HABER49- CERN’de gerçekleştirilen ilk yönetim kurulu ve iş birliği toplantısında Türkiye’den sunulan Ar-Ge önerisinin oy birliğiyle kabul edilmesinin ardından proje resmen başlatıldı. Projenin, Düzce Üniversitesi yürütücülüğünde ve Türkiye’deki farklı üniversitelerin katılımıyla geniş bir konsorsiyum yapısı içinde ilerleyeceği bildirildi.
ETÜ adına projede görev alan Fen Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Aydemir, kuantum malzemeler, fotonik, nano-yapılar ve ileri dedektör teknolojilerine yönelik çalışmalara katkı sunacak. Projenin yürütücüleri arasında Düzce Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Kadir Saygın ve Doç. Dr. Erdem Elibol bulunuyor. Ayrıca ODTÜ, Yozgat Bozok Üniversitesi ve Düzce Üniversitesi’nden akademisyenlerin de yer aldığı ekipte Prof. Dr. A. Murat Güler, Dr. Öğr. Üyesi Metin Yalvaç, Prof. Dr. Emine Tekin, Öğr. Gör. Dr. Tuna Demirci, Arş. Gör. E. Eda Takgil ve doktora öğrencisi Badreddin Musatat görev alıyor. Bu kapsamlı ekip yapısı, Türkiye’nin kuantum tabanlı dedektör teknolojilerindeki yetkinliğini artırmayı hedefliyor.
Kuantum Algılama Teknolojilerinde Yeni Araştırma Aşaması Başlatıldı
Proje kapsamında ETÜ laboratuvarlarında ve CERN bünyesinde yürütülecek çalışmalar, kuantum algılama teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik çok yönlü bir süreci kapsıyor. Nano ölçekli kuantum noktaların üretilmesi ve performans optimizasyonu, bu yapıların dedektör alt sistemlerine entegrasyonu, kuantum özellikli kalorimetre modüllerinin oluşturulması ve yarıiletken iz sürücü dedektörlerle sintilatörlerde kuantum tabanlı algılama çalışmalarının uygulanması planlanıyor. Bununla birlikte ışınım testleri, veri toplama süreçleri, ileri düzey veri analizi, dedektör modelleme ve simülasyon çalışmaları da proje kapsamında yürütülecek temel araştırma başlıkları arasında yer alıyor.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Doç. Dr. Murat Aydemir, ETÜ’nün konsorsiyumda yer almasının Türkiye’nin kuantum teknolojileri alanındaki kapasitesini güçlendireceğini ifade etti. Aydemir, bu iş birliğinin yalnızca bilimsel görünürlüğü artırmakla kalmayacağını, aynı zamanda kuantum temelli teknolojilerin geliştirilmesi, deneysel araştırma altyapısının güçlendirilmesi ve genç araştırmacılar ile doktora öğrencilerine yeni akademik olanaklar sunacağını belirtti. Elde edilecek bilimsel çıktılarla birlikte kuantum teknolojilerinin sanayiye aktarılmasının ve ticarileştirilebilir ürünlerin geliştirilmesinin de hedeflendiği vurgulandı. ETÜ’nün bu alanda üstleneceği rolün, Türkiye’nin bilim ve teknoloji ekosistemi açısından stratejik bir adım olduğu ifade edildi.
