HABER49-Malatya’da 12 Nisan'da yaşanan ve tarım sektörünü adeta felç eden zirai don, binlerce üreticiyi ekonomik olarak zora sokarken, Akçadağ ilçesinde 105 dönümlük alana kurulu badem bahçesi adeta doğanın sert yüzüne meydan okudu. Dünya kuru kayısı üretiminin merkezi olan Malatya’da hava sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesiyle birlikte özellikle kayısı, kiraz, ceviz, üzüm ve elma gibi ürünler ağır hasar aldı. Bölge genelinde meyve ağaçları yaprak dökerken, badem ağaçlarının zarar görmemesi hem üreticiler hem de ziraat mühendisleri açısından şaşkınlıkla karşılandı.
Etkilenen bölgeler arasında yer alan Akçadağ’ın Esenli-Yukarı Örükçü Mahalleleri'nde, çiftçi Salih Özdemir’in 2019 yılında kayısıya alternatif olarak yetiştirmeye başladığı badem bahçesi, zirai donun etkilerinden tamamen korunarak dikkatleri üzerine çekti. Bölgedeki diğer tarımsal alanlar karla kaplanıp soğuk havadan olumsuz etkilenirken, bu badem bahçesi baharın tazeliğini korumayı başardı. Bu durum, ilerleyen dönemlerde tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
Badem Umut Oldu: “Kayısıdan Vazgeçip Badem Yetiştirebilirim”
Bölgedeki badem bahçesinin sahibi olan çiftçi Salih Özdemir, yaşadığı şaşkınlığı ve umut dolu süreci şu sözlerle aktardı: “Don olayından sonra bahçeyi kontrol ettiğimde hem ağaçların hem de meyvelerin sağlam olduğunu gördüm. Açıkçası bu sonucu beklemiyordum. 2019 yılında kayısıya alternatif olarak başladığımız badem üretimi bu yıl adeta kurtarıcımız oldu. Arazide dolaşırken umutlandım, belki de bu yıl geçimimizi bademden sağlayacağız.”
Özdemir, bu olumlu tablo devam ederse gelecek yıl kayısı ağaçlarının tamamını sökerek badem üretimine geçmeyi düşündüğünü de belirtti. Bu açıklama, bölgedeki diğer çiftçiler için de yeni bir tarımsal yönelim sinyali olarak değerlendirildi. Bademin, kayısıya oranla dona karşı daha dayanıklı olması, Malatya gibi iklimsel risklerin yoğun olduğu bölgelerde stratejik bir tarım ürünü olarak öne çıkmasına neden olabilir. Tarımsal üretimde çeşitlilik, iklim krizine karşı alınabilecek en güçlü önlemlerden biri olarak görülürken, bu gelişme Malatya’nın tarım geleceğine dair umutları da artırdı.