HABER49-Yavuz, raporda özellikle terörle mücadele, organize suçlar, trafik güvenliği ve sokak hayvanları konularında alınan önlemler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yavuz’un açıklamaları, Malatya’daki asayiş olaylarının seyrini, güvenlik önlemlerinin etkinliğini ve yaşanan gelişmeleri gözler önüne serdi.
2025 İLK ÇEYREĞİNDE TERÖRLE MÜCADELE: OPERASYON SAYISINDA ÖNEMLİ ARTIŞ
Malatya Valisi Seddar Yavuz, 2025 yılına ait ilk üç aylık raporda terörle mücadelede gerçekleştirilen operasyonların sayısında dikkat çekici bir artış yaşandığını belirtti. Yavuz, 1 Ocak ile 31 Mart 2025 tarihleri arasında 22 terör operasyonu gerçekleştirildiğini ve bu operasyonlarda 27 kişinin gözaltına alındığını ifade etti. Ayrıca, 7 kişinin tutuklandığını açıklayan Yavuz, gözaltı sayısının 2024 yılına kıyasla yüzde 10 oranında bir düşüş gösterdiğini, ancak tutuklamaların oranının yüzde 16,61 arttığını vurguladı. Bu veriler, Malatya’daki terörle mücadele faaliyetlerinin etkili bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor.
Yavuz, terörle mücadele kapsamında gerçekleştirilen bu operasyonların yalnızca yerel düzeyde değil, aynı zamanda ülke genelindeki terör tehdidinin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak da kritik önem taşıdığını belirtti. Bu süreçte yapılan operasyonların, bölgedeki güvenliği pekiştirmek ve olası tehditleri engellemek adına oldukça etkili olduğuna işaret etti.
DÜZENSİZ GÖÇLE MÜCADELE: 15 OPERASYON VE 217 GÖZALTI
Vali Seddar Yavuz, Malatya’nın düzensiz göçle mücadelede kaydettiği ilerlemeyi de raporunda paylaştı. 2025 yılının ilk çeyreğinde yapılan 15 operasyon sonucunda 20 organizatörün yakalandığını ve 217 düzensiz göçmenin gözaltına alındığını duyurdu. Yavuz, göçmen kaçakçılığıyla mücadelede iç karışıklıkların etkisine dikkat çekerek, bu alandaki mücadelenin devam edeceğini belirtti. Göçmen kaçakçılığının önlenmesi adına yapılan operasyonların, Malatya’nın güvenliği açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Ayrıca, göçmenlerin yasal yollarla ve güvenli şekilde yerleşim alanlarına ulaşabilmesi için devletin, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının daha yakın bir işbirliği yapması gerektiğinin altını çizdi. Düzensiz göçle mücadelede atılacak adımların, sadece yerel değil, ulusal güvenliği de doğrudan etkilediğine değindi.