Çevreci gençler çöpten dağları temizledi

Muş’ta doğaya gelişi güzel atılan atık çöpler, STK, üniversite öğrencileri, sporcular, TEMA gönüllüleri ve vatandaşlar tarafından farkındalık oluşturulması amacıyla toplandı. Muş’ta Dere mahallesinin üst tarafında yer alan bağlık araziye gelişi güzel atılan atık şişeler, içki şişeleri, naylon, kutu ve birçok zararlı madde Muş Kültürü Derneği öncülüğünde organize edilen çevre temizliği farkındalığıyla STK, üniversite öğrencileri, sporcular, […]

Çevreci gençler çöpten dağları temizledi
Yayınlanma

08:52 - 03 Ekim 2019

Güncelleme

08:52 - 03 Ekim 2019

Okuma Süresi

9 dakika

Muş’ta doğaya gelişi güzel atılan atık çöpler, STK, üniversite öğrencileri, sporcular, TEMA gönüllüleri ve vatandaşlar tarafından farkındalık oluşturulması amacıyla toplandı.

Muş’ta Dere mahallesinin üst tarafında yer alan bağlık araziye gelişi güzel atılan atık şişeler, içki şişeleri, naylon, kutu ve birçok zararlı madde Muş Kültürü Derneği öncülüğünde organize edilen çevre temizliği farkındalığıyla STK, üniversite öğrencileri, sporcular, TEMA gönüllüleri tarafından toplanarak çöp poşetlerinde muhafaza edildi. Arazideki çöpleri büyük zorluklarla toplayan gönüllüler, kamyonlarca çöp toplayarak farkındalık oluşturdu.

Yapılan etkinlikle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Muş Kültürü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bayrak, doğanın aşırı kirlenmesinden dolayı bir faaliyet icra ettiklerini söyledi.

Üniversite, STK’lar, vakıflar ve bireysel katılımla temizlik çalışması yaptıklarını kaydeden Bayrak, “Hep birlikte burada doğamızı temiz tutmak için faaliyette bulunuyoruz. Eskiye nazaran daha bir aşırı kirlenme var. Burası git gide kötü bir hal almaya başladı. Özellikle Muş’u gören dağ yamaçları aşırı çöp yığınıyla dolmuş durumda. Yani ilerisi için çok tehlike arz eden bir durum söz konusu. Doğaya atılan şişeler binlerce yıl doğa da kalıyor ve çözülmüyor. Bu atıklar yer altı kaynakları için büyük tehlike, orman yangınları için büyük tehlike, var olan tüm canlılar için büyük bir tehlike arz ediyor. Daha önce burası yeşilliğiyle, ağaçlarının kokusuyla güzel bir alan iken şu an itibarıyla kötü koku ve çöpten geçilmez bir hal almış durumda. Bizde buna dikkat çekmek adına dernek olarak bir faaliyet icra etmek istedik. Ortaklaşa olarak TEMA Vakfı, üniversitemiz, belediye futbol takımı, Gençlik ve Spor Müdürlüğü, KYK ile hep birlikte buradayız. İnşallah ilerisi için güzel bir hareket olmuş olur, bir örnek olur. Bu faaliyetin tüm memlekete yayılmasını, insanlarımızın doğaya karşı duyarlı olmasını istiyoruz. Yarınlara, geleceğimizin teminatı olan gençlerimize sağlıklı ve gelecek vaat eden bir doğa, çevre bırakmak adına doğaya sahip çıkmamız gerekiyor. Bu minvalde tabi ki tek çalışmamız bu alan olmayacak. İlimizin hangi alanında bu tür kirli görüntü, doğayı tehdit edecek bölgeler tespit ettiğimizde o bölgeyi biran önce o atık maddelerden arındırmak için çalışma başlatacağız.” dedi.

“DOĞAYA ATILAN ATIKLAR BİNLERCE YIL ÇÖZÜLMÜYOR”

Doğaya atılan atıklar binlerce yıl çözülmediğini ve yer altı kaynaklarına ciddi zararlar verdiğini ifade eden Başkan Bayrak, “Bizde buna dikkat çekmek için hep birlikte temizlik yaptık. İnsanlarımızın bu konuda duyarlı olmasını istiyoruz. Doğaya bakmazsak doğa da bize bakmaz ve geri dönüşünü kötü bir şekilde alırız.

