GENÇLERLE NE YAPMALI?
yok ya hoca bir sürü yatırım alıyor” diyerek eleştiriler getiriyor. Gelen yatırımlar açısında bakıldığında eleştirileri haklı görmemek büyük haksızlık olur. Son yıllarda, spordan eğitim birimlerine kadar birçok alanda ciddi inşaat yatırımları mevcut. Fakat bir ilin kalkınması dendiğinde acaba sadece inşaat işleri ve parasal konular mı akla gelmeli. Yoksa o ildeki kültürel faaliyetler ve gençliğe verilen eğitim hizmetleri mi akla gelmeli.
Gençlik denildiğinde her ne kadar biyolojik olarak bir evreyi temsil ve tarif ediyor olsak ta gençlik bir kuşağın, fiziki ve zihinsel olarak yetişme devresinin iç içe olduğu, çok kıymetli bir dönemdir. Eğitim camiasındaki birçok kıymetli akademisyen gençliğin yetişmekte olduğu bu devreye çok önem vermektedir. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk’te Türk gençliğinin bu devrede Cumhuriyeti yaşatacak ruhla beraber mesleklerinde de iyi yetişmelerini ısrarla istemiş ve bu hedefler doğrultusunda eğitime ciddi önem vermiştir.
Eğitim gibi ciddi bir işin liyakatli ve eğitimli kişilerin üzerinden yürütülmesi bir neslin ve gençliğin, dolayısıyla ülkenin geleceği için son derece önemlidir. Bu açıdan daha bir yıllık öğretmenlik deneyimine bile sahip olmayan bir öğretmen adayının kritik bir okul müdürlüğü görevine getirilmesi aslında Muş Milli Eğitim Müdürlüğü açısından yük oluşturduğunu ayrıca belirtmek istiyorum. Bu tür liyakat sistemine dayanmayan tüm atamaların gençler üzerinde ne kadar etkili olabileceği konusunda atamayı yapan bürokratların bir kez daha düşünmesini temenni ediyorum.
Konu gençler ve gençlik üzerine olunca sosyal medyadan gördüğüm bir proje sonrasında Muş İl Emniyet Müdürlüğü’ne yeni atanan İl Emniyet Müdürü Sayın Engin KALOĞLU’nun bu projesini büyük bir ilgi ile takip etmeye başladım. Devletin şefkatli, güler yüzlü ve samimi şeklinin o ufacık kalplerde bir tebessüm oluşturacak şekilde adeta nakış edildiği bir projenin gerçekleştirildiğini görmek beni son derece mutlu etti. Engin beyin, okullardaki öğrencilere yönelik sinema gösterisi gelecek kuşaklarımızın devletimize olan güvenine güven katmakta ve çocuklarımızı zehirleyen her türlü terörist faaliyetlere adeta siperlik olmaktadır. Hiç şüphesiz ki proje kapsamında davet edilen her bir öğrenci anne, baba, abi şefkatiyle kucaklanmakta ve özel olarak ilgilenilmekte. Bu minik nesillerimiz devletimize bir meşale olacak ve gelecek kuşaklar adına umutla bakacak perspektif kazanacaktır. Devletin en merhametli ve şefkatli eliyle sarılan bu çocuklarımızın devlete ihanet eden şer odakları ile gelecekte bizzat mücadele edecek bir bilinçle bilinçlendiği çok net bir şekilde görülmektedir. Bir kez daha böyle bir projede emeği geçenlere teşekkür etmek istiyorum. Bu açıdan bir milletin her nesilde yeniden doğar ve inşa edilir sözünü hatırlatarak Engin beyin yaptığı bu projenin bir kuşağın kurtulmasında etkili olacağına umudum olduğunu belirtmek istiyorum.
Tarihte dün yaşananlar bugünlerin hazırlayıcısıydı dolayısıyla bugün yapılanlarda yarınların mimarları ve yaşatıcısı olacaktır. Zaman akıp giderken geçmiş ve gelecek arasındaki köprünün yani bugünün sağlam ayaklar üzerinde durması gerekiyor. Bu sağlam ayaklar ancak sağlam yetiştirilmiş bir gençlik ile mümkün olacaktır. Birey olarak herkes kendi hayatını şekillendirecektir elbette. Fakat milletleri ve devletleri kurtaracak olan o sağlam nesillerden yetişmiş toplumun yüzde birlik kesimidir. Tüm bunlarla birlikte genç nesillerde sadece milleti ve devleti için çalışmayı öğretecek şuurun oluşması ve oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Ülke tarihimizde bu şuur bir çok kez görülmüş ve Milletin ortak aklı neye karar vermişse, ülke için hayıra doğru giden birçok örnek evreden geçmiştir. Bu nedenle tüm ümidimiz gençliktedir. Ve bu gençlik her türlü ahval ve şerait içinde dahi Türk istiklal ve cumhuriyetini koruyacaktır…