HABER49- HÜDA-PAR Muş İl Başkanı Mehmet Şirin Çağlayan, Muş’ta arıcılık sektörünün sorunlarına dair açıklamalarda bulundu. HABER49’a konuşan Çağlayan, coğrafi işaret, destekler, göçebe arıcılar ve sahte bal konularında çözüm çağrısı yaptı.
Muş'ta arıcılık faaliyetleriyle uğraşan üreticilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Çağlayan, şehrin sahip olduğu doğal zenginliklere rağmen bal üretiminde hak ettiği konuma ulaşamadığını belirterek, hazırladıkları raporla Tarım İl Müdürlüğü’ne çözüm önerilerini sunacaklarını söyledi.
Arıcılığın tescillenmesi, üreticilerin desteklenmesi ve sahte balın önlenmesi gerektiğine vurgu yapan Çağlayan, HABER49 aracılığıyla kamuoyuna önemli değerlendirmelerde bulundu.
“MUŞ BALI HENÜZ COĞRAFİ İŞARET ALMADI”
Çağlayan, yaptığı açıklamada öncelikle arıcılıkla ilgili çalışma yöntemlerine değinerek, arıcıların sorunlarını doğrudan sahada dinlediklerini aktardı. Üreticilerle birebir görüşmelerin ardından elde edilen tespitlerin raporlaştırıldığını söyleyen Çağlayan, bu raporun Tarım İl Müdürlüğü’ne sunulacağını ifade erek şunları söyledi:
“Zaman zaman ilimize dair bazı meseleleri kamuoyu ile paylaşma gereği duyuyoruz. Bu kez Muş’ta arıcılığı gündemimize aldık. Bu çalışmamızı yaparken gerçeklikten uzak iddiaların yerine sorunları kaynağından almaya çalıştık. Öncelikle arıcılık yapan vatandaşımızı ziyaret ettik. Arıcılarımızın sorun, sıkıntı ve taleplerini kendilerinden dinledik. Daha sonra bu sorunları ilgili birlikleri ziyaret etmek suretiyle kendileriyle paylaştık. Sorun, sıkıntı ve taleplere dair yaptığımız tespitlerimizi bir rapor halinde Tarım İl Müdürlüğümüzle paylaşacağız. Hazırladığımız raporda; Muş balımız coğrafi işaret almış bir bal değil. Coğrafi işaretin olmaması bize göre bu konunun üzerinde gereği gibi durulmadığı sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Malumunuz 26-27 Haziran 2025 tarihinde Muş Alparslan Üniversitesi'nde ‘Yerelden Genele Arıcılık’ Çalıştayı'na gösterilen ilgiyi örnek olarak vermemiz yeterli olacaktır. Koca ilde çalıştaya katılım sayısı 50’yi bulamadı. İlimiz balının coğrafi işaret kazanması için Tarım İl Müdürlüğü ve Muş Alparslan Üniversitesi'ne, ilimizin iş insanlarına kadar herkese büyük sorumluluklar düşmektedir.”
“NUMUNE BALIN TAHLİL SONUÇLARI PAYLAŞILMALI”
Muş balının coğrafi işaret alabilmesi için çeşitli numunelerin laboratuvarlarda incelendiğini hatırlatan Çağlayan, bu sürecin şeffaf yürütülmediğine dair şikâyetler aldıklarını söyledi. Özellikle üreticiler arasında belirsizlik yaratan bu durumun, güven sorunu oluşturduğunu belirten Çağlayan, şu sözleri kaydetti:
“Coğrafi işaret için alınan numunelerin tahlil sonuçlarının birlik ve üreticilerle paylaşılmadığı yönünde iddialar var. Tahlil sonuçlarının birlik ve üreticilerle paylaşılmaması kafalarda soru işaretleri oluşturmakta, ilgili kurumlara dair güven sarsılmasına neden olmaktadır. Verilen emeğin karşılığını almak, bilmek üreticimizin en doğal hakkıdır. Alınan numunelerin tahlil sonuçları ilgili birlik ve arıcılarla paylaşılmalıdır.”
“GÖÇEBE ARICILARIN KONAKLAMA SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ”
Her yıl Türkiye’nin farklı bölgelerinden göçebe arıcıların Muş’a geldiğini hatırlatan Çağlayan, bu durumun sektörde farklı sıkıntılar doğurduğunu belirtti.
