Muş’ta 20 yıldır balıkçılık yapan Murat Alarslan, Ramazan’da balık satışlarının düştüğünü ve şehirde balık kültürünün yeterince yaygın olmadığını ifade etti.
Ramazan’da balık tüketiminin artması gerektiğini ancak aksine düşüş yaşandığını söyleyen Alarslan, şöyle konuştu:
“Muş’ta kışın mesleğimiz balıkçılık. Yazın balıkçılık Doğu Anadolu yani Muş’ta yaygın olmadığı için sebze ve meyve satıp geçimimi sağlıyorum. 40 yıldır balıkçılık yapıyorum. 20 yıl Aydın’da, hemen hemen 20 yıl da Muş’ta yaptım. Ramazan’da balık satışı oluyor ama çok az. Muş ili balık sevmiyor. Etçiller, yani sağlıklı olan şeyi değil de sağlıksız olan şeyleri yemeye daha meyilliyiz. Aydın’da balıkçılık işini yaptığımda Ramazan’ı, günü, ayı hiç fark etmezdi. Orada balığa çok rağbet vardı. Eti ise ayda yılda bir defa, onu da Ramazan ayında kurban kesip dolaplara atıyorlar, dağıtıyorlar ve yiyorlar. Fakat burada öyle bir şey yok. Herkesin evinde et ama hiç kimsenin evinde balık yok.”
Alarslan, “Yeşillik ve balık yemiyoruz daha doğrusu büyüklerimiz yemediği için küçüklerimiz de yemiyor. Anne yerse evlat yer, anne yemezse çocuk da yemez. Onun için Muş’ta balık kültürü yok. Burada balık kültürü olanlar, öğretmenler, subay, memurlar, polisler. Eğer onlar da tüketmeseydiler biz şu an balıkçılık yapmazdık. Ramazan’da balık satışının daha iyi olması gerekirken, Ramazan’dan önce işimiz daha iyiydi. Ramazanlarda artık evlere balık almıyorlar. Sağlıklı olduğu için almıyorlar galiba çünkü biz sağlıklı şeyleri sevmiyoruz. Zararlı olan her şeyi yiyoruz” diye konuştu.