HABER49-Elazığ’ın 3 bin yıllık tarihi Palu Kalesi’nde yapılan kazılarda Osmanlı dönemine ait dört odalı bir karakol ortaya çıkarıldı. Uzmanlar, beş farklı yapı katmanına rastlandığını açıklarken, bölge halkı tarihi mirasın turizme kazandırılmasından umutlu.

Palu Kalesi’nin Zirvesinde 4 Odalı Osmanlı Karakolu Ortaya Çıktı

Elazığ’ın köklü tarihini gün yüzüne çıkaran Palu Kalesi’nde yapılan kazı çalışmaları, Osmanlı dönemine ait dört odalı bir karakolun varlığını ortaya koydu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Elazığ Valiliği ve Palu Kaymakamlığı’nın desteğiyle yürütülen kazılar, hem bilimsel açıdan önemli bulgulara ulaşıyor hem de bölgenin turizm potansiyeline katkı sağlıyor. Kazıların başından itibaren dikkat çeken en önemli bulgu ise kalenin zirvesinde tespit edilen Osmanlı karargâhı oldu. Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, bölgenin tarihi kimliğini yeniden öne çıkaran çalışmaların sürekli hale getirileceğini vurgularken, elde edilen bulguların sadece Osmanlı dönemine değil, Bizans ve Urartu gibi farklı medeniyetlere ait izler de taşıdığını aktardı. Özellikle bulunan sikkeler, çanak-çömlek parçaları ve askeri malzemeler, Palu’nun çok katmanlı tarihine ışık tutuyor. Bu gelişme, hem yerli hem de yabancı turistler için Palu Kalesi’ni cazibe merkezi haline getirme yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Çıldır Kaymakamı Aytürk, Öğrencilerle Buluştu: Yeni Eğitim Yılına Moral ve Motivasyon
Çıldır Kaymakamı Aytürk, Öğrencilerle Buluştu: Yeni Eğitim Yılına Moral ve Motivasyon
İçeriği Görüntüle

Kazılarda Beş Farklı Yapı Katmanı Belirlendi

Munzur Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Danışmaz’ın bilimsel danışmanlığında yürütülen kazılar, yalnızca Osmanlı dönemine değil, bölgenin 3 bin yıllık tarihine dair zengin veriler sunuyor. Doç. Dr. Danışmaz, kalenin zirvesinde yer alan dört odalı Osmanlı karakolunun yanı sıra, altında beş ayrı yapı katmanı bulunduğunu belirtti. En alt tabakada Urartu dönemine ait sur temelleri ve özgün taşlar tespit edilirken, bunun üzerinde Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine uzanan çok katmanlı bir yapılaşmanın izlerine rastlandı. Özellikle tandır, sarnıç ve yaşam alanı izleri, buranın sadece askeri bir karakol değil aynı zamanda günlük yaşamın da sürdüğü bir merkez olduğunu ortaya koyuyor. Osmanlı askerlerine ait taş gülleler, demir kılıçlar ve lüle parçaları ise askeri yaşamın güçlü kanıtları arasında yer aldı. Bu bulgular, Palu Kalesi’nin sadece savunma amaçlı değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir merkez olarak da kullanıldığını gözler önüne seriyor.

Tarihi Yapılar Koruma Altına Alınacak

Kazıların sona erdiği alanlarda artık koruma sürecine geçileceği açıklandı. Özellikle kalenin zirvesinde ortaya çıkarılan Osmanlı karakolunun duvarlarının korunması için yeni çalışmalar planlanıyor. Doç. Dr. Danışmaz, kuzey cephesinde bulunan sur yataklarının ve orijinal taşların gelecek nesillere aktarılması için kapsamlı bir koruma programı uygulanacağını dile getirdi. Zamanla doğal şartlar nedeniyle çöken kerpiç yapıların, kuzey yamaca döküldüğü tespit edilirken, bu durumun arkeolojik araştırmalar için önemli bir veri sunduğu belirtildi. Uzmanlar, Palu Kalesi’nin hem bölgenin tarihi mirası hem de turizm açısından büyük önem taşıdığını, bu nedenle elde edilen bulguların korunmasının elzem olduğunu ifade ediyor. Bu bağlamda hem yerel yönetimlerin hem de ilgili bakanlıkların desteğiyle Palu Kalesi’nin sürdürülebilir bir şekilde geleceğe taşınması planlanıyor. Böylece hem Osmanlı karakolu hem de daha önceki medeniyetlere ait kalıntılar, ziyaretçilere açık bir arkeolojik alan olarak sunulacak.

Palu Halkı Kazılardan Umutlu

Kazıların başlamasıyla birlikte Palu halkı da tarihi miraslarının gün yüzüne çıkarılmasından büyük memnuniyet duyuyor. PALU-DER Başkan Yardımcısı Erhan Bahçeci, uzun yıllardır gündeme getirilen kazıların hayata geçirilmesinde emeği geçen yetkililere teşekkür ederek, Palu Kalesi’nin tarih turizmi açısından yeni bir döneme girdiğini söyledi. Bahçeci, özellikle Vali Numan Hatipoğlu ve Kaymakam Fatih Çevik’in çalışmalara sağladığı katkıların önemli olduğunu belirtti. Yerel halk ise, kazıların sadece tarihî bir keşif olmadığını, aynı zamanda bölge ekonomisine de katkı sağlayacağını düşünüyor. Zira Palu Kalesi’nin yeniden turizme kazandırılmasıyla birlikte hem yerel esnafın hareketlenmesi hem de bölgenin tanınırlığının artması bekleniyor. Özellikle yaz aylarında yoğunlaşan ziyaretçi trafiğinin, kazıların tamamlanmasıyla birlikte dört mevsime yayılması hedefleniyor. Bu da Palu’nun tarih ve kültür turizmi açısından Doğu Anadolu’nun önde gelen destinasyonlarından biri olmasına zemin hazırlayacak.

Kaynak: İHA