HABER49-Malatya’nın Arapgir ilçesine bağlı Onar Mahallesi’nde bulunan ve Selçuklu döneminde yapıldığı değerlendirilen iki tarihi çeşme, yüzyıllardır ayakta kalarak geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Bölgede taş mimarinin özgün örneklerinden biri olarak kabul edilen bu çeşmeler, Selçuklu dönemine ait yapı karakteristiğini yansıtması bakımından büyük önem taşıyor. İnşa edildikleri günden bu yana doğal etkenlere rağmen varlığını sürdüren çeşmeler, hem bölge halkı hem de tarih tutkunları tarafından ilgiyle karşılanıyor. Çeşmelerden biri çeşitli nedenlerle kısmi hasar almış olsa da diğeri özgün mimarisiyle hâlâ işlevselliğini koruyor. Yerel halk, bu yapıların yalnızca su ihtiyacını karşılayan yapılar olmadığını, aynı zamanda kültürel bir hafızanın taşıyıcısı olarak önemli bir yer tuttuğunu vurguluyor. Mahalleye gelen ziyaretçiler, taş işçiliğindeki detayları ve çeşmelerin mimari zarafetini yakından inceleme fırsatı buluyor. Bu tarihi yapıların korunarak gelecek nesillere aktarılması gerektiği yönünde toplumda ortak bir kanaat bulunuyor.

Erçek Gölü’nde gün batımı büyüledi: Gökyüzü kızıldan laciverte boyandı
Erçek Gölü’nde gün batımı büyüledi: Gökyüzü kızıldan laciverte boyandı
İçeriği Görüntüle

Onar Mahallesi sınırlarında yer alan bu iki Selçuklu dönemi çeşmesi, tescillenmiş kültür varlıkları arasında yer alıyor. Mahallenin sit alanı kapsamında değerlendirilmesi, bu yapıların koruma altına alınmasını sağlarken, aynı zamanda bölgeye yönelik kültürel ve turistik ilginin de artmasına neden oluyor. Onar Mahalle Muhtarı Ahmet Toraman, yapılan incelemelerde çeşmelerin Selçuklu taş işçiliği örneği olarak değerlendirildiğini belirterek, bu eserlerin mimari miras açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Mahalle sakinlerinin ifadesine göre, bu çeşmeler sadece su kaynağı değil, aynı zamanda yüzyıllardır süregelen bir yaşam biçiminin sembolü olarak görülüyor. Mahalle Dernek Başkanı Mehmet Ali Tanrıvermiş ise yaptığı açıklamada, çeşmelerin biri dışında oldukça sağlam durumda olduğunu ve orijinalliğini büyük ölçüde koruduğunu ifade etti. Tarihi dokusunu bozmadan yapılan çevre düzenlemeleriyle birlikte, bu alanların hem tarih hem de doğa severler için cazibe noktası haline gelmesi hedefleniyor. Yerel yöneticiler, ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde bu tarihi mirasın korunması için gerekli girişimlerde bulunulacağını dile getiriyor.


Kaynak: İHA