Sağlık

Diyetisyen Büyüközer uyardı: Hızlı kilo vermek değil, sağlıklı kilo vermek önemli

Muş’ta çalışmalarını yürüten Uzman Diyetisyen Veysel Büyüközer, yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte artan kilo verme kaygılarına ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Sağlıklı beslenmenin ve doğru kilo vermenin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerine dikkat çeken Büyüközer, yanlış bilinen uygulamalar konusunda da vatandaşları bilgilendirdi.

HABER49-Muş’ta çalışmalarını yürüten Uzman Diyetisyen Veysel Büyüközer, yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte artan kilo verme kaygılarına ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Sağlıklı beslenmenin ve doğru kilo vermenin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerine dikkat çeken Büyüközer, yanlış bilinen uygulamalar konusunda da vatandaşları bilgilendirdi.

DOĞRU BESLENME NASIL OLMALI?

Doğru beslenmenin yalnızca kilo vermek için değil, yaşam kalitesini artırmak için de büyük önem taşıdığını belirten Büyüközer, “Tükettiğimiz yiyecek ve içeceklerin, günlük konforumuzu yükseltmesinin yanı sıra, ileride karşılaşabileceğimiz kronik hastalıkların önlenmesine de katkı sağlaması gerekir. Bu nedenle beslenme planları, vücudun ihtiyaçlarına ve enerji gereksinimlerine göre hazırlanmalıdır. Dengeli ve çeşitli beslenme, sağlıklı yaşamın temelidir. Bilindiği üzere vücudumuzun ihtiyaç duyduğu üç ana makro besin ögesi vardır: Protein, karbonhidrat ve yağ. Bu besin ögeleri, belirli oranlarda alınması gereken temel kaynaklardır. Bunlara ek olarak vitamin ve mineral açısından zengin kuru baklagiller, meyveler gibi besin gruplarına da mutlaka yer verilmelidir. En çok yapılan hatalardan biri öğün düzeninin bozulmasıdır. Özellikle öğün atlamak, birey sağlığı açısından doğru değildir. Bunun yanında beslenme mutlaka kişiye özel planlanmalıdır. Örneğin bir yetişkinin beslenme düzeniyle bir çocuğunki farklı olmalı, hasta bireyler için ise özel çeşitlilikler gözetilmelidir. Beslenmenin bir düzen içinde, yaşam tarzı haline getirilmesi esastır” ifadelerini kullandı.

“KİLO VERMEDE İZLENMESİ GEREKEN YOL”

Kilo verme sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Büyüközer, “Kilo verme sürecinde öncelikle vücut kitle endeksi (VKİ) dikkate alınmalıdır. Ancak VKİ her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Bu noktada yağ ölçüm cihazları devreye girer. Vücuttaki yağ oranı, genel sağlığın daha net değerlendirilmesini sağlar. Kütle yüksek olabilir fakat yağ oranı düşükse, kişi sağlıklı kabul edilebilir. Kilo verme süreci yaş, cinsiyet ve yaşam tarzına göre değişiklik gösterir. Örneğin hareketli bir yaşam süren birey ile daha hareketsiz bir yaşam tarzı olan kişinin besin gereksinimleri aynı değildir. Bu aşamada kalori dengesi devreye girer. Bir bireyin haftada 5 kilo vermesi sağlıklı değildir. Hızlı kilo kayıplarında genellikle sıvı kaybı ya da kas kaybı yaşanabilir. Bu nedenle sürecin dikkatle takip edilmesi gerekir. Dünya Sağlık Örgütü'nün kriterlerine göre haftalık 500 gram ile 1 kilogram arasındaki kilo kaybı sağlıklı kabul edilir. Çok hızlı kilo veriliyorsa, bunun arkasında yetersiz ve dengesiz beslenme olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle mutlaka diyetisyen desteği alınmalı, süreç egzersizle desteklenmelidir. Egzersiz, kalori açığını sağlıklı şekilde oluştururken vücut direncini de artıracaktır” dedi.

BESLENME KONUSUNDA YAPILAN HATALAR

Büyüközer, yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte popüler diyetlere yönelen bireyleri uyararak, “Özellikle yaz aylarına geçişte, daha açık kıyafetler giymek isteyen bireylerde hızlı kilo verme kaygıları sıkça görülmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki vücudumuz bizim en değerli sermayemizdir. Sağlıksız ve hızlı kilo vermek kısa vadede sonuç verse de uzun vadede vücuda zarar verebilir. Bu noktada popüler diyetlere karşı dikkatli olunmalıdır. Uygulanan yöntemlerin bilimsel dayanaklara sahip olup olmadığı araştırılmalı, güvenilir uzman kaynaklarından bilgi alınmalıdır. Günümüzde sıkça duyulan popüler diyetler arasında uzun süreli ketojenik diyetler (yüksek protein, düşük karbonhidrat), sıfır yağlı diyetler ve aşırı düşük kalorili diyetler yer almaktadır. Bu diyetlerin bazı sağlık durumlarında kısa süreli olarak uygulanabilirliği vardır; ancak uzun vadede sağlık açısından risk taşıdıkları unutulmamalıdır” diye konuştu.