KARTONDAN SİYASET

Ben başörtümle insanca yaşama hakkını sunan bu partiye de liderine de bir iş için, bir atama için, bir dolar için sırtımı dönmeyeceğim. İlkokulda sadece eğitimimize, keşfetmeye, hayal etmeye odaklanmamız gereken bir zamanda biz komşuları kapı kapı gezip eski kitaplarını rica ediyorduk. Köyde okuduğum yıllarda sadece bir test kitabını bütün sınıf sırayla kullanabiliyordu, bize ait, bizim olan çok az şey vardı. Kırık bir tahta, dizimize kadar çamurlu paçalarımızla içinde gezindiğimiz çamurlu bir okul, soba dumanından şişen gözlerimiz ve kullandığımız o tek kitabın yanlışlıkla kapağını yırttığım içim mahcubiyetten kapısından giremediğim camı kırık sınıfım, zihnimde geçmişe dair hep buruk anılar var. Şimdi öğrenciler daha okula gitmeden sıralarının üstünde onlarca kitap onları bekliyor. Devlet – STK diyaloğunun güçlendiği bu zamanlarda şimdi okullara akın akın yardımlar da gidiyor hayırseverler aracılığı ile. Ben, kardeşlerimi kapı kapı kitap için dilendirmeyen ERDOĞAN’a dolu bir cüzdan, son model telefon ve bilgisayar için sırtımı dönmeyeceğim. Hastalanmaya korktuğumuz yıllarda, hava aydınlanmadan gidip muayene kuyruklarına girip ayılıp bayılan insanları seyrederken ruhumuzu hasta ettik. Hala izlerken, okurken ürperdiğim yağ, ekmek, tüp, hastane kuyrukları bana bin kere daha söyletiyor, bodrumlarda ürünlerini saklayıp çürüten vatan hainlerine inat, bir patates, soğan için ben bu Yiğide sırtımı dönmeyeceğim. Başka ülkelerin Türkiye’nin başını okşadığı, talimatlarla iş yaptırdığı bir dönemden bu ülkeyi alıp bölgenin ağabeyi yaptığı için, küresel aktör olmakla kalmayıp mazlumların umudu olan, yurt dışında bindiğiniz takside paranızı geri çevirip “Türkiye ödedi” dedirten, dik bir duruş sergileyen, tüm dünyanın ayakta alkışladığı bu Adama, vallahi bizi namerde muhtaç etmediği için sırtımı dönmeyeceğim. Hakikate saldırmayı beceremiyoruz ama Allah nefes verdikçe Allah yolunda olan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın davasını en iyi şekilde savunmak için gayret göstereceğim.