HABER49- Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş hikâyelerini kamerasıyla belgeleyen Elazığlı belgeselci Umut Yüzgeç, sosyal medyada milyonlara ulaşarak kültürel mirası gelecek nesillere aktarıyor.
Elazığlı belgeselci ve hikâye anlatıcısı Umut Yüzgeç, Anadolu’nun binlerce yıllık kültür mirasını kamerasıyla kayıt altına alarak milyonlarca kişiye ulaştırıyor. İstanbul’da set ve dergi fotoğrafçılığı ile başlayan kariyerine memleketinde devam eden Yüzgeç, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş insanlarını, inanç yapılarını, müziğini ve kültürel değerlerini kayıt altına alıyor. Çektiği kısa ve sinematik tarzda videoları sosyal medya üzerinden paylaşan Yüzgeç, izleyicileri geçmişin izlerini taşıyan gerçek hikâyelerle buluşturuyor.
Yüzgeç, bu çalışmaları yalnızca bir meslek olarak değil, aynı zamanda kültürel bir mirası koruma sorumluluğu olarak gördüğünü belirtiyor. “Bu coğrafyanın çocuğu” olmanın avantajıyla bölgedeki insanlara daha kolay ulaşabildiğini, samimi hikâyeler çekebilme fırsatı yakaladığını ifade eden Yüzgeç, Alevilikten Hristiyanlığa, Müslümanlıktan yerel inanışlara kadar tüm inançlara saygıyla yaklaştığını vurguluyor. Amacının, bu değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması için görsel bir arşiv oluşturmak olduğunu dile getiriyor.
“BU COĞRAFYANIN ÇOCUĞU OLMANIN AVANTAJINI KULLANIYORUM”
Umut Yüzgeç, İstanbul’daki set ve dergi fotoğrafçılığı döneminin ardından köklerine dönerek Elazığ’da yeni bir serüvene adım attı. Kendisini “içeriden biri” olarak tanımlayan Yüzgeç, Anadolu’nun köylerinden kasabalarına, dağlarından yaylalarına uzanan hikâyelerin peşine düşüyor. Hayvan sevgisini, müzik geleneğini, el sanatlarını ve yerel yaşam biçimlerini yansıtan görüntülerle Anadolu’nun ruhunu ekrana taşıyor.
Yüzgeç, gittiği her yerde insanların kendisini yabancı görmediğini, aksine samimiyetle karşıladığını belirtiyor. Yerel halkla kurduğu güven ilişkisi sayesinde, belki de başkalarının kamerasına kapalı olan özel anlara tanıklık edebiliyor. Bu sayede yalnızca görsel belgeler değil, aynı zamanda duygusal bağlar da kuruyor. İnançların çeşitliliğini saygıyla karşılayan Yüzgeç, farklı inanç merkezlerini ve ritüelleri de belgesel çalışmalarına dahil ediyor. Onun için bu süreç, yalnızca bir belgesel çekimi değil, köklü bir kültürel hafızanın korunması anlamına geliyor.
MİLYONLARA ULAŞAN KÜLTÜREL YOLCULUK
Umut Yüzgeç’in sosyal medya hesabında paylaştığı kısa videolar, hem estetik dili hem de içerdiği derin anlamla geniş bir kitleye ulaşıyor. 1 ila 1,5 dakikalık bu videolar, sinematik kurgusu sayesinde izleyiciler üzerinde güçlü bir etki bırakıyor. Bazı paylaşımları 3 milyonun üzerinde izlenme rakamına ulaşırken, izleyicilerden gelen yorumlar ve geri dönüşler de çalışmalarının önemini pekiştiriyor.
Yüzgeç, bin yıllardır varlığını sürdüren yaşam biçimlerini ve kültürel pratikleri belgeleyerek, hem yerel halk hem de bu toprakların hikâyesini merak eden geniş bir izleyici kitlesi için değerli bir arşiv oluşturuyor. Kendini hâlâ yolculuğun başında gördüğünü belirten Yüzgeç, hedefinin bu kültürel hikâyeleri çok daha geniş platformlara taşımak olduğunu ifade ediyor. Onun için bu çaba, sadece bugünü değil, geçmişin ve geleceğin de ortak mirasını koruma anlamı taşıyor.
