HABER49-Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Tarım Alanı öğrencileri, eğitimlerini sadece sınıf ortamında değil, doğrudan toprağın içinde uygulamalı olarak sürdürüyor. 2024 yılında kurulan yaklaşık 850 metrekarelik serada tarım eğitimi gören öğrenciler, bu yıl içerisinde 200 bin fide üretimi gerçekleştirdi. Ancak öğrencilerin ve öğretmenlerinin hedefi bununla sınırlı değil. Yeni dönemde üretim kapasitesini 1 milyona çıkarmayı amaçlayan genç tarımcılar, bu vizyonlarıyla sadece kendi eğitimlerine değil, bölgesel tarım ekonomisine de ciddi katkılar sunuyor.
Okulun kurduğu seralarda domates, biber, salatalık başta olmak üzere toplamda 12 farklı türde ve 39 çeşitte bitkinin fidesi yetiştiriliyor. Öğrenciler bu fideleri hem yetiştiriyor hem de satışa sunarak pratik kazanç modeliyle üretim sürecini öğreniyor. Öğrenciler, tohumdan fideye kadar geçen tüm aşamalarda aktif görev alıyor. Bu durum, onların teorik bilgiyle pratiği birleştirmesine olanak tanırken aynı zamanda iş disiplini ve ekip çalışması konularında da gelişmelerini sağlıyor. Türkiye’nin gelecekte ihtiyaç duyacağı nitelikli tarım iş gücünün temelleri, Erzincan’da bu lise seralarında atılıyor.
OKUL MÜDÜRÜ KARADAŞ: “HEDEFİMİZ TARIM EĞİTİMİNDE MODEL OLMAK”
Okul Müdürü Mustafa Karadaş, yapılan çalışmaları değerlendirirken geçen yıla kıyasla üretim kapasitelerinde büyük bir sıçrama yaşadıklarını belirtti. 2023 yılında 50 bin fide ile başladıkları üretim serüvenini 2024 yılında 200 bin fidelik hacme taşıdıklarını söyleyen Karadaş, gelecek yıl için hedeflerinin bu sayıyı beş kat artırarak 1 milyona çıkarmak olduğunu ifade etti. Bu hedef doğrultusunda altyapı çalışmalarının sürdüğünü, seraların teknolojik imkanlarla donatıldığını ve öğrencilerin modern tarım teknikleriyle tanıştırıldığını vurguladı.
Karadaş, ayrıca Erzincan’daki çiftçilerle okul arasında güçlü bir bağ kurulduğunu ve üretilen fidelerin doğrudan üreticiye ulaştırıldığını belirtti. Bu üretim modelinin sadece öğrencilere değil, bölge tarımına da can suyu olduğunu dile getiren Karadaş, projenin sürdürülebilirlik esasına dayandığını ve her yıl daha fazla öğrenciyle üretimin yaygınlaştırılacağını söyledi. Eğitimi sahaya taşıyan bu sistem sayesinde öğrencilerin hem bilgi hem deneyim kazanarak mezun olduklarını belirten Karadaş, bu girişimlerin Türkiye genelinde yaygınlaştırılması gerektiğine de dikkat çekti.
ÖĞRETMEN ALPER: “ÖĞRENCİLERİMİZ GELECEĞİN TARIM LİDERLERİ OLACAK”
Tarım Alanı Öğretmeni Yakup Alper, okulun sadece klasik bir eğitim kurumu olmanın ötesine geçerek üretim yapan, sektöre nitelikli bireyler kazandıran bir merkez haline gelmesini amaçladıklarını söyledi. Alper, fide ve süs bitkileri üretiminde Erzincan'da öncü olmayı hedeflediklerini, bu doğrultuda öğrencilere yalnızca tarım tekniklerini değil, aynı zamanda üretim planlaması, pazarlama ve çevre dostu uygulamalar gibi alanlarda da eğitim verdiklerini belirtti.
Fide yetiştiriciliğinin öğrencilerin el becerilerini, sabırlarını ve sorumluluk duygularını artırdığını söyleyen Alper, seralarda sürdürülen çalışmaların öğrencilerin motivasyonunu ciddi şekilde yükselttiğini de vurguladı. Üretim sürecinde yer alan her öğrenci, kendi emeğini toprakta görebiliyor ve gelişim sürecini adım adım izleyebiliyor. Bu durum hem kişisel gelişimi teşvik ediyor hem de tarıma olan ilgiyi artırıyor. Öğrencilerin büyük bir özveriyle çalıştığını dile getiren Alper, önümüzdeki süreçte seraların genişletilmesi ve yeni türlerin üretime alınması gibi projelerin gündemde olduğunu ifade etti.
ÖĞRENCİLER GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRİYOR: “HEM ÖĞRENİYORUZ HEM ÜRETİYORUZ”
Tarım eğitimine gönül veren öğrenciler ise seralarda geçirdikleri zamanı sadece bir ders olarak değil, hayatlarına yön veren bir deneyim olarak görüyor. Öğrencilerden Tuğba Bakartepe, tohumun toprağa atıldığı ilk günden fidelerin satışına kadar tüm aşamalarda yer aldıklarını belirterek, bu sürecin onlara sadece bilgi değil, sorumluluk kazandırdığını söyledi. “Domates, biber ve birçok sebze çeşidimiz bulunmakta. Biz burada hem eğleniyoruz hem de ciddi anlamda öğreniyoruz,” diyen Bakartepe, üretimle birlikte tarıma olan bakış açılarının değiştiğini ifade etti.
Gençlerin bu üretim serüveni, yalnızca Erzincan özelinde değil, Türkiye'nin tarım politikaları açısından da önemli bir örnek teşkil ediyor. Eğitimle üretimi birleştiren bu model, hem kırsalda kalkınmayı hem de genç nüfusun tarıma kazandırılmasını sağlıyor. Öğrenciler, okul sıralarında aldıkları teorik bilgileri serada uygulayarak, geleceğin tarım teknolojilerini deneyimliyor. “Gelecek tarımda” söylemi artık bir slogandan çok, bu gençlerin ellerinde şekillenen bir gerçeğe dönüşüyor.