HABER49-Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, HT Spor’un otomotiv ve motor sporlarını buluşturan programı OtoSpor’da yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Koca, hurda teşvikinin yalnızca eski araçların trafikten çekilmesi amacıyla değil, aynı zamanda elektrikli araç satışlarını artıracak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Ona göre, yeni teşvik sisteminde alınacak araçların kesinlikle elektrikli olması şartı getirilmelidir. Koca, “Teşvik ile alınacak yeni araçlar mutlaka elektrikli olmalı. Eski araçları hurdaya ayırıp ya da 30 yaşın üzerindeki araçları başka ülkelere ihraç ederek ÖTV iadesi alınabilir, bunu da elektrikli araçta kullandırabiliriz” diyerek hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ekonomik büyüme açısından çift yönlü kazanç sağlanabileceğine dikkat çekti. Sektör temsilcileri, Türkiye’de yaşlanan araç parkının ulaştığı kritik seviyeye işaret ederek, ortalama araç yaşının 14’ü geçtiğini ve bu durumun trafik güvenliği, çevre kirliliği ve yakıt maliyetleri açısından ciddi sorun yarattığını ifade ediyor. Dolayısıyla yeni bir hurda teşviki, hem eski araçları trafikten çekecek hem de elektrikli araç pazarını büyütecek stratejik bir hamle olarak görülüyor. Bu öneri, hem otomotiv üreticilerinden hem de tüketicilerden yoğun ilgi görmeye başladı.
Hurda Teşviki Geçmişte Otomotiv Pazarını Nasıl Etkiledi? İlk Uygulamanın Başarıları ve Pazar Yansımaları
Hurda teşviki Türkiye’de ilk kez 2003 yılında uygulanmaya başlandı ve bu politika otomotiv sektörünün geleceğini şekillendiren önemli adımlardan biri oldu. 12 Ağustos 2003 ile 31 Aralık 2004 tarihleri arasında devreye alınan ilk hurda teşviki, belirli bir yaşın üzerindeki araçların trafikten çekilmesini amaçlarken, aynı zamanda otomotiv satışlarına ciddi bir ivme kazandırdı. Bu dönemde sektör, satış rakamlarında gözle görülür bir artış yaşadı. Devlet, hurdaya ayrılan araçlar karşılığında nakdi destek veya vergi indirimi sağlayarak hem tüketiciyi teşvik etti hem de trafik güvenliğini artırdı. Bu uygulama sonucunda, Türkiye’de trafikte dolaşan eski ve çevreye zararlı araç sayısında önemli azalma gözlendi. 2004 sonunda sona eren teşvik, beklenenden daha olumlu etkiler doğurduğu için 2010 yılında yeniden gündeme geldi. 4 Ekim 2010 ile 31 Aralık 2011 arasında yürürlükte kalan ikinci hurda teşviki, kapsam itibarıyla daha dar bir kitleye hitap etti. Bu kez özellikle 3.5 ton üzeri yük ve yolcu taşımacılığına hizmet eden araçlar kapsama alındı. Devlet, bu araçların model yılına göre kilogram başına belirlenen fiyat üzerinden nakit destek verdi. 2011 yılı sonuna gelindiğinde ise hurdaya ayrılan araç sayısının bir önceki yıla göre yüzde 73.9 arttığı kaydedildi. Bu dramatik artış, hurda teşvikinin ne kadar etkili olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Ayrıca 2010 yılında toplam pazar yüzde 38 büyürken, 2011 yılında da yüzde 14 artış yaşandı. Bu rakamlar, hurda araç teşviklerinin yalnızca eski araçları trafikten kaldırmakla kalmayıp, otomotiv pazarını da canlandırmak için güçlü bir ekonomik araç olduğunu gösteriyor.