HABER49-Küresel emtia piyasalarında uzun süredir beklenen hareketlilik, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimine gitmesiyle birlikte adeta patlama yaşadı. Gümüş, tarihte ilk kez ons başına 64 dolar seviyesinin üzerine çıkarak yatırımcıların odağına yeniden yerleşti. Perşembe günü spot gümüşte görülen yüzde 4’e yakın ani yükseliş, fiyatı 64,30 dolar bandına taşıdı ve piyasalar tarafından “yeni rekor” olarak kaydedildi. Bu sert tırmanış, yalnızca günlük hareketlerle sınırlı kalmadı; ay boyunca yaklaşık yüzde 25’lik kayda değer bir artış yaşanırken, yılbaşından bu yana fiyatın iki katından fazla değer kazanması dikkatleri üzerine çekti.
Analistlere göre gümüşteki bu yükseliş yalnızca Fed’in faiz indirimine değil, aynı zamanda artan jeopolitik gerilimlere, küresel sanayi talebine ve yatırımcıların güvenli liman arayışına dayanıyor. Ekonomistler, özellikle teknoloji üretimi ve yenilenebilir enerji alanlarındaki güçlü talebin metale stratejik bir rol kazandırdığını belirtiyor. Ayrıca dolar endeksindeki zayıflama, değerli metallere yönelişi hızlandırdı. Yatırımcıların risk dağılımında gümüşe daha fazla yer vermeye başladığı görülürken, piyasalarda volatilitenin bir süre daha devam etmesi bekleniyor. Uzmanlar, gümüşün yalnızca kısa vadeli bir yatırım aracı değil, aynı zamanda belirsizlik dönemlerinde stratejik bir koruma unsuru haline geldiğine dikkat çekiyor. Bu tablo, gümüşün küresel emtia piyasalarındaki konumunu yeniden tanımlayan kritik bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Dünya Bankası Çin İçin Büyüme Tahminini Yükseltti: Küresel Ekonomi İçin Ne Anlama Geliyor?
Dünya Bankası’nın Çin ekonomisine yönelik büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etmesi, küresel ekonomik görünümde yeni beklentilerin oluşmasına yol açtı. Banka, Çin’in 2024 yılı büyüme tahminini yüzde 4,8’den 4,9’a yükselttiğini açıkladı. Bununla birlikte 2026 yılı beklentisi de yüzde 4,2’den 4,4 seviyesine çıkarıldı. “Reformları İlerletme, Beklentileri Güçlendirme” başlığıyla yayımlanan Çin Ekonomik Güncelleme raporu, ülkenin özellikle 2025 yılının üçüncü çeyreğinde dikkat çekici bir ivme sergilediğini vurguluyor. Bu dönemde genişleyici maliye politikaları ile para politikası uygulamalarının iç talebi güçlü şekilde desteklediği, ihracatta ise gelişmekte olan ülkelerden gelen talebin belirleyici olduğu ifade edildi.
Raporda, işgücü piyasasındaki zayıf görünüm ve düşen konut fiyatları nedeniyle hanehalkının temkinli harcama davranışını sürdürdüğü belirtiliyor. Ayrıca imalat ve altyapı yatırımlarında yılın üçüncü çeyreğinde görülen yavaşlama; emlak sektöründeki düzenlemeler, düşen kar marjları ve yerel yönetimlerdeki finansal sıkılaşma ile ilişkilendiriliyor. Buna rağmen, genel ekonomik risklerin dengeli seyretmesi ve küresel ticaret politikalarının istikrara kavuşması, Çin ekonomisinin önümüzdeki dönemlerde de güçlü bir büyüme patikasında kalabileceğini gösteriyor. Dünya Bankası'nın bu değerlendirmesi, küresel ticaret zincirlerinde Çin’in hâlâ belirleyici bir rol oynadığının altını çizerken; IMF’in de benzer şekilde Çin'in 2025 ve 2026 büyüme tahminlerini yükseltmesi, uluslararası kurumların ortak bir iyimserlik noktasında buluştuğunu gösteriyor. Bu tablo, küresel ekonomideki toparlanma sürecinin Çin kaynaklı bir ivmeyle güçlenebileceğine işaret ediyor.