HABER49-Bitlis’in doğal miraslarından biri olan Nemrut Kalderası’nda bozayılar kış uykusundan uyandı. Uzmanlar, doğa turizminin canlandığı bölgede ziyaretçileri ayılara karşı dikkatli olmaları ve besleme yapmamaları konusunda uyardı.
Bitlis’in Ahlat, Güroymak ve Tatvan ilçeleri arasında yer alan Nemrut Kalderası, karla kaplı yolların açılmasıyla birlikte bu yıl da doğaseverlerin uğrak noktası haline geldi. Türkiye’nin en büyük krater göllerinden biri olan Nemrut, her bahar mevsiminde olduğu gibi bu yıl da doğanın uyanışına sahne oldu. Bölgenin en dikkat çekici sakinleri ise şüphesiz halk arasında "Nemrut'un maskotları" olarak bilinen bozayılar. Kış boyunca yuvalarında dinlenen bu vahşi canlılar, havaların ısınmasıyla birlikte yeniden Nemrut eteklerinde boy göstermeye başladı.
Yılın bu döneminde insan hareketliliği ile birlikte doğadaki yaşam da hız kazandı. Özellikle kamp ve yürüyüş gibi doğa etkinliklerinin artmasıyla birlikte bozayıların da bölgeye indiği gözlendi. Ziyaretçiler günün farklı saatlerinde krater gölü çevresinde ayıların yiyecek arayışına tanıklık ediyor. Her ne kadar ayılar bu coğrafyanın doğal bir parçası olsa da, uzmanlar bu tür karşılaşmalarda dikkatli olunması gerektiğine işaret ediyor. Ayıların, insanlara olan ilgisinin büyük oranda yiyecek bulma içgüdüsüyle bağlantılı olduğu biliniyor.
Uzmanlar Uyardı: Ayıları Beslemeyin, Doğal Dengeyi Bozmayın
Yıllardır Nemrut Kalderası’nda doğa gözlemleri yapan doğa bilimci Dr. Cihan Önen, bölgedeki yaban hayatının hassas yapısına dikkat çekerek ziyaretçileri uyardı. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında bozayıların davranışlarının dikkatle izlenmesi gerektiğini belirten Önen, insanlarla kurdukları erken temasların bu hayvanlar üzerinde kalıcı etkiler bırakabileceğini ifade etti. Dr. Önen, bazı ziyaretçilerin iyi niyetle ayılara yiyecek verme eğilimi gösterdiğini, ancak bu davranışın yaban hayatına zarar verdiğini vurguladı.
Ayıların doğal beslenme alışkanlıklarının bozulması, onların insanlara yaklaşmasına ve saldırgan davranışlar geliştirmesine neden olabiliyor. Önen, geçmiş yıllarda bu tür hataların hem insanlar hem de ayılar için olumsuz sonuçlar doğurduğuna dikkat çekerek, bölgede güvenli bir ziyaretin ancak kurallara uyulmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. Ayrıca, ormanlık alanlara bırakılan yemek artıkları ve yapılan pikniklerin de vahşi hayvanları çektiğini belirten Önen, “Bunlar doğada yaşayan canlılar. Onları şehir yaşamına adapte etmeye çalışmak yerine, onların doğal düzenini koruyacak adımlar atmalıyız,” dedi.
Yetkililerin uyarılarına kulak verilmesi gerektiğini dile getiren Önen, mangal yakılmaması, yiyecek bırakılmaması ve hayvanlarla fiziksel temas kurulmaması gerektiğini söyledi. Ayrıca, ekosistemin devamlılığı için doğal gıda kaynaklarının artırılmasının önemine dikkat çekti. Meyve ağaçlarının dikilmesi, ayıların beslendiği canlıların korunması gibi adımların, bu tür hayvanların insanlara yönelmesini engelleyeceğini belirtti. Bu şekilde hem insan güvenliği sağlanmış olacak hem de doğadaki denge korunmuş olacak.