Haber49-Gazze’de iki yılı aşkın süredir devam eden çatışmaların ardından beklenen gelişme yaşandı. Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde gerçekleştirilen yoğun diplomatik temaslar sonucunda Hamas ve İsrail arasında ateşkes konusunda anlaşmaya varıldı.
ABD Başkanı Donald Trump, planın ilk aşamasının onaylandığını duyurarak dünya kamuoyunun dikkatini bölgeye çevirdi. Türkiye, Katar ve Mısır’ın arabuluculuk çabalarıyla şekillenen anlaşmaya ilişkin açıklamalar peş peşe gelirken, diplomatik sürecin detayları ve sahadaki yansımaları gündeme damga vurdu.
Ateşkese Giden Süreç: Diplomasi Trafiği, Müzakerelerin Perde Arkası ve Liderlerin Açıklamaları
Gazze’de ateşkese ulaşılan süreç, sadece askeri gerilimlerin değil aynı zamanda yoğun diplomatik çabaların da sonucunda şekillendi. Mısır’ın ev sahipliğinde Şarm el-Şeyh’te yürütülen görüşmelerde, bölgede kalıcı bir sessizlik sağlanabilmesi amacıyla taraflar masaya oturdu. Müzakereler boyunca Türkiye, Katar ve Mısır’ın aktif arabuluculuğu uluslararası toplum tarafından dikkatle takip edildi. Görüşmelere dair ilk resmi açıklama ABD Başkanı Donald Trump’tan geldi. Trump, ateşkes planının ilk aşamasının onaylandığını belirterek, “Katar, Mısır ve Türkiye’den arabuluculara teşekkür ediyoruz” sözleriyle sürecin uluslararası dayanışma içinde ilerlediğini vurguladı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklamada ateşkesi “memnuniyetle” karşıladığını duyurdu ve iki yıldır devam eden insani felaketin sona ermesi temennisinde bulundu. Bu açıklama, Türkiye’nin diplomatik çabalarını sürdürmeye kararlı olduğunun altını çizdi. Aynı zamanda, bölgede sürecin daha geniş kapsamlı bir barışa dönüşebilmesi için uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Tüm bu gelişmeler, sadece askeri bir duraklama değil; bölge için yeni bir siyasi dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
İmzalanan Anlaşmanın Sahadaki Yansımaları: Gazze’de Sessizlik, İsrail Ordusunda Geri Çekilme Hazırlığı
Ateşkesin resmen yürürlüğe girmesiyle birlikte sahada dikkat çekici gelişmeler yaşanmaya başladı. Mısır basını, anlaşmanın duyurulduğu gibi saat 12.00’de imzalandığını duyurdu ve bu açıklamanın hemen ardından Gazze’de silah seslerinin büyük oranda kesildiği bildirildi. Hamas ve İsrail arasındaki mutabakatın ilk aşaması, saldırıların durdurulmasını ve insani koridorların açılmasını içeriyor. Bu kapsamda, bombardıman altındaki bölgelerde yaşayan siviller için yardım geçişlerinin kolaylaştırılması hedefleniyor.
Öte yandan İsrail ordusu da anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Ordudan yapılan resmi açıklamada, Gazze’de konuşlu birliklerin geri çekilmeye hazırlandığı ifade edildi. Bu açıklama, uzun süredir bölgede süren askeri operasyonların yavaş yavaş sona erebileceğine işaret ediyor. Ancak uzmanlar, ateşkesin sürdürülebilir olması için tarafların karşılıklı güven inşa etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Gazze’de yaşayan siviller ise anlaşmanın yürürlüğe girmesini umutla karşıladı. Elektrik, su ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşması beklenirken, insani yardımların bölgeye girişini hızlandıracak mekanizmaların oluşturulması gündeme geldi. Ateşkesin ilk saatlerinde çeşitli uluslararası yardım kuruluşlarının sahaya hazırlık yaptığı gözlemlendi. Bu durum, sadece askeri gerilimin değil, insani krizlerin de hafifletilmesi açısından kritik bir gelişme olarak yorumlanıyor.
Uluslararası Tepkiler ve Bölgesel Dengeler: Yeni Bir Diplomatik Dönemin Eşiğinde mi?
Ateşkesin resmileşmesiyle birlikte dünyanın dört bir yanından açıklamalar gelmeye başladı. Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve bölge ülkeleri, anlaşmanın Ortadoğu’da yeni bir barış sürecine zemin hazırlayabileceğini belirten mesajlar yayınladı. Diplomatlar, Mısır, Katar ve Türkiye’nin arabuluculuk rolünü “kilit önemde” olarak değerlendirirken, bu üç ülkenin gelecekte de sürecin garantörü olabileceği konuşuluyor. ABD’nin aktif desteği ise anlaşmanın küresel boyutta kabul görmesini sağladı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, “Ateşkesin iki yıldır devam eden soykırımı sona erdirmesini temenni ediyoruz” ifadeleriyle dikkat çekici bir duruş sergiledi. Bu açıklama, Ankara’nın insan hakları ve bölgesel istikrar vurgusunu ön plana çıkarırken, aynı zamanda siyasi çözüm çağrısına da kapı araladı. Uluslararası kuruluşlar, ateşkesin yalnızca geçici bir duraklama olarak kalmaması için barış görüşmelerinin hızla başlatılması gerektiğini dile getiriyor.
Bölgedeki güç dengeleri açısından bakıldığında, ateşkesin hem askeri hem de diplomatik sonuçları olacak. İsrail'in geri çekilme hazırlıkları, Hamas’ın siyasi kazanımlar elde etme çabası ve arabulucu ülkelerin artan etkisi yeni bir dönemin habercisi olarak yorumlanıyor. Uzmanlar, önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamaların ve anlaşmanın ikinci aşamasına dair planların belirleyici olacağını ifade ediyor.