HABER49- Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanı Hâkim Pınar Demir Yılmazel, konuşmasında mobbingin yalnızca bir etik ihlal değil, aynı zamanda “insanlık suçu” olduğunu belirtti. Panelde konuşan Hâkim Pınar Demir Yılmazel, mobbingin çalışanların ruhsal ve mesleki bütünlüğünü hedef alan sistematik bir baskı biçimi olduğuna dikkat çekti. Yılmazel, “Mobbing, insan onuruna yönelen sistematik bir saldırıdır ve bu nedenle bir insanlık suçudur. Çalışanların kişilik haklarını, mesleki onurlarını ve psikolojik sağlıklarını koruyacak yasal düzenlemeler güçlendirilmelidir,” dedi.

Yılmazel, özellikle kamu kurumlarında mobbingin zaman zaman “otorite kurma” veya “disiplin sağlama” adı altında meşrulaştırıldığına işaret etti. Bu tür davranışların kurum içi güveni zedelediğini vurgulayan Yılmazel, “Sessizlik, bu suça ortak olmaktır. Mobbingle mücadelede en etkili yöntem, etik denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve mağdurların başvuru yollarının kolaylaştırılmasıdır. Her çalışan, iş yerinde saygı görmeyi hak eder,” ifadelerini kullandı.

Elazığ’da balıkçı 70 kiloluk turna yakaladı
Elazığ’da balıkçı 70 kiloluk turna yakaladı
İçeriği Görüntüle

Yılmazel’in sözleri, salondaki kamu çalışanları, akademisyenler ve sendika temsilcileri tarafından uzun süre alkışlandı. Katılımcılar, iş yerlerinde etik değerlere bağlı, insan merkezli bir yönetim anlayışının yaygınlaştırılması gerektiğini dile getirdi.

“Adalet ve Saygı Ortamı Kurum Verimliliğini Artırır”

Panelin ikinci konuşmacısı Maliye Gelir Uzmanı Selma Uçar, mobbingin yalnızca bireysel değil, kurumsal verimliliği de derinden etkileyen bir sorun olduğunu belirtti. Uçar, çalışanların motivasyonunu düşüren, kurum içi iletişimi bozan her türlü baskı, dışlama veya küçümseme davranışının, iş yerinde üretkenliği azalttığını söyledi.

“İş yerlerinde adaletin ve karşılıklı saygının tesis edilmesi, yalnızca bireysel mutluluk için değil, kurumların başarısı için de vazgeçilmezdir,” diyen Uçar, mobbingle mücadelede yöneticilerin farkındalık sahibi olmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Ayrıca, çalışanların maruz kaldıkları psikolojik baskı karşısında yalnız olmadıklarını hissetmeleri gerektiğini vurguladı.

Etkinlikte konuşmacılar, mobbingin yalnızca bir kişisel sorun değil, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bir sosyal yara olduğunu belirtti. Katılımcılar, eğitimler ve farkındalık kampanyalarıyla bu konuda daha güçlü bir bilinç oluşturulması gerektiği görüşünde birleşti.

“Saygı Kültürünü Güçlendirmek Toplumsal Bir Sorumluluktur”

Panelde yapılan değerlendirmelerde, mobbingin kök nedenlerine inerek kurumlarda etik ilkelerin güçlendirilmesi gerektiği dile getirildi. Atatürk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Samancı, Memur-Sen Erzurum İl Başkanı Mustafa Karataş, akademisyenler ve STK temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, sağlıklı iletişim ortamlarının oluşturulması ve çalışanların birbirine güven duygusunun artırılmasının önemine değinildi.

Katılımcılar, kurumlarda psikolojik şiddetin önlenmesi için rehberlik hizmetlerinin artırılması, şeffaf denetim mekanizmalarının kurulması ve yöneticilere yönelik etik liderlik eğitimlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti. Program, soru-cevap bölümünün ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Kaynak: İHA