İnsan ile doğa, birbiriyle doğrudan etkileşim halinde olduğu için doğaya ne verirsek onu geri alırız. İnsanın doğayla olan ilişkisi, daha dünyaya geldiği ilk an başlar ve temel ihtiyaçları doğrultusunda sürekli olarak devam eder. Çünkü insanlar beslenme, barınma, korunma ihtiyaçlarının ciddi bir kısmını doğadan karşılarlar. Bunun dışında insan, ekolojik denge içinde de bir yere sahiptir ve doğayla bir bütünlük içindedir.

Hal böyleyken, ihtiyaçları giderek değişen tüketim toplumu, ihtiyaçlarını karşılamak için doğayla olan bütünlüğünü yok sayarak ona zarar vermektedir. Doğaya vermeden sadece almaya çalışmakta ve tüketme odaklı ilerlemektedir. Teknolojinin gelişmesi ve insani arzuların yozlaşması, bu zararı giderek daha da tehlikeli bir boyuta taşımaktadır. Oysa doğa, insandan üstün olandır ve bu hatalar dönülmez noktalara ulaştığında gerekeni yapmayı çok iyi bilir.” İfadelerini kullandı.

“DOĞAYI KORUMAK İÇİN VAZGEÇMEMİZ GEREKEN ALIŞKANLIKLAR”

Tüm bu nedenlerden dolayı doğayı korumak, insan için bir bilinçten ziyade zorunluluktur. Değerlendirebilecek olan katı atıkları çöpe atmak yerine geri dönüşüme kazandırılması gerektiğine işaret eden Bayrak, “Cam, plastik, metal, kağıt, pil, beton, elektronik atıklar, organik atıklar. İşte tüm bunlar değerlendirilebilir nitelikte katı atıklardır. Yani hepsi çeşitli geri dönüşüm yöntemleri ile hammaddeye ve tarım girdisine dönüştürülebilirler. Geri dönüşüm, doğal kaynaklarımızın korunması için çok önemlidir. Çünkü tüketim alışkanlıklarımız doğal kaynaklarımızın giderek daha fazla azalmasına neden olmaktadır. Geri dönüşüm yoluyla tüketim azaltılabilir ve bu sayede doğal kaynaklar gelecek nesillere de hizmet edebilir.

Kimyasal temizleyiciler, sadece biz insanlara değil, doğaya da ciddi biçimde zarar vermektedir. Özellikle ülkemizde giderek üretimi ve tüketimi artan deterjanlar, sularda ciddi kirlenmeler yaratmakta; bu da sudaki canlıların yaşamlarını tehdit etmektedir. İçerdikleri ABS, fosfat ve diğer beyazlatıcı maddeler nedeniyle, kanalizasyon şebekeleri tarafından deniz veya iç sulara akıtılmakta; sızdırmalı fosseptiklerle de yeraltı suyu depolarında olumsuz etkiler yaratmaktadırlar. Oysa çevreye ve insana böylesine zararlar veren kimyasal temizleyiciler yerine, arapsabunu veya zeytinyağlı sabun kullanarak da istenen temizlik sağlanabilir.

Tarım ilaçları, böcek öldürücüler, böceğe karşı koruyucular, soğutucu ve spreylerde son derece zararlı gazlar üretilmekte ve bu gazlar insanlar tarafından bilinçsizce kullanılmaktadır. İçlerinde çeşitli kimyasallar olan bu gazlar, hem ozon tabakasına hem de doğaya ciddi biçimde zarar vermektedir. Örneğin hepimizin çok sık kullandığı deodorantların içeriğindeki CFC isimli gaz, atmosferde parçalanmıyor ve yükseliyor. Sonra da ozon tabakasına kadar ulaşıp ozon moleküllerinin parçalanmasına neden oluyor. Ozona zarar verdikten birkaç yıl sonra, yağmur olarak üzerimize yağıyor. Hem bizim sağlığımızı hem de doğadaki canlılığı ciddi biçimde tehdit ediyor.” diye konuştu.

