Bölge

Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Aksoy: "Palu-Bingöl arasındaki bölge en tehlikeli nokta"

Erzincan, Bingöl, Palu, İstanbul ve çevresindeki sismik boşluklar, Türkiye'nin en riskli deprem bölgeleri arasında yer alıyor. Prof. Dr. Ercan Aksoy’un açıklamaları, bu bölgelerdeki yapılaşma ve deprem öncesi önlemler hakkında önemli ipuçları veriyor.

HABER49-Erzincan, Bingöl, Palu, İstanbul ve çevresindeki sismik boşluklar, Türkiye'nin en riskli deprem bölgeleri arasında yer alıyor. Prof. Dr. Ercan Aksoy’un açıklamaları, bu bölgelerdeki yapılaşma ve deprem öncesi önlemler hakkında önemli ipuçları veriyor.

Bingöl Yedisu Bölgesinde 7 ve Üzeri Depremler Bekleniyor Fırat Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, Türkiye’nin farklı bölgelerinde potansiyel deprem riskleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aksoy, özellikle Palu-Bingöl arasında uzun zamandır deprem meydana gelmediğini belirterek, bu bölgenin sismik boşluk olarak kabul edildiğini ifade etti. Bu alanda meydana gelebilecek büyük bir depremin, Elazığ, Bingöl ve çevresindeki iller için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, Bingöl Yedisu bölgesinde, 7 büyüklüğünde bir depremin gerçekleşme ihtimali olduğunu da söyledi.

6 Şubat 2023 Depremlerinin Ardından Devam Eden Sismik Aktivite Prof. Dr. Aksoy, 6 Şubat 2023 depremi sonrası, Doğu Anadolu fay hattının büyük bir kısmının kırıldığını ve bu bölgedeki diğer fay hatlarında hala artçı depremlerin yaşandığını belirtti. Bu büyük depremin ardından fayların tekrar enerji biriktirmesi gerektiğini ifade eden Aksoy, kırılan fayların üzerine büyük bir deprem beklemenin yanıltıcı olacağını söyledi. Ancak, 6 Şubat’taki ana kırığın uç bölgelerinde, özellikle Göksun, Hatay, Malatya Yeşilyurt ve Sincik gibi yerlerde, deprem aktivitelerinin devam etmesinin normal olduğunu dile getirdi.

Sismik Boşluklar ve Palu-Bingöl Arası Bölgesi Aksoy, Palu-Bingöl arasındaki bölgenin, "sismik boşluk" adı verilen bir alanda yer aldığını açıkladı. Bu bölgede son deprem 1784 yılında meydana gelmiş olup, yaklaşık 250 yıl geçmesine rağmen bu alanda herhangi bir büyük deprem gözlemlenmemiştir. Bu durumun, bölgenin riskli olduğunu gösterdiğini ifade eden Aksoy, burada bir depremin ne zaman meydana geleceğini tahmin etmenin mümkün olmadığını belirtti. Ancak bu alanın kırılmayan kısmının, 7 ve üzerinde büyüklükte bir depreme yol açabileceği konusunda uyardı. Bu durum, yerel halk ve bölgedeki inşaat sektörünün dikkatli olması gerektiğini gözler önüne seriyor.

İstanbul'daki Fay Hattı ve Kırılmayan Bölgeler Prof. Dr. Aksoy, İstanbul'daki Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde de potansiyel tehlikeler olduğuna dikkat çekti. 23 Nisan 2023'te İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, Marmara depremi hakkındaki endişeleri artırdı. Aksoy, bu tür depremlerden önce küçük artçı depremlerin yaşanmasının, fayların gerilim halinde olduğunu ve büyük bir kırılmanın habercisi olabileceğini belirtti. Ancak, İstanbul’daki kırılmayan faylar hakkında kesin bir tahmin yapmanın mümkün olmadığını, yine de burada bir risk bulunduğunu ifade etti.

Deprem Riskine Karşı Alınması Gereken Önlemler Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Aksoy, deprem riski taşıyan bölgelerde yapılaşma konusunda dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Özellikle yüzey kırıklarının olduğu alanlarda hiçbir yapılaşmanın yapılmaması gerektiğini vurgulayan Aksoy, zemin etüdü yapılarak uygun yapı tiplerinin seçilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, fay hattı üzerinde yapılan çalışmaların, deprem tekrarlanma aralıklarının belirlenmesine yardımcı olduğunu ve bu çalışmaların yerel yönetimlerin hazırlıklı olmasına katkı sağlayacağını ifade etti.