İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ

Ülkelerin teknoloji hamlelerini sanayi sektöründe yoğun bir şekilde uygulamasıyla birlikte çalışma sektöründe iş kazası ve meslek hastalıkları sayılarında artışların yaşandığı gözlemlenmiştir. Teknoloji, çalışma hayatını kolaylaştıran bir faktör olarak kullanılmaktadır.

Abone Ol

Ülkelerin teknoloji hamlelerini sanayi sektöründe yoğun bir şekilde uygulamasıyla birlikte çalışma sektöründe iş kazası ve meslek hastalıkları sayılarında artışların yaşandığı gözlemlenmiştir. Teknoloji, çalışma hayatını kolaylaştıran bir faktör olarak kullanılmaktadır.

Teknolojik anlamda yaşanan gelişmeler insan faktörleri riskini tamamen ortadan kaldırmamış olup makine ve bilgisayar gücüne bağlı çalışmalarda dahil insan unsuruna olan ihtiyacın devam ettiği görülmektedir.

Çünkü insan faktörüne dayanan iş kollarında çalışma şartları insan emeğine bağlıdır. Ancak çalışan personelin iş ortamında teknolojik aletler ve takip edilmesi gereken prosedürler açısından yeterli bilince sahip olmaması, duyarsız kalması, verilen eğitimlerin yetersiz kalması ve personelin dikkatsiz davranması gibi etkenlerden kaynaklı iş kazaları oluşabilmektedir.

Her ne kadar teknolojik faktörlerle birlikte insan gücüne duyulan ihtiyaç azalmış olsa da, çalışma ortamlarında insan faktörü unsuru bulunduğu sürece insan kaynaklı hatalardan dolayı iş kazaları yaşanmaya devam edecektir.

Bundan dolayı insan faktörleri kaynaklı iş kazaları ve meslek hastalıkları hem çalışanları hem de iş ortamlarını sosyal, psikolojik ve iktisadi birçok yönden etkisi altına alabilmektedir. İş yerlerinde meydana gelen iş kazaları çalışan yaşamını olumsuz etkileyebildiği gibi çalışma ortamlarında da ekonomik zararlar meydana gelebilmektedir.

Ancak iş sağlığı ve güvenliği konusunda yapılan sistematik çalışmalar sayesinde bu zararların %98’lik kısmının önlenebileceği anlaşılmıştır. Bu açıdan işyerlerinde ortaya olumsuzlukların kabul edilebilir oranlara düşürülmesine yönelik yapılan çalışmalar, iş sağlığı ve güvenliğine verilmesi gereken önemi göstermektedir. İş sağlığı ve güvenliğinde istenilen seviyelerde faaliyetlerin sürdürülmesi için çalışma ortamlarındaki risklerin tespit edildiği ve gerektiği takdirde kaynağın ortadan kaldırıldığı potansiyel tehlike ve risklere yönelik analizler yapılmaktadır.

İş sağlığı ve güvenliğinin çalışanlar yönünden kimi zaman yıpratıcı sosyal ve ekonomik etkiler yarattığı bilinmektedir. Çünkü iş kazası veya meslek hastalığına yakalanan kişiler geçici ya da kalıcı iş gücü kayıplarına maruz kalmaktadır. Diğer bir deyişle, bu durum karşısında özellikle ekonomik açıdan maluller düzenli şekilde aldıkları maaş ve yan haklardan mahrum kalmaktadırlar. Böylece iş kazası veya meslek hastalığı geçirmeden önce üretken ve kendi kendine yetebilen bir çalışanın, ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kimi zaman aile fertlerine yüklenmesi ve onlara bağımlı bir şekilde yaşaması gibi sonuçları olabilmektedir.

Ekonomik anlamda iş kazaları ve meslek hastalıkları sebebiyle büyük kayıplara uğrayan bir başka taraf ise çalışma sektöründeki işletmelerdir. Düzenli olarak iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarını yerine getirmeyen ve bunlara uygun plan ve programa göre hareket etmeyen işletmelerdeki çalışma gücü kayıpları aşağıdaki gibi olabilmektedir:

  • Kullanılan ekipmanlar iş kazaları sonucu bakım-onarım maliyetlerinde artış,

  • İş gücü kaybının artması sonucu üretim verimliliğinde azalmalar,

  • İşletme faaliyetlerinin geçici ya da tamamen durdurulması,

  • Çalışanlara ödenecek tazminatlar ve yasal süreçler,

  • İşletmenin rekabet etmekte olduğu sektörde rakiplerine karşı itibar kaybına uğraması gibi birçok temel sorun ortaya çıkabilmektedir.

Çalışma sektöründe karşılaşılan iş kazaları ve meslek hastalıkları küresel ölçekte tüm dünyada etkisini göstermeye devam etmektedir. Bilim ve teknoloji alanında gelişmiş olan ülkelerde her ne kadar çalışanlara refah, sağlık, ekonomi gibi alanlarda avantajlar sağlanmış olsa da iş kazalarının oluşma olasılığı bir yandan devam etmektedir.