HABER49-Erzurum’da üç kuşaktır aynı çay ocağını işleten Karabıyık ailesi, 15 metrekarelik dükkânlarında çayla birlikte gelenek, saygı ve dayanışmayı da demliyor.
Erzurum’un Yakutiye ilçesinde yer alan Taş Mağazalar semti, tarihi dokusunun yanı sıra bir aile geleneğine de ev sahipliği yapıyor. Karabıyık Ailesi, yaklaşık 45 yıldır aynı çay ocağını üç kuşak birlikte işletiyor. Sadece 15 metrekarelik bir alanda hizmet veren bu mütevazı işletme, kentin sosyal yaşamında önemli bir yer tutuyor. Merkez Taşmağazaları Evi adıyla bilinen çay ocağı, sabahın erken saatlerinden itibaren Erzurumluları ağırlıyor. Gelen müşteriler çay, kahve, oralet ve tost eşliğinde sohbet edip zaman geçirirken; sıcaklığıyla adeta bir mahalle kültürünü yaşatıyor.
İlk olarak Kemal Karabıyık tarafından kurulan çay ocağı, daha sonra oğlu Ferhat Karabıyık’a devredildi. Ancak bu süreçte yalnızca bir nesil değil, üç kuşak aynı ocağın başında yer aldı. Kemal Karabıyık, yeğeni Fuat Karabıyık’a da mesleği öğretti ve şimdi Ferhat Karabıyık, hem babasından hem amcasından öğrendiği değerleri sürdürüyor. Aile, bu küçük işletmeyi sadece bir gelir kapısı değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olarak görüyor.
“Çekirdekten Yetişmek Farklıdır”: Bir Mesleği Yaşatma Azmi
Bugün çay ocağının başında bulunan Ferhat Karabıyık, mesleğini severek yaptığını ve bu işi yaşatmanın bir sorumluluk olduğunu vurguluyor. Karabıyık, yıllardır ayakta tuttukları ekmek teknelerinde alın teriyle kazandıkları her lokmanın kıymetini bildiklerini söylüyor. “Çekirdekten yetişmek çok farklı” diyen Karabıyık, bu işi büyüklerinden öğrendiğini ve aynı özveriyle sürdürmeye çalıştığını dile getiriyor. Çay satarak ne zengin olunacağını ne de batılacağını ifade eden Karabıyık, işin özü olarak müşteriye saygıyı ve dürüst çalışmayı görüyor.
Zamanla değişen iş koşullarına rağmen, Karabıyık ailesi mekânlarını özünden koparmadan sürdürüyor. Küçük bir dükkânda büyük bir emeği yaşatmanın kolay olmadığını belirten Ferhat Karabıyık, “Yetişmek çok zor oluyor, çok yoruluyorsun ama bu işte gönül vermek önemli” diyor. Fiziksel olarak yorucu olmasına rağmen, her gün onlarca insanla iletişimde olmanın, yeni dostluklar kurmanın da mesleğin en güzel yanlarından biri olduğunu söylüyor. Babası ve amcasıyla aynı iş yerinde çalışmanın kendisine huzur verdiğini dile getiren Karabıyık, dışarıdan bakanların bu tabloya şaşırdığını ve çoğu zaman örnek gösterildiklerini de ekliyor.