HABER49- Van’ın İpekyolu ilçesinde faaliyet gösteren bir kuyumcu dükkânı, doğa sevgisinin ve çevre bilincinin somut bir örneğine dönüştü. Tadilat sırasında karşılarına çıkan 100 yıllık ceviz ağacını kesmek yerine, mimari projede değişikliğe giden işletme sahipleri, ağacı iş yerinin merkezinde koruma kararı aldı. Ağaç, cam panellerle çevrilerek estetik bir dokunuşla iş yerinin iç mimarisine entegre edildi. Bu örnek davranış, doğayla uyum içinde yaşamayı mümkün kılan nadir uygulamalardan biri olarak dikkat çekiyor. Ceviz ağacının bulunduğu alan özel olarak dizayn edilerek ağacın yaşam alanı bozulmadı; aksine korunarak görünür hale getirildi. Böylelikle hem müşterilerin ilgisini çeken hem de doğaya saygı anlayışını yansıtan bir ortam oluşturuldu. Çevreye duyarlı bu tutum, kentsel dönüşüm ve yapılaşmanın yoğunlaştığı günümüzde umut verici bir örnek teşkil ediyor.
"Ağaç Canlı, Biz Ona Kıyamadık": Kuyumcudan Anlamlı Mesaj
İş yeri sahibi Yunus Baytok, gösterdiği duyarlı tutumla yalnızca bir ağacı değil, aynı zamanda gelecek nesillere örnek olacak bir anlayışı da yaşatıyor. “Biz bu ağaca kıyamadık, çünkü üzerinde bir hayat var” sözleriyle duygularını dile getiren Baytok, ağacın meyve verdiğini, yapraklarının her yıl yeniden yeşerdiğini ve üzerinde çeşitli canlıların barındığını belirtti. İş yerinin tam kapısında olmasına rağmen kesilmeden korunmuş olması, çevreye duyulan saygının en içten yansıması. Baytok, daha önceki esnafın da ağaca dokunmadığını ve aynı anlayışı devam ettirmenin kendileri için bir sorumluluk olduğunu vurguladı. “Ağaç canlıdır, üzerindeki kuşlar, böcekler onunla beraber bir yaşam sürüyor. Bu hayatı yok etmek istemedik. 100 yıllık bu ağacı geleceğe taşımak istiyoruz” diyerek, doğayla barışık yaşamın mümkün olduğuna dikkat çekti.
Yangınların Gölgesinde Verilen Karar: “Ağacımız Bizimle Yaşıyor”
Yunus Baytok’un açıklamaları yalnızca bir çevre bilinci örneği değil, aynı zamanda içinde bulunduğumuz küresel iklim krizine de güçlü bir göndermeye sahip. Ülke genelinde ve dünyada meydana gelen orman yangınlarını hatırlatan Baytok, bu tür felaketlerin sadece ağaçları değil, o ağaçlarda yaşayan binlerce canlıyı da yok ettiğine dikkat çekti. “Böyle bir dönemde elimizdeki ağacı kesmek, vicdana da insaniyete de sığmaz” diyerek, ağacı kesmenin kendi değerleriyle bağdaşmadığını belirtti. Peygamber Efendimizin “Kıyametin koptuğunu görseniz bile elinizde bir fidan varsa onu dikin” hadis-i şerifini hatırlatan Baytok, ağacı yaşatma kararıyla sadece bir ağacı değil, değerleri ve inancı da yaşattıklarını ifade etti. Her gün düzenli olarak ağacın sulandığını, bakımının yapıldığını belirten Baytok, “O bizimle yaşıyor, biz onunla yaşıyoruz. Aramızda fark yok, ikimiz de canlıyız” diyerek yaşamın her formuna duyulan saygının altını çizdi.