HABER49-Türkiye, 11 Eylül’de açıklanacak Merkez Bankası faiz kararına kilitlendi. Mevduat faizleri düşüşe geçti, kredi maliyetleri için ise kritik bir dönemece girildi.
Türkiye ekonomisi yeni bir dönemece hazırlanıyor. Ağustos ayında açıklanan enflasyon verilerinin ardından tüm dikkatler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 11 Eylül Perşembe günü açıklayacağı faiz kararına çevrildi. Kredi kullanmak isteyen bireylerden, mevduat yatırımcılarına; borsa ve dövizde pozisyon alanlardan, reel sektör temsilcilerine kadar geniş bir kesim bu kararı merakla bekliyor. Özellikle yaz aylarında yaşanan enflasyonun aylık bazda yüzde 2,04 oranında artış göstermesi ve yıllık bazda yüzde 32,95 seviyesine gerilemesi, piyasalarda faiz indirim sürecinin devam edip etmeyeceğine yönelik beklentileri güçlendirdi. Temmuz ayında TCMB’nin politika faizini 300 baz puan indirerek yüzde 46’dan yüzde 43 seviyesine çekmesi, piyasalar üzerinde önemli bir psikolojik etki yaratmıştı. Şimdi gözler, bu adımın eylül ayında da sürüp sürmeyeceğinde. Analistler, Merkez Bankası’nın açıklayacağı yeni oranların hem kredi maliyetleri hem de mevduat getirileri üzerinde belirleyici olacağını ifade ediyor.
MEVDUAT SAHİPLERİ İÇİN FAİZLERDE GERİLEME DÖNEMİ
Merkez Bankası’nın temmuz ayında başlattığı faiz indirimleri, mevduat faizlerinde aşağı yönlü bir hareketi de beraberinde getirdi. Karar öncesinde yüzde 53 seviyelerine kadar çıkan bankalardaki mevduat faiz oranları, son haftalarda yüzde 49 seviyelerine geriledi. Hali hazırda birçok bankada ağırlıklı faiz oranları yüzde 43 ila 49 bandında değişiyor. Bu durum, özellikle kısa vadeli tasarruflarını mevduat hesaplarında değerlendiren yatırımcıları doğrudan etkiliyor. Mevduat faizlerinin düşmesi, yatırımcıları alternatif yatırım araçlarına yönelmeye zorlarken; borsa ve döviz piyasalarında hareketliliği artırıyor. Öte yandan, Merkez Bankası’nın eylül ayında nasıl bir faiz politikası izleyeceği, mevduat yatırımcılarının önümüzdeki dönemde hangi stratejileri benimseyeceği konusunda belirleyici olacak. Uzmanlar, enflasyondaki düşüş eğiliminin devam etmesi halinde mevduat faizlerindeki gevşemenin sürebileceğini dile getiriyor.
KREDİ KULLANACAKLAR İÇİN KRİTİK BEKLEYİŞ
Kredi faizleri de Merkez Bankası’nın kararlarıyla doğrudan şekilleniyor. Temmuz ayında politika faizinin 300 baz puanlık düşüşle yüzde 43 seviyesine çekilmesi, bankaların kredi faizlerinde de düşüşe yol açmıştı. Bu gelişme, özellikle konut, ihtiyaç ve ticari kredi kullanmak isteyenler için umut verici bir tablo yaratmıştı. Ancak piyasalarda hâkim olan beklenti, kredi faizlerindeki gevşemenin mevduat faizlerine kıyasla daha sınırlı kalacağı yönünde. Zira bankaların likidite dengesi ve risk iştahı, kredi faizlerinde belirleyici rol oynuyor. Önümüzdeki hafta açıklanacak yeni karar, kredi kullanmak isteyen bireyler ve işletmeler için yön tayin edecek. Analistler, faizlerde yeni bir indirimin gerçekleşmesi halinde kredi maliyetlerinin bir miktar daha gerileyebileceğini, ancak bu etkinin sınırlı olacağını belirtiyor. Özellikle yüksek enflasyon ortamında krediye ulaşımın daha kontrollü bir şekilde sağlanacağı öngörülüyor.