HABER49- Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia eden aileler, DEM Parti İl Başkanlığı Binası önünde evlat nöbetini kararlılıkla sürdürüyor.
Muş’ta yıllardır evlatlarına kavuşma ümidi ile yaşayan aileler, her hafta çarşamba günü olduğu gibi bu hafta da DEM Parti İl Binası önünde seslerini duyurmaya çalıştılar.
Evlatlarının gidişinden DEM Parti ve PKK’yı sorumlu tutan aileler, ellerinde “Muş anneleri evlatlarını istiyor” yazılı pankart ve evlatlarının fotoğrafları ile çocuklarına geri dön çağrısında bulundu.
“BAYRAM GELİYOR AMA BİR YANIMIZ EKSİK”
Oğlundan dokuz senedir haber alamayan anne Ayten Koçhan, evlat hasretine daha fazla dayanamayacağını şöyle anlattı:
“Dokuz senedir çocuğum gitmiş. Dokuz senedir ondan hiç haber alamıyorum. Dem Parti’den PKK’dan çocuğumu istiyorum. Yeter artık. Biz evlat hasretine dayanamıyoruz. Bak bayram geliyor ama bir yanımız eksik, yüreğimiz yaralı. Biz hiçbir şeyin peşinde değiliz. Biz evladımızın, ciğerimizin peşindeyiz. Biz evlatlarımızı istiyoruz. Onlar evlatları bir gün gelmeseler dayanırlar mı? Yeter! Ersin oğlum, eğer beni duyuyorsan, görüyorsan dön. Yolunuz yol değil. Gelin devletinize teslim olun, devletinize sığının. Yeter annelerin babaların ağladığı. Kaçacak yeriniz kalmadı. Teslim olun.”
“BİZ ONLARDAN ÇOCUKLARIMIZI İSTİYORUZ”
12 senedir kayıp olan Muhsin’in babası Halit Altun, evladına “dağda senin bir işin yok” diyerek evladına şöyle seslendi:
“Çocuklarımız 12 yıldır PKK ve HDP tarafından götürüldü. Bu 12 yıldır çocuklarımızın peşindeyiz. Henüz daha hedeflerimize varamadık. Sonuç itibariyle biz onlardan çocuklarımızı istiyoruz. Çocuklarımızın gitmesinin sorumlusu HDP ve PKK’dır. Sadece çocuklarımızı istiyoruz. Başka istediğimiz bir şey yok. Muhsin oğlum eğer yaşıyorsan tabi, beni görüp duyuyorsan, beni izliyorsan durma gel. Orası bize göre değil. Aslında hiç kimseye göre değil. Ama bize göre hiç değil. Annene babana gel oğlum. Orası da kime kalırsa kalsın. Amerika’yadır. Amerika’ya uşaklık yapmayın. Amerika herkesi kandırmış. Kürt’ü, Türk’ü, Çerkez’i herkesi karşı karşıya getirmiş. Siz kanmayın, inanmayın. Çocuklarımızı bize gönderin. Biz sizden başka hiçbir şey istemiyoruz.”