HABER49-Binlerce yıl önce Nemrut Dağı’nın patlaması sonucu lavların soğuyup şekillenmesiyle oluşan bu taşlar, zamanla deve ve insan figürlerine benzer siluetlere bürünmüş ve bölge halkının efsanelerinde kendine önemli bir yer edinmişti. Ancak bu doğal oluşumlar, yıllardır süregelen ilgisizlik, yetersiz koruma önlemleri ve bilinçsiz müdahaleler nedeniyle hızla tahrip oluyor.
2010 yılında birinci derece doğal sit alanı ilan edilen bölgede, alınan kararların uygulamada yetersiz kalması ise taşların yok oluş sürecini hızlandırdı. Nemrut’un develeri, Tatvan-Ahlat yolu üzerinde, Tatvan şehir merkezine dönüş kavşağına yakın bir noktada yer alıyor. Eskiden çok daha fazla sayıda olan bu taşlardan bir kısmı, yol yapım ve tahkimat çalışmalarında kullanılmış, kimileri de doğal şartlar ve insan müdahalesiyle kırılmış durumda. Bölge halkı ve tarihçilerin uyarılarına rağmen ciddi ve etkili bir koruma planının hâlâ hayata geçirilmemiş olması, eşsiz doğa ve tarih mirası için büyük bir tehlike anlamına geliyor.
TARİHÇİLERDEN UYARI: “SİT ALANI İLANI YETERLİ DEĞİL, PRATİKTE KORUMA ŞART”
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Bitlis Eren Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, yalnızca sit alanı ilan etmenin bu tür kültürel ve doğal değerleri korumakta yetersiz olduğunu vurguladı. Demirtaş, “Halk arasında Nemrut’un develeri olarak bilinen taşların sayısı eskiden çok daha fazlaydı. Ne yazık ki yıllar içerisinde bu taşlar kırıldı, tahrip edildi ve yol çalışmalarında kullanıldı. Sit alanı statüsü tek başına yeterli değil, pratikte de etkili koruma önlemleri şart,” diyerek yetkililere seslendi.
Prof. Dr. Demirtaş, bu taşların yalnızca bir doğa harikası olmadığını, aynı zamanda Bitlis ve Tatvan’ın tarihsel belleğinin ve efsanelerinin bir parçası olduğunu belirtti. Özellikle bölge turizmi açısından Nemrut’un develerinin önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Demirtaş, mevcut yetersiz koruma önlemlerinin bu potansiyeli heba ettiğini ifade etti. Efsaneye göre, Nemrut’un zulmünden kaçan ve taş kesilen develeri temsil eden bu kaya bloklarının geleceğe taşınması için ivedilikle kapsamlı bir restorasyon ve koruma projesi başlatılması gerektiğini belirten Demirtaş, aksi takdirde bu eşsiz mirasın kaybolacağını dile getirdi.