HABER49-Muş’ta Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Gençlik Kolları tarafından “Gazze'de açlık ve katliam, vicdanlar nerede?” konulu basın açıklaması gerçekleştirildi.
Muş’ta Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Gençlik Kolları, Gazze’de devam eden insanlık dramına dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı.
HÜDA-PAR Muş İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Seyyid Yılmaz, yaptığı konuşmada yalnızca Gazze’de değil, tüm dünyada vicdanların sustuğunu dile getirdi.
Yılmaz, “Bugün burada, insanlık tarihinin en büyük zulümlerinden birini görmezden gelen, körleşmiş vicdanları uyandırmak için toplanmış bulunuyoruz. 7 Ekim’den bu yana yaklaşık 20 aydır Gazze’de yaşanan katliam artık sadece bir insani kriz değil, topyekûn bir soykırım, bir sessizlik suçu ve 21. asırda ümmete yönelik yapılmış en ağır saldırıdır. Filistin halkı, onlarca yıldır işgal, sürgün, kuşatma ve sistematik katliamlar altında yaşamaktadır. Ancak bugün, 2023 Ekim’inde başlayan ve halen devam eden saldırılar, modern tarihin en büyük soykırımlarından birine dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.
“BU SAVAŞ DEĞİL, VAHŞETTİR”
Yılmaz, bunun bir savaş değil vahşet olduğunu belirterek konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Bu bir savaş değildir. Bu bir eşitler arası sürdürülen çarpışma değildir. Bu, dünyanın gözü önünde, tüm uluslararası hukukun çiğnendiği, bebeklerin, kadınların, yaşlıların hedef alındığı bir vahşettir. Burûc sûresinde Rabbimizin bildirdiği Ashab-ı uhdudun başına gelen mezalim bugün Filistinli savunmasız sivillerin, kadınların, çocukların, bebeklerin hatta ceninlerin başına gelmektedir.”
“GAZZE DAVASI TÜM MÜSLÜMANLARIN DAVASIDIR”
Yılmaz konuşmasında, Gazze’de yaşananların yalnızca güncel bir trajedi değil, kökleri 1948 yılına uzanan uzun bir işgal sürecinin devamı olduğunu belirtti. Filistin meselesinin yalnızca bir coğrafya değil, ümmetin bütünlüğü açısından hayati önemde olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bu mücadele, ümmetin şerefidir. Bu dava sadece Arapların ya da Filistinlilerin değil; Kudüs’ün, Mekke’nin, Medine’nin, tüm İslam coğrafyasının meselesidir. Bugün Gazze’de yaşanan her bombalama, geçmişte işgal edilen toprakların, yok edilen şehirlerin ve zorla yerinden edilen insanların yankısıdır. Filistin’in özgürlüğü sağlanmadan, ümmetin onuru da ayağa kalkamaz. Bu nedenle Müslümanlara düşen en büyük görev, bu direnişe hem fiziksel hem de manevi olarak sahip çıkmaktır” dedi.
“BOYKOT ET, ZULME ORTAK OLMA”
Yılmaz, “İsrail mallarını boykot etmekle bir şey değişmez, diyenler var. Bu sözler, direnişin en temel ilkelerini çiğnemek demektir. Evet, bu kadar basittir. Bir ürün satın almak, bir şirketin cebine para koymak, dolaylı da olsa katilleri finanse etmektir. Çocuklar, bebekler, doğmamış bedenler, silahsız siviller, kadınlar, kimsesizler, yaşlılar... Onlar, bombaların, füzelerin ve kurşunların hedefi olurken, bizler kalkıp ‘Bir kahve ile ne değişir ki?’ diyerek zulmü beslemeye devam ediyorsak, bu bizim sorumluluğumuzdur” diye konuştu.
“ZULME GÖZ YUMMAK, O ZULME DESTEK OLMAKTIR”
Gazze halkının yanında olma çağrısında bulunan Yılmaz, “Burada bir gerçeği herkesin anlaması gerekir: Zulme göz yummak, o zulme destek olmaktır. Hangi dilde, hangi düşüncede, hangi coğrafyada olursa olsun, bir insanın acısı, başka bir insanın vicdanını kanatmalıdır. Bunu yapmayanlar, sadece zulme ortak olurlar, değilse buna göz yumanların yarattığı zulmü meşrulaştırmış olurlar. Bir elin parmakları kadar kalmış ve tüm dünyaya karşı yalnız savaşan Filistin halkının yanında durmayanlar, tarihi ihanete uğramışlardır. Unutmayın, Filistin için sesini yükseltmeyen bir insan, sadece bu toprakların değil, tüm ümmetin vicdanından düşer. Bizim için bu mesele sadece Filistin'in özgürlüğü meselesi değil; her masumun özgürlüğü, her mazlumun onuru, her şehidin hatırasıdır. Bugün Gazze'de, Kudüs’te, Filistin’de, Suriye’de, Yemen’de, Mısır’da, Çeçenistan’da ve tüm zulme uğrayan coğrafyalarda bir direniş vardır. O direniş, ümmetin direnişi, her birimizin direnişidir. Bu direniş, senin de direnişindir” ifadelerini kullandı.
