31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin ardından DEM Parti’nin kazandığı Bulanık Belediyesi’nde 19, Yeni Refah Partisi’nin kazandığı Sungu Belediyesi’nde 13 ve AK Parti’nin kazandığı Serinova Belediyesi’nde de 3 olmak üzere toplam 35 işçinin işten çıkarıldığını iddia eden Kalır, sendika binasında işten çıkartılan işçilerle birlikte basın açıklaması yaptı. Emekçilerin haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılmasına asla boyun eğmeyeceklerini ifade eden Başkan Kalır, mücadelelerinde kararlı olduklarını ve bu mücadeleyi kazanacaklarını söyledi.
Kalır, “31 Mart seçimlerinin ardından bazı belediyelerde hala icraata geçilemedi. Halkın yüksek beklentisi, hayal kırıklığına dönüştü. Bazı belediyelerde işçilere baskı ve tehditler var. Bazı belediyelerde de işçi kıyımı var. Hizmetin konuşulması gereken bir zamanda, DEM’li, Yeniden Refah, AK Partili bazı belediyelerin işçilere yaptığı baskılar, tehditler ve kıyımlar yapılıyor. Bunlardan biri de Muşumuzun ilçe ve belde belediyelerinde. Dem Partili Varto Belediyesinden üyelerimiz sendikamızdan istifa ettiriliyor. Her 4 belediye de 31 Mart seçimlerinde yönetime gelen belediye başkanları, maalesef Muş halkını hayal kırıklığına uğratmıştır. Muş ilçe belediyelerinde 1 Nisan’dan beri emekçiler sendikal baskıya uğruyor, iş akitleri haksız ve hukuksuz bir şekilde feshediliyor. Dem Partili Bulanık ilçesi 19 kişi, Sungu Belediyesinden 13 kişi, Serinova Belediyesinden 3 kişi olmak üzere toplam 35 arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılmıştır” şeklinde konuştu.
Kalır, “Emek deyince, emekçi deyince, ekmek deyince, hak, hukuk, adalet deyince, barış, özgürlük, kardeşlik deyince, en çok bunların sesi çıkıyordu. Mazbatayı alınca 35’e yakın emekçiyi işinden, aşından, özgürlüğünden ettiler. Nerde emekçi söyleminiz? Nerde kaldı adaletiniz? Nerde kaldı özgürlük ve kardeşlik? Demek ki her şey, seçimi kazanana kadarmış. Lütfen, söylemlerinizin arkasında durun. Emekten yanı mısın, emek düşmanı mısınız? Barışçıl mısınız savaşçı mısınız? Kardeşlikten kastınız nedir, söyleyin de anlayalım. Oy isterken işçiyi kardeş bil, kazanınca ötekileştir. Böyle politika olmaz. Bu adaletsizliğe, bu kıyıma, bu hak gaspına sessiz kalmayacağız. Söz konusu belediye başkanlarını uyarmıştık. Haklılığımızı ortaya koymak için geçtiğimiz dönemde işçilerimiz için mahkeme açmıştık. Eylemimiz neticesinde, 5 yıl önce Varto’da çalışan arkadaşlarımız işe geri alınmıştır. Ancak biz, iş akitleri feshedilen tüm arkadaşlarımızın işlerine iade edilmesini istiyoruz. Adaletsizlik, hukuksuzluk tamamen son bulsun istiyoruz. Bizim kavgamız, emek ve ekmek kavgasıdır. Bugün bunun için buradayız.” diye konuştu.
Başkan Kalır, “Belediye başkanları gelip geçicidir. Belediyelerin asıl sahibi işçilerdir, emekçilerdir. Her kim olursa olsun, kimsenin kimseyi ekmek teknesinden uzaklaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Emeğinden başka sermayesi olmayan, belediyelerde gece-gündüz, kar-kış, bayram, tatil demeden fedakârca hizmet eden işçileri, hiçbir gerekçe göstermeden işten çıkarmak, ne demek? 35 işçi, ailesiyle birlikte 400’e yakın insanı açlığa mahkûm ettiler. Bu, iyi niyetle açıklanabilecek bir durum değildir. İşçi-memur tüm belediye çalışanları tedirgin, belediye çalışanları şaşkınlık içindedir.” ifadelerini kullandı.
Kalır, halkın iradesiyle Belediye Başkanı seçilenlerin tavrına ve yöntemine itiraz ettik. Konuşmasını şöyle sürdürdü: “Diyoruz ki, gittiğiniz yol, yol değildir. İnsanların rızkıyla oynayarak hiçbir menzile varamazsınız. Emekçinin işiyle, aşıyla, gelecekleriyle oynamayın. Bunun hiçbir kitapta yeri yok. Bunun hesabını halk da sorar, Allah da sorar. Söz konusu belediye başkanlarının özrü kabahatinizden daha büyüktür. Belediye bütçesini gerekçe göstererek, işçilere zulmetmek akıl karı değil. Burada daha önce de belediye başkanları vardı. Hem hizmet üretiliyor hem de ücretler tıkır tıkır ödeniyordu. İnsanları işten atarak, ekmeğiyle oynayarak tasarruf edilmez. Kaldı ki amaç da bu değildir.
Bütçe gerekçesi, minareye kılıf hazırlamaktır. Herkes biliyor ki; asıl amaç, mevcut işçi arkadaşların iş akitleri feshedilerek, yeni işe alımlar için zemin hazırlanmaktadır. Başka bir deyişle, yandaşları işe almak için yer açılmaktadır. Üyelerimizi korumak için tüm hukuki işlemleri başlatmış bulunuyoruz. Belediye başkanlarını, yol yakınken yanlıştan dönmeye davet ediyoruz. İşten çıkarılan arkadaşlarımızı işe geri alarak adaleti ve iş barışını yeniden tesis etmeye davet ediyoruz. İlçe Belde Belediye başkanlarına sesleniyoruz. HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası olarak diyalogdan yanayız. İşten atılan arkadaşlarımızın haklarını teslim eden bir müzakereye açığız. Ya saygın bir müzakere ya da tavizsiz direniş. Türkiye’nin en büyük, en güçlü ve en etkin sendikası olarak işten çıkarılan üyelerimizin sonuna kadar yanındayız. Onların hak ve hukukuna sahip çıkacağız. Eylemimiz, mahkemelerimiz arkadaşlarımız işlerine geri dönünceye kadar devam edecektir.”