31 Mart 2019 Pazar Günü gerçekleştirilecek olan Yerel Seçimler için siyasi partiler adaylarını ilan etmeye başladı. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinde başlayan ittifak girişimleri bu seçimde de farklı şekillerde devam edecek gibi görünüyor. Ak Parti-MHP ve CHP-İyi Parti-SP ittifak bloklarının yerel seçimde de bazı illerde sürdürüleceğini, bu kapsamda parti liderlerinin bir araya geldiğini görüyoruz. Özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir üzerinde partiler ve ittifaklar arasında kıyasıya bir yarış olacağını şimdiden tahmin etmek zor değil. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hafta sonu yaptığı açıklamada Ankara, İstanbul ve İzmir’de aday göstermeyeceklerini, burada Ak Parti’nin adaylarını destekleyeceklerini açıkladı. Ak Parti de aynı şekilde fedakârlık yapacağını fakat bu illerin hangileri olduğunu henüz açıklamadı fakat büyük ihtimalle Manisa, Adana, Mersin ve Osmaniye gibi MHP’nin güçlü olduğu yerlerde ittifak adayını destekleyecek. Geçtiğimiz hafta sonu 16 Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarını 24 İl Belediye Başkan adaylarını ilan eden Ak Parti, diğer adaylarını da bu hafta içerisinde açıklayacak. Özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir adayları üzerinde çok titiz bir çalışma yürüten Ak Parti’nin buralardaki adayları merakla bekleniyor.
Ankara, İzmir ve İstanbul’da CHP-İyi Parti-SP bloğunun nasıl bir yol izleyeceği, hangi aday üzerinde mutabakat sağlayacakları ise hala netlik kazanmış değil fakat onlarda özellikle bu üç Büyükşehir Belediyesini kazanmak için en güçlü ismi belirlemeye çalışıyor.
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yerel Seçimlerle ilgili yaptığı açıklamada “Yerel seçimlerin startını vereceğiz. Bu startı verirken kaşına gözüne değil; hem iş bitirme potansiyeline hem de halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız. Yerel yönetimlerden 2019’da çok daha başarılı çıkalım. Teşkilatımın buna hazır olduğuna inanıyorum. 2019 Mart’ına kadar bu belediyeciliğin adını doğrusu gönül belediyeciliği seferberliği olarak koyuyorum. Özellikle şu anda aramızda belediye başkanlarımız da bulunuyor. Bu seçimlerden sonra bana gelen raporlara baktığımızda özellikle bazı eleştiriler var ki çok önemli. Vatandaş özellikle şunu arıyor. ‘Belediye başkanı benim dükkânıma gelip bir çayımı içmedikten sonra ben bu belediye başkanını ne yapayım’ diyor. ‘Seçimden seçime mi belediye başkanı veya milletvekili beni ziyaret edecek’ diyor. AK Parti’nin müktesebatında böyle bir şey olamaz. Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bunu kaybetmişsek açık ve net puan kaybına neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. Çok iyi hizmetler yapmış olabiliriz ama yeterli değildir. Yeterli olan o gönüllere girebilmektir. Gönüllere girmiyor da vatandaşına eğer tepeden bakıyorsak, hat hut yapıyorsak kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir iki oy verir ondan sonra kenara koyar. Bu bizim için erken fırsat olmuştur. 24 Haziran’ın fotoğrafını bu noktada çok iyi çekmemiz lazım.” diyerek belediye hizmetlerinin sadece fiziki çalışmalarla değil, insanların gönül dünyasına girebilmekle başarıya ulaşabileceğinin özellikle altını çizmiş oldu.
Bu nedenle Ak Parti’de mevcut Belediye Başkanlarıyla ilgili değerlendirme yapmak da bir hayli zorlaşmış oldu. Birçok yatırım getiren, şehirlerin çehresini değiştiren Belediye Başkanlarının vatandaşlarla olan ilişkileri aday belirleme süreçlerinde yatırımlarının, çalışmalarının önüne geçmiş olacak. Ak Parti “Gönül Belediyeciliği Seferberliği” adını koyarak başlattığı bu süreçte Belediye Başkanlarına ağır bir sorumluluk daha yükleyerek süreci farklı bir noktaya getirmiş oldu.
İlimiz Muş başta olmak üzere bütün partilerin en iyi hizmeti yapacak olan, hizmetlerin yanında vatandaşların gönüllerine girmeyi başaracak adaylarla seçime girmesini, sandığın başına giderken seçmen de tereddüt bırakmayacak isimlerin yarışta bulunmasını temenni ediyor, sürecin tüm ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.