HABER49-Diyarbakır’ın 12 bin yıllık tarihi mirası Çayönü Tepesi’nde bulunan ve dünyanın ilk ev modeli kabul edilen yapı, günümüz mimarisine ışık tutan detaylarıyla Diyarbakır Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor.

Çayönü Tepesi'nden Günümüze Ulaşan Mimari Zekâ

Diyarbakır’ın Ergani ilçesine bağlı Çayönü Tepesi’nde sürdürülen arkeolojik kazılarda elde edilen en çarpıcı buluntulardan biri, dünya arkeoloji literatürüne “ilk ev modeli” olarak geçen ve 12 bin yıl öncesine tarihlenen maket ev oldu. Neolitik Dönem’in başlangıç aşamasına ışık tutan Çayönü Tepesi, sadece Türkiye için değil, Yakındoğu ve Levant coğrafyasındaki kültür tarihi için de büyük öneme sahip. Burada ortaya çıkarılan yapılar, insanlık tarihinin yerleşik hayata geçiş sürecine dair önemli ipuçları sunarken, söz konusu maket ev ile o dönemin mimarlık anlayışı neredeyse üç boyutlu bir şekilde gözler önüne seriliyor.

Maket ev, o dönem insanlarının yapılarını planlarken ne denli ileri bir zihinsel süreçten geçtiklerini gösteriyor. Yapının dikkat çekici yönlerinden biri de, subasman benzeri kaldırım yapısı ve taş basamakla oluşturulmuş giriş bölümüdür. Bu taş merdivenin, dünyanın bilinen en erken merdivenlerinden biri olması, yapının mimari değerini daha da artırıyor. Hücre planlı yapılarla oluşturulmuş düzenli bir yerleşim planı, küçük sokak boşlukları ve birbirinin önünü kesmeyen yapılar; günümüz şehircilik anlayışına dahi örnek teşkil ediyor. Bu da gösteriyor ki, 12 bin yıl önceki Çayönü ahalisi, sadece barınmak için değil, düzenli bir toplumsal yaşam için de yapılar inşa etmiş.

Elazığ Karakoçan’da Temmuz Ayında Dolu ve Sağanak Yağış Şaşırttı
Elazığ Karakoçan’da Temmuz Ayında Dolu ve Sağanak Yağış Şaşırttı
İçeriği Görüntüle

Dünyanın İlk Ev Maketinden Günümüz Müze Sergisine

Çayönü kazı çalışmalarına 1964 yılında Prof. Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Robert John Braidwood’un öncülüğünde başlanan proje, yıllar içerisinde Türkiye’nin en prestijli kazılarından biri hâline geldi. Bugün, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Doç. Dr. Savaş Sarıaltun’un başkanlığında sürdürülen kazılarda elde edilen ve Diyarbakır Müzesi’nde sergilenen bu maket ev, 17 örnek arasında en iyi korunmuş ve en detaylı yapı olmasıyla öne çıkıyor. Maketin detaylarında düz damlı, tek odalı taş yapılar, yaklaşık 2 metre 30 santimlik bir iç yüksekliğe sahip yapılar, pencere boşlukları ve giriş noktaları açıkça görülebiliyor.

Bu maket sadece mimari bir replik değil, aynı zamanda arkeolojik verilerin yorumlanmasında da kritik rol oynuyor. Yapılan kazılarda çıkan veriler ile maketin birebir örtüşmesi, maketin ya oyuncak ya ritüel nesnesi ya da bir tür mimari tasarım prototipi olarak üretildiği yönündeki teorileri güçlendiriyor. Sarıaltun’un açıklamalarına göre, Çayönü halkı, yapılarını inşa etmeden önce bu maketlerle tasarlıyor ve en işlevsel düzeni elde etmeye çalışıyordu. Bu da onları, dünya tarihinin ilk planlı yerleşim kurucuları arasında konumlandırıyor.

Diyarbakır Müzesi: Geçmişten Günümüze Kültürel Bir Hafıza Merkezi

Diyarbakır Müzesi, 1934 yılında kurulmuş ve Türkiye’nin en eski müzelerinden biri olarak arkeolojik mirasın korunmasında önemli bir rol üstlenmiştir. Bugüne kadar 50’nin üzerinde bilimsel kazıya ev sahipliği yapan müze, bu alanda ülkenin en zengin koleksiyonlarından birine sahiptir. Müze Müdürü Müjdat Gizligöl’ün aktardığına göre, Çayönü kazıları hem Diyarbakır’ın hem de Türkiye’nin arkeolojik belleği açısından en kıymetli çalışmalar arasında yer alıyor.

Müze bünyesindeki arkeoloji salonunda sergilenen ev maketi, ziyaretçilere sadece Neolitik Dönem’in değil, aynı zamanda o dönem insanlarının gündelik yaşantısını, sosyal yapısını ve mimari zekâsını da gösteriyor. Ev maketi, damlarında güvenli alan oluşturulup oluşturulmadığından kapı girişlerine kadar birçok detayı gözler önüne seriyor. Bu da arkeologlara, tarihçilere ve hatta günümüz mimarlarına dahi büyük veri sunuyor. Çayönü halkının arkeolojik olarak bıraktığı izlerin yanı sıra, adeta kendileri hakkında bilgi veren bu maket sayesinde Neolitik Dönem artık daha okunabilir hâle geliyor.


Kaynak: İHA