HABER49- Malazgirt kazılarında çıkarılan 72 iskelet antropoloji laboratuvarında kayıt altına alınarak Karbon-14 ve osteolojik analizlerle inceleniyor; bazı iskeletler 11. yüzyıla tarihlendi.
Muş Alparslan Üniversitesi bünyesindeki Antropoloji Laboratuvarı'nda, Malazgirt ilçesinde yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan insan iskeletleri incelenerek cinsiyet, hastalık ve ölüm nedenleri ile öldükleri döneme ilişkin araştırmalar yapılıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün desteği, Ahlat Müze Müdürlüğü ve Muş Alparslan Üniversitesinin ortaklığında 2020'de başlatılan "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi ile bu yıl hayata geçirilen "Tarihi Malazgirt Kenti Kazıları Projesi" kapsamında yapılan kazılarda, 72 insan iskeleti ortaya çıkarıldı.
Uzmanlarca kayıt altına alınan kemikler, Selçuklu ve Malazgirt Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde açılan Antropoloji Laboratuvarı'na götürüldü.
Laboratuvardaki uzmanlar, ölüm döneminin, ölüm sebebinin, cinsiyetinin, kemikte iz bırakan hastalıkların araştırılması için iskeletler üzerinde araştırma başlattı.
Kemiklerde ölüme neden olabilecek delici ya da kesici alet izleri gibi savaşla ilişkilendirilebilecek bulguları da kontrol eden uzmanlar, yaptıkları Karbon-14 testlerinde bazı iskeletlerin Malazgirt Savaşı'nın yaşandığı dönem olan 11. yüzyıla ait olduğunu belirledi.
- "Akademisyenler daha önceki dönemlere ait verileri de ortaya çıkarmaya çalışıyor"
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, Malazgirt Savaşı'nın yapıldığı alanın tespiti amacıyla Malazgirt ilçesinde mezar kazılarının yapıldığını söyledi.
Kazılarda elde edilen insan iskeletlerinin antropoloji laboratuvarında incelendiğini ifade eden Alican, şöyle konuştu:
"Laboratuvarda kemiklerin tarihlendirmesi, geçirdikleri hastalıklar, ölüm sebepleri araştırılıyor. Malazgirt'te 7 kilometre mesafedeki Afşin Mahallesi'nde son 3 yılda yaptığımız kazılarda elde edilen insan kalıntılarının Karbon-14 testleri bize 11. yüzyılı yani Malazgirt Savaşı'nın gerçekleştiği tarihsel aralığı verdi. Malazgirt Savaşı'ndan hemen önce, savaş sırasında veya hemen sonra bu bölgede Müslümanların yaşadığını, Müslüman Türklerin bulunduğunu tespit etmiş durumdayız. Tabii ki bu çalışmalar daha detaylı bir şekilde veri üretecek şekilde devam ediyor. Önümüzdeki süreçlerde daha fazla veri elde ettiğimizde net bir biçimde tarihsel bağlama oturtulacak. Malazgirt'te yaptığımız yüzey araştırmaları ve kazı çalışmaları çerçevesinde birkaç yerde faaliyet yürütmüştük. Bu faaliyetlerin neticesinde 72 insan iskeleti elde edildi."
Malazgirt Kalesi surlarının hemen dışındaki Arap Mezarlığı'nda yapılan kazıda da birçok iskeletin tespit edildiğini belirten Alican, şunları kaydetti:
"Arap Mezarlığı'nda önümüzdeki sezon çalışmalar devam edecek. Hatta bunların bir kısmının 9. yüzyıla tarihlendiği ve o dönemlerde Malazgirt'teki Arap hakimiyetini belgelediğini de düşünüyoruz. Ayrıca Malazgirt kenti kazıları çerçevesinde Bostankaya köyünde bulunan bir Urartu yerleşimini, kalesini de tespit ettik ve bunun çalışmalarını yaptık. 10 üniversiteden 38 akademisyen bölgede sadece Malazgirt Savaşı ile alakalı verileri değil, aynı zamanda daha önceki dönemlere ait verileri de ortaya çıkarmaya çalışıyor."
- "Temelde dört antropolojik analiz yöntemimiz var"
Antropoloji Laboratuvarı sorumlusu Dr. Öğretim Görevlisi Ali Akbaba ise ilk etapta kazı alanında insan iskeletlerini çıkararak laboratuvara getirdiklerini anlattı.
Kemikleri bazı işlemlerden sonra analize hazırladıklarını belirten Akbaba, şu bilgileri verdi:
"Yaptığımız analizlerle bireylerin ölüm yaşını, cinsiyetini geçirmiş olduğu ve kemiğe işlemiş olan hastalıkları belirlemeye çalışıyoruz. Birilerinin ölümüne sebep olabilecek iz bulmaya çalışıyoruz. Temelde dört antropolojik analiz yöntemimiz var. Buradan elde ettiğimiz verilerle geçmişte yaşamış toplumların demografisi hakkında bilgi ediniyoruz. 2020'den 2024'e kadar toplamda 57 insan iskeleti çıkartılmıştı. 2025 yılında ise 15 iskelet çıkartıldı ve toplamda 72 iskeletimiz var. Yaklaşık 25 iskeletin karbon 14 analizleri yapıldı. Bunların 11-12-13. yüzyıllar arasında olduklarını biliyoruz."
Birinci amaçlarının savaşta ölen askerlerin iskeletlerini bulmak olduğunu söyleyen Akbaba, "Toplu mezar arıyoruz ama araştırdığımız alan çok geniş. Bazen öyle yerlerle karşılaşıyoruz ki şehitlik olma ihtimali yüksek. Dolayısıyla burada kazı ve sondaj çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çıkardığımız iskeletleri laboratuvarımıza getiriyoruz ve bunların ölümüne sebep olan herhangi bir delici, kesici yani savaşla ilişkilendirilebileceğimiz bir ölüm sebebi var mı, yok mu? Onları bulmaya çalışıyoruz." dedi.