HABER49-Günlük 150 bin metreküp atık su arıtma kapasitesine sahip olan tesisin inşaatında son aşamalara gelindi. Şehrin geleceği için büyük bir öneme sahip bu tesis, hem çevre koruma hem de su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde yönetilmesi konusunda önemli bir adım teşkil ediyor. Tesisin inşaatı, Elazığ-Bingöl karayolunun 17. kilometresinde, yaklaşık 250 dönümlük bir alan üzerinde devam ediyor.
Havalandırma, biyofosfor ön ve son çöktürme havuzlarının yanı sıra işletme binalarının inşaatı büyük ölçüde tamamlandı. Altyapı çalışmalarının önemli bir ayağını oluşturan bu proje, şehre uzun vadeli faydalar sağlamak için kritik bir unsur. Tesisin tamamlanmasıyla birlikte, Elazığ’ın atık su yönetimi önemli ölçüde iyileştirilecek ve çevre dostu bir şehir için önemli bir adım atılmış olacak.
TESİSTE HANGİ YAPILARIN İNŞAATI TAMAMLANDI?
Elazığ’daki İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi, ileri biyolojik arıtma yöntemleri ile çevreye zarar veren kirletici parametrelerin giderilmesine odaklanıyor. Tesisin içinde yer alan havalandırma, biyofosfor ön ve son çöktürme havuzlarının inşaatı tamamlandı. Bu havuzlar, atık suların temizlenmesi ve doğaya geri kazandırılması süreçlerinde kritik bir rol oynuyor. Ayrıca, tesisin yapısal altyapısı da büyük ölçüde tamamlanmış durumda.
Üç adet havalandırma havuzu, üç adet biyofosfor havuzu ve altı adet son çöktürme havuzunun inşaatı bitirilirken, giriş yapısı ve ön ve son çöktürme dağıtım yapılarındaki inşaat çalışmaları devam ediyor. Mekanik ekipman montajı ise büyük ölçüde tamamlandı ve elektrik altyapı çalışmalarına başlanılması için hazırlıklar yapılıyor. Bu detaylar, tesisin tamamen işlevsel hale gelmesi için gereken adımların hızla ilerlediğini gösteriyor.
TESİSTEN BEKLENEN ÇEVRESEL VE EKONOMİK KATKILAR
İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi, sadece şehirdeki atık suyun arıtılmasını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda çevreye verilen zararın azaltılmasına da yardımcı olacak. Günlük 150 bin metreküp kapasite ile tesis, atık suları son teknoloji ile arıtıp yeniden doğaya salacak. Bu, özellikle azot ve fosfor gibi kirletici maddelerin ortadan kaldırılması açısından büyük önem taşıyor. Bu sayede çevresel kirlenmenin önüne geçilecek ve su kaynakları daha sağlıklı hale getirilecek.