GENÇLERDEN HABERİNİZ VAR MI?

TÜİK verilerine göre Muş yine ‘’en geri kalmış, yaşanılması zor’’ olan illerin arasında sonuncu il olarak gösterilmiş. Son yıllarda bu ‘’en geri’’ kalma utancından bir türlü kurtulamadık gitti. Tablo bizi mutsuz etse de bizden her anlamda daha kötü durumda olan birçok il olmasına rağmen biz hala neden en dipteyiz bunu da anlamış değilim. Bu araştırma […]

GENÇLERDEN HABERİNİZ VAR MI?
Abdullah Alptekin Has
Yayınlanma

00:41 - 16 Kasım 2017

Güncelleme

23:29 - 03 Temmuz 2020

Okuma Süresi

4 dakika

TÜİK verilerine göre Muş yine ‘’en geri kalmış, yaşanılması zor’’ olan illerin arasında sonuncu il olarak gösterilmiş. Son yıllarda bu ‘’en geri’’ kalma utancından bir türlü kurtulamadık gitti. Tablo bizi mutsuz etse de bizden her anlamda daha kötü durumda olan birçok il olmasına rağmen biz hala neden en dipteyiz bunu da anlamış değilim.
Bu araştırma da ortaya çıkan sonucun sanırım en büyük sebeplerinden biri son yıllarda ilimizden göç edenlerin çok sayıda olmasıdır. Halkın her kesiminin psikolojisini bozan bu ‘’geri kalmış iller’’ sıralamasında üstlere birkaç basamakla da olsa bir şekilde çıkaramazsak göçlerin de önünü kesemeyiz. Zaten göç edenlerin büyük bir kısmını bu görüntüden rahatsız olup ‘’Muş’ta yaşanmaz artık’’ diyerek gelecek korkusuna kapılanlar oluşturuyor.
Geri kalmışlık kaderimiz değil elbette bir şekilde doğru hamlelerle kısa ya da uzun vadede de olsa kurtulabilir, aşırı göçü önlemenin yollarını bulabilir, gitmek isteyenlerin belki çoğunluğunu ikna edebiliriz. Ancak bizleri bekleyen daha büyük bir tehlike var ve bizler bunun farkında değiliz, farkında olsak bile görmezden geliyoruz asıl tehlikeyi!
Bir toplumun intiharıdır: Genç kuşağın çıkmaz sokağın eşiğine yuvarlanması!
Geri kalmışlığa Muş’lu olarak bizler takılıp kalırken, sayıları her geçen gün artan, hatta biraz araştırma yaptığımızda dudak uçuklatan sayıda ki uyuşturucu batağına saplanan gençlerimizi unutuyor, gözden kaçırıyoruz. Şehrimiz yeniden yıkılıp yapılabilir, kalkınma el birliğiyle her şekilde istenildiğinde sağlanır, ama ihmal ettiğimiz, sahip çıkmadığımız kandırılarak uyuşturucu bataklığına gömülen, bu kaybettiğimiz gençlerimizi bir daha kolay kazanamayız!
Yön verelim ki; gençliğe, yön bulsun insanlık.
Akrabalık bağı olmadığı halde kendisinden büyük karşıdan gelen komşusu görmesin diye metrelerce öteden elinde ki sigarayı utancından nereye saklayacağını bilemeyen, her defasında ceketinin, pantolonunun cebini yakan, utancından elinde sigara söndüren bir gençlik vardı bir zamanlar… Derslerine bile girmediği halde ‘‘O da bir öğretmen’’ diye her gördüğü öğretmene, büyüğüne metrelerce öteden yürüyüşünü düzelterek saygı pozisyonu alan, üzerinde ceket olmamasına rağmen kazağının önünü sanki ceket varmış gibi iliklemeye çalışan onlara saygıda kusur etmeyen bir gençlik vardı bir zamanlar… Hiç tanımadığına dahi saygıda kusur etmeyen en kötü alışkanlığı utana sıkıla içtiği sigarası olan o sayıca çok olan gençlerin yerini bugün her türlü uyuşturucuyu kullanan, kendisine de ailesine de her anlamda sıkıntılar yaşatan, geleceğini karartan gençler almış.
Uyuşturucu batağına saplanırken gözlerimizi kapadığımız gençlerle hayalini kurduğumuz ilimiz de kalkınmanın olması imkansız!..
Eğer bu şehirde yaşamak, geleceğe umutla bakmak istiyorsak elbirliğiyle geleceğimizin umudu olan ‘dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik’ yetiştirmek için gayret etmek zorundayız. Müslüman bahigo bir toplumda yaşıyoruz ama çocuklarımızı korumakta zorlanıyor, çocuklarımızı kaybediyoruz!
‘Nerede hata yaptık?’ sorusunu casino siteleri sorup bunu güzelce tahlil mobilbahis ettikten sonra çözüm yollarını bulacağımıza inanıyorum. Her şey aslına rücu eder…
Sahi “Gençlik nereye gidiyor” diye hiç sordunuz mu?