HABER49- Zamanın etkilerine rağmen köklerinden kopmayan, dallarıyla gökyüzüne uzanan dut ağaçları, sadece doğal bir varlık değil aynı zamanda köy halkının ortak belleğini de simgeliyor.

Ağaçların gövdesinin genişliği ve ikiye bölünmüş yapısı, her geçen yıl daha fazla dikkat çekiyor. Kaplıkaya köyünde yaşayanlar, bu nadide ağaçları korumak için özel çaba sarf ediyor. Yaşlı ağaçlar, bölgedeki ekolojik dengenin de önemli bir parçası olarak ekosisteme katkıda bulunuyor. Çocuklar için gölge ve oyun alanı sağlayan dut ağaçları, köydeki tarım ve doğal yaşam alanlarının sürdürülebilirliğine de katkı sunuyor.

Köy halkı, bu tarihi ağaçların gelecek nesillere aktarılması için düzenli bakım ve koruma yöntemleri uyguluyor. Dut ağaçlarının meyveleri hem besin kaynağı hem de ekonomik değer taşıyor. Elazığ’ın bu eşsiz doğa harikası, hem bölgesel hem de ulusal çapta korunması gereken bir doğal zenginlik olarak ön plana çıkıyor.

Kamu-Sen’den Toplu Sözleşme Tepkisi: “25 Milyon Vatandaş Adil Teklif Bekliyor”
Kamu-Sen’den Toplu Sözleşme Tepkisi: “25 Milyon Vatandaş Adil Teklif Bekliyor”
İçeriği Görüntüle

KAPLIKAYA DUT AĞAÇLARI: DOĞA VE İNSAN ARASINDAKİ BAĞ

Kaplıkaya köyündeki 300 yıllık dut ağaçları, insan ve doğa arasındaki güçlü bağın simgesi olarak kabul ediliyor. Köy sakinleri, nesiller boyunca bu ağaçların bakımını üstlenmiş, dallarını budayarak ve çevresini temiz tutarak korunmasını sağlamış. Bu süreç, sadece bir doğal varlığın korunması değil, aynı zamanda köy kültürünün ve yaşam biçiminin de sürdürüldüğünü gösteriyor.

Ağaçlar, uzun ömürleri ve görkemli yapıları ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Fotografların ve sosyal medyanın da katkısıyla Kaplıkaya köyü, doğa severler için özel bir uğrak noktası haline geliyor. Yaşlı dut ağaçlarının gövdesi ve dallarının şekli, her biri farklı bir hikâye anlatan doğal sanat eserleri gibi yorumlanıyor.

Ağaçların korunması, ekolojik denge açısından da büyük önem taşıyor. Yöredeki kuş türleri ve küçük memeliler, bu ağaçları yuva ve beslenme alanı olarak kullanıyor. Kaplıkaya köyündeki dut ağaçları, doğa ile insanın bir arada var olabileceğini gösteren nadir örneklerden biri olarak değerlendiriliyor. Köy halkı, bu ağaçların nesiller boyu ayakta kalması için elinden geleni yapmaya devam ediyor.

TARİH VE DOĞA İÇ İÇE: KAPLIKAYA’NIN DUT AĞAÇLARI

Elazığ’ın Kaplıkaya köyünde bulunan bu 300 yıllık dut ağaçları, yalnızca doğal değil aynı zamanda tarihî bir değer de taşıyor. Her bir dal, geçmişten günümüze taşınan yaşam izlerini barındırıyor. Bu ağaçlar, köyde yaşayan insanlar için kültürel bir simge ve geçmişle bağ kurmanın bir yolu olarak görülüyor.

Ağaçların geniş gövdesi ve ikiye bölünmüş yapısı, yaşlarının verdiği görsel etkileyi artırıyor. Bu özellik, araştırmacılar ve doğa fotoğrafçıları için de büyük bir ilgi konusu. Köy halkı, ağaçların çevresini temiz tutarak ve gerekli durumlarda destekleyici yöntemler uygulayarak bu doğal mirası koruyor. Dut ağaçlarının meyveleri, sadece köy halkı için besin kaynağı değil, aynı zamanda ekonomik bir değer de sağlıyor.

Kaplıkaya’daki bu doğal zenginlik, bölgenin ekosistemine katkıda bulunmasının yanı sıra kültürel hafızayı da canlı tutuyor. Doğaseverler ve araştırmacılar için bir cazibe merkezi haline gelen dut ağaçları, Elazığ’ın doğal ve tarihî dokusunu temsil eden önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Kaynak: İHA