HABER49-Van Gölü’nde her yıl tekrarlanan inci kefali göçü başladı. Balıkların suyun tersine yüzerek engelleri uçarcasına aşması, martılarla sahneledikleri doğa şöleni ve binlerce izleyicinin ilgisiyle Van yeniden göz kamaştırıyor.
Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı sularında yaşamını sürdüren ve dünyada sadece bu gölde görülen inci kefali, her yıl olduğu gibi bu yıl da olağanüstü göç yolculuğuna başladı. Üreme dönemine giren balıklar, 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında avlanmaları yasaklanarak koruma altına alınıyor. Göç süreci boyunca Van Gölü'nden ayrılarak tatlı su kaynaklarına ulaşmaya çalışan inci kefalleri, adeta akıntıya karşı uçarak ilerliyor. Özellikle Van’ın Erciş ilçesindeki Deli Çay’da balıkların akıntıya ters yüzerken gösterdiği akrobatik hareketler izleyicilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Göç sırasında su yüzeyinden fırlayarak engelleri aşmaya çalışan inci kefalleri, adeta havada süzülüyor. Bu eşsiz doğa olayını görmek için çevre illerden gelen yüzlerce ziyaretçi, dere kenarlarını dolduruyor.
Martılarla Balıkların Dansı: Doğanın Ritmi Sahneye Çıkıyor
İnci kefalinin göçü yalnızca insanlar için değil, martılar için de büyük bir olay. Balıkların göç ettiği su yolları boyunca martıların bekleyişi ve avlanma çabası, doğanın iç içe geçmiş döngüsünü gözler önüne seriyor. Balıklar engelleri adeta kanatlanarak geçerken, martılar da bu doğa gösterisinin bir parçası oluyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde artan balık hareketliliği, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunuyor. Deli Çay’da her yıl tekrarlanan bu ritüel, Van’ın doğal mirasının ve biyoçeşitliliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Bu canlı döngü, göç eden balıkların martılara sunduğu besin kaynağı sayesinde hem ekosistemin devamlılığını sağlıyor hem de izleyenleri büyülüyor.
Kaçak Avcılıktan Turistik Çekim Noktasına: Erciş Balık Bendi
Bir zamanlar kaçak avcılık yapılan Erciş Balık Bendi, bugün binlerce insanın buluşma noktası haline geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş’un verdiği bilgilere göre, bölge geçmişte yasa dışı avlanmanın yoğun olduğu bir noktaydı. Ancak yapılan bilinçlendirme çalışmaları, projeler ve doğa koruma girişimleriyle bu alan şimdi bir ekoturizm merkezi haline dönüştü. Akkuş, bölge halkının balığın göç dönemine göre zaman dilimlerini tanımladığını belirterek inci kefalinin yalnızca bir tür değil, aynı zamanda kültürel bir simge olduğunu vurguladı. “Buradaki insanlar, doğumlarını balığın zamanı ile ilişkilendiriyor. Bugün Ağrı, Bitlis ve çevre illerden insanlar sadece bu göçü görmek için geliyor. Bu, balığın artık kültürel bir miras olarak benimsendiğini gösteriyor,” dedi. Böylelikle bir doğa olayının sadece biyolojik değil, sosyokültürel boyutları da ön plana çıkmış oluyor.