HABER49-Erzincan, Munzur Dağları'nın bereketli florasıyla Türkiye'nin en önemli bal üretim merkezlerinden biri haline geldi. 130 bin kovanlık kapasiteyle yıllık 1 milyon kilogram bal üretilirken, Refahiye Balı ise coğrafi işaret tesciliyle kaliteyi belgeliyor.
Türkiye’nin doğusunda yer alan Erzincan, arıcılık faaliyetleri açısından adeta bir üretim üssüne dönüşmüş durumda. Özellikle Munzur Dağları'nın zengin çiçek florası, bölgeyi arıcılar için cazip hale getiriyor. Her yıl bahar aylarının gelmesiyle birlikte doğanın canlanması, arılar için eşsiz bir ortam sunarken, Erzincan’da 130 bin kovanlık arı nüfusu, yılda 1 milyon kilogram bal üretimiyle ülke genelinde adından söz ettiriyor. Doğal iklim yapısı, bitki çeşitliliği ve temiz hava koşulları Erzincan balının kalitesini artıran unsurlar arasında yer alıyor.
Bölge arıcılarının önemli bir geçim kaynağı haline gelen bal üretimi, sadece Erzincan sınırlarında değil, ülke çapında da rağbet görüyor. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde Erzincan balı, aroması ve saflığı sayesinde standart bal fiyatlarının üzerinde satışa sunuluyor. Bu durum, üreticilerin motivasyonunu artırırken, bölge ekonomisine de kayda değer bir katkı sağlıyor. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü de “20 Mayıs Dünya Arı Günü” vesilesiyle yayımladığı açıklamada, ilin arıcılık potansiyeline dikkat çekerek, coğrafi işaretli Refahiye Balı'nın önemine vurgu yaptı.
Refahiye Balı Coğrafi İşaretle Tescillendi, Erzincan Markalaşıyor
Erzincan denildiğinde akla gelen ürünlerden biri de şüphesiz ki Refahiye Balı. Refahiye ilçesinde üretilen bu özel bal, bölgeye özgü bitki örtüsü ve rakım farkıyla eşsiz bir aromaya sahip. Yıllar süren geleneksel üretim anlayışı ve doğal koşullarda yapılan arıcılık sayesinde Refahiye Balı, Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’ni alarak tescillenmiş durumda. Bu da Erzincan'ın bal üretiminde markalaşma yolunda attığı en önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Coğrafi işaretli ürünler, sadece üretim kalitesi açısından değil, tüketici güveni açısından da büyük önem taşıyor. Tüketiciler için bu işaret, ürünün doğallığına ve kaynağına dair net bir bilgi sunarken, üreticiler açısından ise pazarda rekabet gücünü artırıyor. Erzincanlı arıcılar, bu tescil sayesinde ürünlerini daha kolay pazarlayabiliyor, hem yerel hem de ulusal pazarda daha fazla pay alabiliyor. Öte yandan, tescil belgeli balın fiyatı da diğer ballara kıyasla daha yüksek olabiliyor, bu da bölge ekonomisi açısından önemli bir avantaj sağlıyor. Bu yılın üretim hedefi yine 1 milyon kilogram olarak belirlenmiş durumda.
Zorlu Hava Koşullarına Rağmen Arıcılar Umutlu
Erzincan’da arıcılıkla uğraşan Veysel Kalkan, bu yıl yaşanan yoğun yağışlara rağmen üretimden umutlu olduklarını ifade etti. İlkbahar döneminde arıların yeterli nektar bulabilmesi için hava koşullarının büyük önem taşıdığını belirten Kalkan, “Bu sene sağanak yağışların fazla olması nedeniyle arılar çiçeklere ulaşmakta zorlandı. Ancak havaların ısınmasıyla birlikte nektar veren bitkilerin çiçek açma süreci hızlanacak ve üretim normale dönecek,” dedi.
Arıcılıkta doğal döngünün ve iklimin belirleyici rol oynadığını vurgulayan Kalkan, arıcının hiçbir zaman umudunu kaybetmediğini söyledi. Erzincan’ın bitki örtüsünün ve florasının Türkiye’nin en zenginleri arasında yer aldığını hatırlatan Kalkan, bu sayede balın aromasının da çok farklı olduğunu ifade etti. Her yıl bin tona yakın bal üretiminin gerçekleştiğini belirten tecrübeli arıcı, bu yıl da aynı üretim miktarını hedeflediklerini dile getirdi. Arıcılık sektöründe en önemli unsurun doğayla uyumlu üretim yapmak olduğunu aktaran Kalkan, gençlerin de bu alana yönlendirilmesi gerektiğini belirtti.