HABER49-Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, deprem anında hayati önem taşıyan kuralları sıraladı. Panikten uzak durulması gerektiğine dikkat çeken açıklamada, hayat üçgeni oluşturulması, doğru pozisyon alınması ve yanlış davranışlardan kaçınılması vurgulandı.
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak sık sık sarsıntılarla karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle deprem anında yapılacak doğru davranışlar hayati önem taşıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, sarsıntı anında panikten uzak, bilinçli ve organize hareket etmenin altı çiziliyor. En kritik uyarılardan biri, kesinlikle panik yapılmaması gerektiği yönünde. Panik, hem bireyin hem de çevresindekilerin güvenliğini tehlikeye sokabiliyor.
Deprem sırasında iletişim kanallarının çökmesini engellemek adına telefonlar yalnızca acil durum ve yangın bildirimi amacıyla kullanılmalı. Ayrıca sabitlenmemiş dolaplar, raflar, cam eşyalar gibi devrilme ve kırılma riski taşıyan nesnelerden uzak durmak gerekiyor. Bu gibi eşyalardan uzak durarak, masa altı ya da büyük, içi dolu koltuk kenarlarında “hayat üçgeni” oluşturmak hayatta kalma şansını artırıyor.
Hayat Üçgeni Nasıl Oluşturulur? Kapan–Çök–Tutun Kuralı Neden Önemli?
Hayat üçgeni oluşturmak, deprem anında sarsıntının etkisini en aza indirmek için geliştirilen en etkili korunma yöntemlerinden biridir. Sağlam sandalyelerle desteklenmiş bir masa altı ya da içi dolu kanepe ve koltuk kenarları, yıkılma riski daha az olduğu için güvenli bölgeler olarak kabul edilir. Bu alanlarda diz üstü çökerek başı iki elin arasına almak veya yastık, kitap gibi koruyucu bir nesne ile baş ve boynu korumak gerekir.
Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda kalınmalı ve tutunulabilecek sabit bir nokta bulunarak düşmekten korunulmalıdır. Merdivenlere, çıkışlara veya balkonlara koşmak büyük risk oluşturur. Pencere ve balkonlardan atlamak, asansör kullanmak ise kesinlikle yapılmaması gereken davranışlar arasında yer alıyor. Ayrıca kibrit, çakmak gibi alev çıkarıcı nesnelerden uzak durulmalı ve elektrik düğmelerine dokunulmamalı. Tekerlekli sandalyedeki bireylerin ise tekerleri kilitleyip baş-boyun koruması alması öneriliyor.
Deprem Sonrası Alınması Gereken Önlemler Neler?
Sarsıntının bitmesiyle birlikte yapılması gerekenler de en az deprem anı kadar önem taşıyor. Öncelikle elektrik, doğalgaz ve su vanaları kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir. Özellikle mutfak, atölye ve laboratuvar gibi tehlikeli aletlerin bulunduğu ortamlarda bu işlemler gecikmeden yapılmalıdır. Bina, daha önceden belirlenen en güvenli çıkış yolundan hızlı ama kontrollü şekilde terk edilmelidir.
Kişi yanında gerekli kişisel eşyaları ve acil durum çantasını alarak toplanma alanına yönelmelidir. Eğer kişi okulda, sınıfta ya da ofiste ise sağlam bir masa altı ya da kenarında çök-kapan-tutun hareketiyle güvenli pozisyona geçmeli, baş ve boynunu korumalıdır. Koridorlardaysa duvar kenarında benzer şekilde hayat üçgeni oluşturulmalıdır. Pencerelerden ve cam eşyalardan uzak durmak şarttır.
Sarsıntı sonrası sosyal medyada yayılan bilgi kirliliği de ayrı bir tehdit oluşturur. Bu nedenle yalnızca resmî kaynaklardan yapılan açıklamalar takip edilmeli, yanlış bilgilerden kaçınılmalıdır. Bilinçli bireyler hem kendilerinin hem de çevresindekilerin can güvenliğini artırabilir.