Muş Alparslan Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda okuyan Yağmur Bazyiğit ise, “Bugün buraya birçok öğrenciyle birlikte çöp toplama için geldik. Çok güzel bir ortam olmasına rağmen ancak çöple dolu bir durumda. Buraları temizlemeye özen gösteriyoruz. Çevreye duyarlı birer öğrenci olarak geldik çevreye katkımız olsun diye. Temenni ediyoruz ki bu tür etkinlikler Türkiye genelinde veya Dünya’nın her yerinde geçekleştirilsin. Biz bir adım attık artık umarım herkes de buna katkıda bulunur. Bu doğal ortama alkol şişeleri, atık maddeler, kumaş parçaları, plastik kutular, cam şişeler, ayakkabı, çorap ve buna benzer birçok atık madde atılmış durumda. Bizde bu atılan maddeleri toplayarak çöp poşetinde muhafaza ettik. Bu güzelim doğal alana kamyonlarca çöp atılmış durumda. Gerçekten ilk karşılaştığımızda hayretler içerisinde kaldık. Burası çok güzel bir piknik alanı ama ilk geldiğimizde çok kütü bir manzara ile karşılaştık. Biz çevreye katkı yapan ve duyarlı insanları istiyoruz.” İfadelerini kullandı.

Muş Belediye Spor Takımı sporcularından Emir Berat ise, burayı ilk gördüklerinde çok şaşırdıklarını anlatarak, “burada bir sürü alkol, çöp ve yedikleri, içtikleri ambalajları buralara atmışlar. Aslında burası güzel bir alan, şehre yakın ama herkes çöp atmış durumda. Bizde doğaya karşı duyarlılık olsun diye temizlik çalışması başlattık. Umarım buraya gelip de yiyip, içen ve burayı kirleten vatandaşların bir dahaki gelişlerinde temiz ortamı gördüğünde bir daha aynı durumu tekrar etmemesini arzu ediyoruz. Sonuç itibariyle burası hem şehre yakın hem de yeşillik bir alan olduğu için daha iyi korunması gerektiğini düşünüyorum. Her önüne gelen gelişi bir şekilde doğaya çöp attığı zaman bu durum kaçınılmaz olur ve bizlere de doğal dağlar yerine çöpten dağlar kalır. Yaklaşık 5 saate yakın bir çalışma yaptık ve neredeyse kişi başı 5 büyük boy çöp poşeti ile çöp topladı. Kamyonlar dolusu çöp çıkardık. Doğamıza, geleceğimize iyi davranmalıyız ki Dünya yaşanılabilir olsun. O yüzden vatandaşlarımızdan rica ediyoruz; doğaya çöp atmak yerine doğamızı koruyalım ve çöpe atmamız gereken atıkları gelişi g üzel sağa-sola atmayalım.” dedi.

“BİZ DOĞAYA BAKMAZSAK DOĞADA BİZE BAKMAZ”

Muş Alparslan Üniversitesi 2. Sınıf Öğrencisi ve aynı zamanda TEMA gönüllüsü Mehmet Şirin Yalçın ise, doğaya bakılmadığı zaman doğanın da canlılara bakmayacağını ifade etti. Canlıların doğayla içli dışlı olması gerektiğini kaydeden Yalçın, “En iyi doktor doğadır. Burada doğada hemen eriyemeyen, yok olmayan ve doğayı yok eden maddeler vardı. Lütfen doktorumuz olan doğaya iyi bakalım. Sonuç itibari ile yağmur yağdığı zaman önce bu çöplere sirayet ediyor, sonrasında ise yer altı kaynaklarımıza karışıyor. Yani doğaya önemsiz olarak attığımız her madde hayatımızı etkiliyor ve kendi kendimizi zehirliyoruz. Daha duyarlı bir toplum için herkesi doğaya karşı duyarlı olmaya davet ediyorum.” şeklinde konuştu.HABER49