HABER49-Hizmet içi eğitim faaliyetleri kapsamında düzenlenen programda, kuduz hastalığına ilişkin temas türleri, vaka yönetimi, aşı protokolleri ve alınması gereken önleyici tedbirler ayrıntılı biçimde ele alındı. Hastanede görev yapan hemşire, teknisyen, hekim ve acil servis personellerinin yoğun katılım gösterdiği eğitim, sağlık alanında karşılaşılabilecek kritik durumlara ilişkin profesyonel hazırlığın artırılması açısından büyük önem taşıdı. Kuduzun ölümcül seyri ve erken müdahalenin hayati rolü göz önünde bulundurulduğunda, sağlık çalışanlarının doğru yönlendirme ve hızlı aksiyon kapasitesinin güçlendirilmesi eğitim sürecinin temel hedefleri arasında yer aldı. Program boyunca katılımcılar, sahada karşılaşılabilecek şüpheli temas senaryoları üzerinden bilgilendirilirken, hayvan ısırıkları, tırmalamaları ve kontamine salya teması gibi farklı risk düzeylerinin nasıl değerlendirileceğine ilişkin detaylı açıklamalar paylaşıldı. Bu kapsamlı bilgilendirme, sağlık çalışanlarının hem kendi güvenlikleri hem de toplumsal sağlık açısından daha etkin bir yaklaşım geliştirmelerine olanak sağladı.
Dr. Zafer Parlak Kuduz Hastalığını Tıbbi Boyutlarıyla Anlattı
Eğitim programının bilimsel içeriği, hastanenin enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Dr. Zafer Parlak’ın gerçekleştirdiği sunumla derinleştirildi. Dr. Parlak, kuduzun etkeni olan rabies virüsünün bulaşma yollarını, klinik belirtilerini ve tedavi süreçlerini uzman bakışıyla detaylandırarak, riskli temasın sınıflandırılması ve uygun aşı profilaksisi uygulamalarının nasıl planlanması gerektiğini örnek vakalar üzerinden aktardı. Özellikle temas türüne göre değişen aşı şemaları ve immün globulin uygulamalarına ilişkin bilgilerin açıklanması, personelin pratikte karşılaşabileceği durumlarda doğru karar verebilmesi açısından kritik bir önem taşıdı. Dr. Parlak’ın bilimsel verilerle desteklediği sunumunda ayrıca kuduzun dünyadaki epidemiyolojik durumu, Türkiye’deki vaka örnekleri ve sağlık çalışanlarının karşılaşabileceği yüksek riskli durumlarda izlenmesi gereken protokoller de yer aldı. Eğitim süreci boyunca katılımcıların yönelttiği sorular detaylı biçimde yanıtlanırken, salgın hastalıklara karşı bilgi güncelliğinin korunmasının ve sürekli eğitimin sağlık kurumları açısından vazgeçilmez olduğuna vurgu yapıldı. Bu tür programların, özellikle acil servislerde görev yapan personelin hızlı ve doğru müdahale kapasitesini güçlendirdiği belirtiliyor.