HABER49- Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta meydana gelen, 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangınla ilgili davanın ikinci duruşması başladı.
Yangının simgesi olan çarşaflar, duruşmanın yapıldığı alandaki çadırlara ve çevredeki binaların camlarına asıldı.
OTEL SAHİBİ HALİT ERGÜL’E TEPKİ
Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül, savunmasında:
“Vahim olayda önceki beyanlarımı tekrar ederim. Olayın olacağını bilsem kendim, eşim ve çocuklarımı otelde yatırmam, kendim kapatırdım” dedi.
Bu sözler üzerine mağdur avukatları salonda “Katil” diye bağırdı.
Ergül ayrıca, “Yangının büyüme nedeni LNG’dir. O sırada ben, eşim, çocuklarım ve misafirlerim otelde kalıyorduk” ifadelerini kullandı.
“AVUKATLARA TEHDİT” İDDİASI
Yangında sekiz yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, Halit Ergül’e, “Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısını tanıyor musunuz?” diye sordu.
Ergül ise, “Üyesi olduğum ajansın yönetim kurulu üyesi olduğu için tanıyorum” yanıtını verdi.
Ayrıca, “Avukat Gültekin’in kentte bulunan avukatları tehdit ettiğini, bu nedenle kendi avukatının duruşmaya gelemediğini” öne sürdü.
Ergül’e yöneltilen, “Otelinizde kalan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinden hesap alınmaması yönünde talimat verdiniz mi?” sorusuna ise, “Hatırlamıyorum” dedi.
KOMİSYON ÜYESİ TUBA KÖKSAL’IN AÇIKLAMASI
TBMM Kartalkaya Otel Yangını Araştırma Komisyonu Üyesi AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Tuba Köksal, duruşma öncesi gazetecilere:
“Bolu’da 78 canımızın hayatını kaybettiği, 130 kişinin yaralandığı bir facianın sonucunda bu mahkemeler görülüyor. Her seferinde o acılar yeniden yaşanıyor” dedi.
“Ailelerin yanında olduğumuzu göstermek, davanın sonuna kadar takipçisi olduğumuzu ortaya koymak için buradayız” ifadelerini kullandı.
“Komisyon raporu hazırlanıyor. Henüz sonuç yayınlanmadı ama süreci adım adım izliyoruz” diye ekledi.
SANIKLARIN SAVUNMALARI
Ahmet Demir (Gazelle Otel Genel Müdürü): “Grand Kartal Otel’de sorumluluğum yok. Görev yerim Gazelle Otel’dir. Savcılık kurban gibi beni seçmiştir.”
Ali Ağaoğlu (FQC Global Sertifikasyon A.Ş. sahibi): “Sürdürülebilir Turizm Sertifikasyonu tedbirleri kapsamıyor. Denetim yapılmış, ama suçlamaları kabul etmiyorum.”
Bayram Ütkü (elektrik teknisyeni): “Yangın sırasında insanları kurtarmaya çalıştım, bu sırada yaralandım. Bana elektrikleri kesin dendi, AFAD ya da itfaiye demiş olabilir.”
Bünyamin Bal (İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı): “Denetimlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldığı bellidir. İl Özel İdare’nin denetleme sorumluluğu yoktur. Sıfır illiyet anlamında bir insanım.”
Cemal Özer (otel muhasebe personeli): “Ben sadece itfaiye ekibi ile denetime katıldım. Bu yüzden 8 aydır tutukluyum.”
Ceyda Hacıbekiroğlu (otel sahibi Halit Ergül’ün kızı): “Otelde hiçbir yetkim yok. Babam tutuklanınca avukatla görüştüm, ne yapılması gerekiyorsa yapalım dedim. WhatsApp grubunda bulundum, ama sorumluluğum yok.”
DAMADA TEPKİ
Otel sahibinin damadı ve yönetim kurulu üyesi Emir Aras, savunmasında:
“Yangının hızla yayılacağını bilseydim kendi çocuğumu, eşimi otelde bırakır mıydım? Ben bağırdım sandım, öyle hatırlıyorum. Çıkarken ‘yangın var’ diye bağırdım. Konuşma kayıtlarında ‘alarmı açın’ dediğim de ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine müştekiler salonda, “Ses çıkartsanız bizim canlarımız yaşayacaktı. Katiller!” diye tepki gösterdi.