Özellikle konaklama alanlarının belirlenmesi noktasında düzenleme yapılması gerektiğini dile getiren Çağlayan, "Her yıl ülkemizin farklı bölgelerinden, illerinden ilimize göçebe arıcılar gelmektedir. Bu durum özellikle konaklama konusunda bazı sıkıntılara neden olmaktadır. Tarım İl Müdürlüğü adres belirlemede konaklama yerlerini net olarak belirlemeli, daha sonra belirlenen adreste konaklama yapılıp yapılmadığına dair takibat yapmalıdır. Kurallara uymayan arıcılar için gereken hukuki işlemler yapılmalıdır" dedi.
“ARICILIKTA KOOPERATİF EKSİKLİĞİ GİDERİLMELİ”
Arıcılığın gelişmesi için üreticilerin ortak hareket etmesinin şart olduğunu vurgulayan Çağlayan, Muş’ta bir arıcılık kooperatifi bulunmamasının önemli bir eksiklik olduğunu söyledi.
Çağlayan, “Bu konu ile ilgili gereken çalışmanın yapılması için birliklerin üzerine bazı sorumluluklar düşmektedir. Arı yetiştiricileri ve bal üreticileri birlikleri üreticimize bu konuda ön ayak olmalı, Tarım İl Müdürlüğü bu konuya destek vermelidir” diye konuştu.
“SAHTE BAL VE GLİKOZ SATIŞI BÜYÜK TEHDİT”
Tüketici güvenliği açısından en çok şikâyet edilen konuların başında sahte bal üretimi ve glikoz satışı geldiğini dile getiren Çağlayan, bu konuda denetimlerin artırılmasının önemini vurgulayarak, “Sahte bal üretiminin önüne geçmek için ilgili kurumlar piyasa denetimi konusunda görevlerini yerine getirmelidir. Bal diye yapılan glikoz satışları engellenmeli, sahtekârlığa gereken cezalar verilmelidir” ifadelerine yer verdi.
“ÜRETİCİLERE SAĞLANAN DESTEKLER ARTIRILMALI”
Son yıllarda ekonomik koşulların ağırlaştığını hatırlatan Çağlayan, arıcılık malzemelerinin fiyatlarının hızla yükseldiğini söyledi. Bu durumun üreticileri zor durumda bıraktığını belirten Çağlayan, şunları kaydetti:
“Üretimde kullanılan ihtiyaç malzemelerinin fiyatları geçen yıldan bu yana kat kat artmıştır. Zaten yeterli olmayan küçük ölçekteki desteklemeler enflasyon oranlarının yükselmesiyle beraber erimektedir. Desteklemeler artırılmalı, mevsimin kurak geçtiği sezonlarda ise kurak geçen bölgeler afet bölgeleri ilan edilmeli, üreticimizin zararı kısmen de olsa devlet tarafından karşılanmalıdır. Arı nakliyelerinde arıcılarımıza nakliye desteği verilmelidir.”
“YENİ ALANLAR ÜRETİME AÇILMALI”
Geçmişte güvenlik gerekçesiyle ulaşılamayan birçok bölgenin artık üretime uygun hale geldiğini belirten Çağlayan, bu alanların arıcılık faaliyetlerine açılması gerektiğini ifade ederek, “Özellikle arıcılığa elverişli olan ve güvenlik gerekçesiyle gidilemeyen bölgelerin tespiti yapılmalı, arıcılık yapılabilecek verimli alanların üreticilerimizin istifadesine sunulması için gereken adımlar atılmalıdır” dedi.
“KURUM VE ÜRETİCİ İLETİŞİMİ GÜÇLENMELİ”
Çağlayan, üreticiler ile resmi kurumlar arasındaki iletişimin zayıf olduğuna dikkat çekerek, düzenli toplantılar yapılmasının önemini dile getirdi:
“Üretici ve kurumlar arasında iletişim sorununun varlığına inanıyoruz. Tarım İl Müdürlüğü, Arı Yetiştiricileri ve Bal Üreticileri Birliği yapacakları ortak bir organizasyonla yılda en az iki kez (sezon başlangıcı ve bitiminde) arı yetiştiricileri ve bal üreticileriyle toplantılar yapmak suretiyle yıllık değerlendirme yapılmalıdır. Üretici ve yetiştiricilerin sıkıntı ve talepleri birinci ağızdan dinlenmelidir. Birlikte yapılacak olan şeffaf bir çalışma, kurum ve üreticiler arasında güven kazanımına da vesile olacaktır."