Emniyet Teşkilatımızın 173. Kuruluş yıldönümüydü… Birçok etkinliklerle törenlerle kutlansa da üzerimizde olan haklarını yine ödeyemeyiz. Bu vesileyle görevinin başında hayatını kaybeden şehadet şerbetini içen tüm şehitlerimize rahmet, şuan görevde olan polis kardeşlerimize ve tüm güvenlik güçlerimize muvaffakıyetler dilerim…
Polisler Zor şartlarda görev yapsalar da şikâyet etmez, gocunmazlar! Göreve başlarken ilk günden zorluğunu bilirler, gönüllüdürler şehadet şerbetini içmeye. Evden çıkarken helalleşir eve dönerken sevdiklerine bir gün daha kavuşturduğu için Allah’a şükrederler…
Şu an görevi başında olanlarla beraber bir de FETÖ soruşturmalarında mahkemelerce beraat eden ancak henüz işine dönemeyen polislerimiz de var!
Hainlerin İftirası ile görevinden uzaklaştırılıp açığa alınan, ihraç edilen, itibarı zedelenen 15 Temmuz sonrası Cumhurbaşkanımızın tabiriyle ‘’at izi it izine karışmış’’ durumdan ayıklanamayan ancak hala umutla sabırla Adaletin tecelli etmesini bekliyor bu polislerimiz…
Bu haksızlıklarla, iftiralarla karşı karşıya oldukları halde, üzerlerine atılmaya çalışılan ‘hain’ damgasına rağmen hala aynı heyecanla umutla göreve dönmeyi beklerken “Ne kaderime küstüm ne devletime küstüm! Çünkü inanmak iman etmek varsa bir şeye bedeli neyse katlanıp; Yarabbi kahrında hoş lütfunda’’ diyen vatansever, devleti için canını vermeye hazır polislerimizdir bunlar… Hala ‘’Bir gün elbet adalet tecelli edecek’’ diyerek sabırla beklemektedirler…
Polis haftasın da hazır gözler polislerdeyken, yaşadıkları sıkıntıların giderilip, mağdur olan polislerin de bir an evvel görevine dönmeleri sağlanmalıdır. Bu geri dönüşler sadece mağdurları mutlu etmez, şu an çalışan polisler için de moral olacağı da unutulmamalıdır…! Zira mağdur polislerin geri dönüşü geciktikçe görev de olanların da ‘’At izi it izine karışmaya devam edecek mi?’’ korkusu sürecektir!
Mağdurların gösterdiği sabır elbet meyvesini verecektir… Adaletin tecelli edeceğine, Hak arayanın hakkının verileceğine, başkaldıranların da başının kesileceğine olan inancımız da tamdır…
Polislerimiz, Çocuklarının uyuduğunu çok zaman göremez ‘’iyi geceler baba’’ öpücüğü alamazlar, uyurken üşüseler üzerlerini örtemezler, başka çocuklar babalarıyla rahat uyusunlar diye sabaha kadar döner dururlar sokaklarda… Nöbettedirler!
Yakınlarından biri vefat etse her zaman gidemez, düğünleri olsa katılıp oynayamaz, akraba hasretiyle yanıp tutuşurlar… Akrabalarından uzak şehirlerde yaşarlar ama millete her zaman bir nefes kadar yakındırlar. Onların tek düğünü milletin huzurudur! O yüzden her güzel olayda onların parmak izi, her toyumuzda da onların katkısı vardır…
Fedakardırlar, millete zarar gelmesin diye kaç kez ölüme koşarak gitmişlerdir, kendilerini feda etmişlerdir sayısı bilinmez, o yüzden arkalarında hep dua ordusu vardır… Her bir polis ve güvenlik görevlisi millete sıkılmak istenen kurşunların önüne kendisini siper eden birer Ömer Halis Demir, Fethi Sekin’dir…
Polis, Vatana, millete, devlete, çevresine zararlı kişilerin, kanunsuz işler peşinde koşanların her zaman korkulu rüyası, mazlumların umudu, zulme uğrayınca sığınacağı dünyalık kapıdır…
Polislerin günü kutlu olsun, ama mahkemelerce suçsuz bulunulmuş ‘beraatını’ almış aylardır KHK da atılacak bir imzayı bekleyen göz göre göre ikinci kez mağdur edilen Polislerin de günü kutlu olsun!