HABER49-Çocuklarda okul reddi yalnızca basit bir isteksizlik değil, kaygı bozukluklarının işareti olabilir. Uzmanlar, ailelerin bu davranışı görmezden gelmemesi gerektiğini belirterek kademeli yöntemler ve uzman desteğiyle sürecin yönetilmesi gerektiğini vurguluyor.
Yeni eğitim-öğretim yılı yaklaşırken çocuklarda görülen “okula gitmek istememe” davranışına dikkat çeken uzmanlar, bu durumun yalnızca basit bir isteksizlik değil, çoğu zaman kaygı bozukluklarının habercisi olduğunu vurguluyor. Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Aygün Hüseyinova, okul reddinin yüzeyde sıradan bir davranış gibi görülse de altında çok daha derin psikolojik sorunları barındırabileceğini belirterek ailelere önemli uyarılarda bulundu.
Okul Reddinin Belirtileri ve Kaygı Bozukluğu İlişkisi
Uzmanlara göre okul reddi, çoğunlukla çocukların aslında okula gitmek istemelerine rağmen yoğun kaygı belirtileri yaşamalarıyla ortaya çıkıyor. Dr. Hüseyinova, bu çocukların okul zamanı yaklaştığında karın ağrısı, mide bulantısı veya kusma gibi fiziksel şikâyetlerle karşılaşabildiklerini, bunun ise davranışsal bir okuldan kaçma eğiliminden farklı olduğuna dikkat çekti. Okul reddi genellikle kaygı bozukluklarıyla birlikte seyrederken, bazı durumlarda depresyon, sosyal fobi ya da travma sonrası stres bozukluğu gibi psikiyatrik rahatsızlıklarla da bağlantılı olabiliyor. Çocuğun yaşadığı bu belirtiler yalnızca kendisini değil, aile içi huzuru da olumsuz etkileyerek bir kriz ortamına dönüşebiliyor. Uzmanlar, bu nedenle okul reddinin ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor.
Çevresel ve Sosyal Faktörler de Rol Oynuyor
Okul reddinin yalnızca psikolojik nedenlere bağlı olmadığını belirten Dr. Hüseyinova, çevresel ve sosyal faktörlerin de büyük rol oynayabileceğini söyledi. Okul ortamındaki olumsuz deneyimler, öğretmen tutumları, akran zorbalığı, hatta aile içindeki çatışmalar, çocukların okula gitmekten kaçınmasına yol açabiliyor. Özellikle ilk kez okula başlayan çocuklarda, yeni ortama uyum sağlayamama sorunu daha belirgin hale gelebiliyor. Bu noktada ailelerin çocuklarını yakından gözlemlemesi, altta yatan nedenleri uzman desteğiyle belirlemesi büyük önem taşıyor. Hüseyinova, her çocuğun yaşadığı deneyimin farklı olduğuna dikkat çekerek, bireysel değerlendirme yapılmadan tek tip bir çözümün mümkün olmayacağını kaydetti.
Çocuğun Okula Alıştırılması İçin Kademeli Yöntemler
Uzmanlar, ailelerin çocuklarını evde tutarak bu sorunu pekiştirmemesi gerektiğini vurguluyor. Okula gitmeme süresi uzadıkça çocuğun yeniden uyum sağlamasının daha da zorlaşacağına dikkat çeken Dr. Hüseyinova, özellikle küçük yaş gruplarında “aşamalı maruz bırakma yöntemi”nin etkili olduğunu ifade etti. Bu yöntemde çocuk, okula adım adım alıştırılıyor; ebeveynin sınıfın önünde beklemesi, ardından okul bahçesinde kalması gibi aşamalarla çocuk ortama güvenle adapte oluyor. Gençlerde ise durumun daha karmaşık olduğuna işaret eden uzmanlar, bu yaş grubunda altta yatan psikiyatrik sorunların profesyonel destekle ele alınması gerektiğini söylüyor. Hüseyinova, “Gençlerde okul reddi daha derin ve karmaşık sebeplerden kaynaklanabilir. Bu nedenle mutlaka uzman desteği alınmalı ve süreç okul ile iş birliği içinde yönetilmelidir.” sözleriyle aileleri uyardı.