HABER49-Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Donalar köyünde yaşanan silahlı saldırı, köy halkını dehşete düşürdü. Edinilen bilgilere göre, uzun süredir aralarında düşmanlık bulunan iki aile arasında korkunç bir olay meydana geldi. 64 yaşındaki Necati A., daha önce kızını kaçırdığı iddiasıyla aralarında husumet bulunan 33 yaşındaki Sinan Abak ve eşi 31 yaşındaki Kadriye Abak’a silahlı saldırıda bulundu. Traktörle tarladan dönen karı-kocaya köy meydanında kurşun yağdıran saldırgan, çifti olay yerinde öldürdü.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, olay köy meydanında, günün yoğun saatlerinden birinde gerçekleşti. Saldırının ardından büyük panik yaşanırken, olay yerine sevk edilen jandarma ekipleri, köyün giriş ve çıkışlarını kapatarak geniş güvenlik önlemleri aldı. Olayda hayatını kaybeden çiftin cesetleri, yapılan incelemenin ardından Taşköprü Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
AİLELER ARASINDAKİ GERİLİM ÖLÜMLE NOKTALANDI
Ortaya çıkan bilgiler, saldırının rastgele bir olay olmadığını, uzun süredir devam eden bir husumetin sonucu olduğunu gösteriyor. İddialara göre, öldürülen Sinan Abak’ın kısa bir süre önce saldırgan Necati A.'nın kızını kaçırması, iki aile arasında tansiyonu yükseltmişti. Bu olayın ardından taraflar arasında birçok kez gerginlik yaşandığı ve devletin koruma tedbiri uyguladığı öğrenildi. Ancak alınan önlemlerin yeterli olmadığı, yaşanan bu trajik olayla bir kez daha gözler önüne serildi.
Köy halkı, geçmişte yaşanan bu olayın üstünün kapatıldığını ve olayın patlak vermesi için adeta bir kıvılcım beklendiğini ifade etti. Yetkililer ise olayın detaylarını araştırırken, Necati A.'nın yakalanması için yoğun bir çalışma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri köy meydanında titiz bir araştırma yürütürken, jandarma soruşturmanın genişletildiğini duyurdu.
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ YETERSİZ Mİ KALDI?
Bu tür olayların önlenebilmesi adına alınan yasal ve güvenlik tedbirlerinin ne derece etkin olduğu bir kez daha tartışma konusu oldu. Taraflar arasında yaşanan geçmişe dayalı bu gerilimin, silahlı saldırı ile sonuçlanması; kırsal bölgelerde güvenlik politikalarının ve toplumsal barış girişimlerinin sorgulanmasına neden oldu. Yerel yönetim ve kolluk kuvvetlerinin, aileler arasındaki husumeti göz ardı ettiği iddiaları, halk arasında tepkiyle karşılandı.
Uzmanlar, benzer olayların yaşanmaması için yerel uzlaşma komisyonlarının daha aktif hale getirilmesi gerektiğini belirtiyor. Toplum içinde yıllardır süregelen kan davaları, kişisel adalet anlayışı ve intikam kültürü gibi unsurlar, böylesi acı olaylara zemin hazırlıyor. Kastamonu’da yaşanan bu olay, sadece iki kişinin ölümüyle sonuçlanmadı; aynı zamanda toplumsal güvenin de ciddi şekilde sarsılmasına yol açtı.