HABER49-Bingöl Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Uzm. Dr. Hasan Elmas, kış döneminde görülen grip ve benzeri hastalıkların büyük bölümünün viral kaynaklı olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle ani ısı değişimleri, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve kalabalık ortamlarda uzun süre bulunulması, virüslerin kolayca bulaşmasına neden oluyor. Dr. Elmas, gribal enfeksiyonların yaklaşık yüzde 90’ının virüs kaynaklı olduğunu belirterek, bu tür hastalıkların çoğu zaman bir hafta ila on gün içerisinde kendiliğinden iyileştiğini ifade ediyor. Bu süreçte ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, öksürük ve burun akıntısı gibi belirtilerin sıkça görüldüğünü belirten uzmanlar, hastalığın seyrinin yakından takip edilmesi gerektiğini aktarıyor. Özellikle bir haftadan uzun süren ateş, geçmeyen öksürük ve balgam gibi belirtilerin ortaya çıkması halinde bakteriyel enfeksiyon ihtimalinin değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak bu durumlar dışında, her grip belirtisinde antibiyotik kullanımının yanlış olduğu vurgulanıyor. Uzmanlara göre, bilinçsiz ilaç kullanımı hem bireysel sağlığı hem de toplum sağlığını tehdit eden önemli bir sorun olarak öne çıkıyor.
Antibiyotik Kullanımı Neden Risk Oluşturuyor?
Dahiliye Uzmanı Dr. Hasan Elmas, gribal enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımının yaygın ancak yanlış bir alışkanlık olduğuna dikkat çekiyor. Viral enfeksiyonlarda antibiyotiklerin herhangi bir tedavi edici etkisi bulunmadığını belirten Elmas, bu ilaçların gereksiz kullanımının ilerleyen dönemlerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade ediyor. Antibiyotiklerin yanlış ve kontrolsüz kullanımı, vücutta antibiyotik direncinin gelişmesine neden oluyor. Bu durum, ileride karşılaşılabilecek bakteriyel enfeksiyonların tedavisini zorlaştırırken, hastaneye yatış oranlarını da artırabiliyor. Dr. Elmas, “Bugün gereksiz kullanılan bir antibiyotik, yarın gerçekten ihtiyaç duyulduğunda etkisiz kalabilir” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekiyor. Ayrıca antibiyotiklerin yan etkileri nedeniyle bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebileceği ve hastalığın seyrini ağırlaştırabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, gribal enfeksiyonlarda tedavinin temel amacının semptomları hafifletmek olduğunu vurguluyor. Bu kapsamda istirahat, bol sıvı tüketimi, ateş düşürücü ve ağrı kesici gibi destekleyici tedavilerin yeterli olduğu ifade ediliyor. Antibiyotiklerin ise yalnızca doktor tarafından gerekli görülen bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılması gerektiği özellikle vurgulanıyor. Sağlık uzmanları, toplumda antibiyotik kullanımına ilişkin farkındalığın artırılmasının, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor.
Korunma Yolları ve Toplumsal Önlemler Neler Olmalı?
Gribal enfeksiyonların yayılmasını önlemek için alınacak bireysel ve toplumsal önlemler, uzmanlara göre en az tedavi kadar önemli. Uzm. Dr. Hasan Elmas, özellikle kapalı ve kalabalık ortamlarda virüslerin çok daha hızlı yayıldığını belirterek, bu alanlarda dikkatli olunması gerektiğini ifade ediyor. Hasta belirtileri gösteren kişilerin maske kullanmasının, hem kendi sağlıklarını korumak hem de çevresindekilere virüs bulaştırmamak açısından büyük önem taşıdığı vurgulanıyor. Bunun yanı sıra, el hijyenine dikkat edilmesi, sık sık ellerin yıkanması ve ortak kullanım alanlarında temizlik kurallarına uyulması öneriliyor. Uzmanlar, gribal enfeksiyon belirtileri yaşayan kişilerin mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan uzak durması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirecek dengeli beslenme, yeterli uyku ve düzenli yaşam alışkanlıklarının da hastalıklara karşı koruyucu etkisi olduğu ifade ediliyor. Dr. Elmas, toplumda gereksiz antibiyotik kullanımının özellikle kış aylarında arttığına dikkat çekerek, bu alışkanlığın terk edilmesi gerektiğini yineliyor. Sağlık otoriteleri, bilinçsiz ilaç kullanımının önüne geçilmesi için vatandaşların mutlaka hekim önerisi doğrultusunda hareket etmesini tavsiye ediyor. Alınacak basit önlemlerle hem bireysel sağlığın korunabileceği hem de sağlık sistemine binen yükün azaltılabileceği ifade ediliyor.





