HABER49- Erzincan’ın yüksek yaylalarında Şavak Aşireti’nin asırlardır sürdürdüğü üretim geleneği, bölgeye hem ekonomik katkı sağlıyor hem de kültürel mirası yaşatıyor.
Erzincan’da Şavak Aşireti mensupları, kuşaktan kuşağa aktarılan yöntemlerle ürettikleri coğrafi işaretli Erzincan tulum peynirini sofralara taşıyor. Gün doğmadan başlayan zorlu mesai, gece yarılarına kadar devam ediyor. Akkaraman koyunu ve kıl keçisinin sütünden elde edilen peynir, 3-4 aylık olgunlaştırma sürecinin ardından tüketiciyle buluşuyor.
Zorlu Yayla Mesaisi
Yaylalarda başlayan üretim yolculuğu, tüm aile bireylerinin katkısıyla sürüyor. Sabah ve öğleden sonra yapılan sağımın ardından süt, şirdan maya ile mayalanıyor. Atlarla çadırlara taşınan peynir, burada ilk olgunlaşma sürecine bırakılıyor.
Üretici Mustafa Gün, süreci şöyle anlattı:
"Sabah saat 10.00 ve 16.00’da sağımlarımız oluyor. Sütleri şirdan maya ile mayalıyoruz. Atlarla yayladan çadırlara getiriyoruz. Peynirleri çuvallara koyup 15 gün bekletiyoruz. Sonra Kemah tuzu ile baskı yapıyoruz. 4-7 gün dinlendirdikten sonra soğuk hava depolarına gönderiyoruz."
Tesislerde Son Dokunuş
Erzincan merkezdeki tesislerde peynirin yolculuğu devam ediyor. Soğuk hava deposu işletmecisi Nihat Baydil, üretimin son aşamalarını şöyle anlattı:
"Yayladan gelen peyniri 10 gün bekletip tuzluyoruz. Sonrasında bez çuvallara koyup bir hafta daha dinlendiriyoruz. 120 gün olgunlaştırdıktan sonra 25, 5 ve 1 kiloluk paketlerle Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyoruz."
Sofraların Aranan Lezzeti
Şarküteri esnafı da Erzincan tulum peynirine olan ilgiden memnun. Esnaflar, ürünün doğallığına dikkat çekerek, "Bu peynir hem lezzeti hem doğallığıyla halkımızın sofrasında aranan bir ürün. Erzincan’dan Türkiye’nin her köşesine güvenle ulaştırıyoruz" ifadelerini kullandı.
Zorlu ama gurur verici bir emeğin ürünü olan Erzincan tulum peyniri, hem kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi oluyor hem de bölgenin kültürel zenginliğini her lokmada yaşatıyor.