HABER49- 3 bin 800 rakımlı Berçelan Yaylası’na yaptığı gezide boşa akan içme suyu kaynaklarını görünce hayrete düşen Schröder, şehir merkezinde süregelen susuzluk sorununa dikkat çekti. Yaylada kontrolsüz akan su kaynakları ile kent merkezinde yaşanan su sıkıntısı arasındaki çelişkiye vurgu yapan turist, “Burada kuraklık yok ama şehirde su da yok. Bu kabul edilebilir bir durum değil” sözleriyle yetkililere seslendi.
Schröder, gezisi sırasında boşa akan kaynak sularının israfını görünce duyarsız kalmayıp, arızalı boru hatlarını da kendi çabasıyla onardı. Doğal kaynakların bu şekilde ziyan edilmesini “büyük bir israf” olarak değerlendiren turist, bölgenin doğasının son derece cömert davrandığını ancak insanların kıymetini bilmediğini dile getirdi. Özellikle altyapı eksikliği sebebiyle şehirde susuzluk yaşanırken, yaylada kontrolsüz akan suların heba edilmesinin hem ekonomik hem de insani bir kayıp olduğunu belirtti. Schröder, bölgeye hayran kaldığını ama bu eksikliklerin acilen giderilmesi gerektiğini söyledi.
KOÇANİS KİLİSESİ’NDEKİ TAHRİBATA ÜZÜLDÜ: “TARİHİ DE DOĞAYI DA KORUYUN”
Doğaya duyduğu hayranlığın yanı sıra, bölgenin kültürel mirasına da önem veren Tobias Ich Schröder, Hakkari’nin Konak köyünde bulunan tarihi Koçanis Kilisesi’ni de ziyaret etti. Asurî halkının izlerini taşıyan bu kadim yapının defineciler tarafından tahrip edilmesine derin üzüntü duyduğunu belirten Schröder, Almanya’dan kilometrelerce yol gelerek böyle değerli tarihi mekânları görmek istediğini, fakat yapıların zarar gördüğünü söyleyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Koçanis Kilisesi'nin, bölgedeki Nasturi tarihinin önemli tanıklarından biri olduğunu ifade eden Schröder, “Bu kilise zamana direnmiş, doğayla bütünleşmiş bir kültür mirası. Ancak hazine arama amacıyla yapılan tahribat, hem tarihi hem de bölge turizmini olumsuz etkiliyor” dedi. Berçelan Yaylası’ndan Konak köyüne yaptığı yürüyüşte doğanın her adımda başka bir güzelliğini keşfettiğini vurgulayan Alman turist, Hakkari’nin eşsiz doğasına hayran kaldığını ve insanların bu kıymeti bilip koruması gerektiğini dile getirdi.
Tobias Ich Schröder, Hakkari’de geçirdiği sürede yalnızca kartpostallık manzaralara değil, çözüm bekleyen ciddi sorunlara da şahit olduğunu belirtti. Doğanın bölge halkına cömertçe sunduğu kaynakların israf edilmemesi, tarihi değerlerin ise gelecek nesillere bozulmadan aktarılması gerektiğinin altını çizen Schröder, “Doğaya ve tarihe saygı duymak, medeniyetin en önemli göstergesidir” şeklinde konuştu.