Bu haftaki yazımda ilimizin yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden biri olan Erciş Kaymakamı ve Belediye Başkan vekili Mehmet Şirin Yaşar. İlimizin yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden biri olan Kaymakam M. Şirin Yaşar Beyefendiye hem kendisini hem üniversite hayatı ve meslek hayatı, hem de Muş’un sosyo-ekonomik kalkınması konusunda önerilerini sorduk. Değerli kaymakamımız Mehmet Şirin Yaşar ile geçen güzel, keyifli bir o kadarda önemli ve verimli röportajı sizlerle paylaşmaktan büyük onur duyuyorum. Buyurun hep beraber Kaymakam Mehmet Şirin Yaşar ile yaptığımız ve ilimiz için verimli olacağına inandığımız söyleşiyi hep beraber bir okuyalım…
1-Kendinizi bize biraz kısaca tanıtırmısınız?
Muş Bulanık doğumluyum. İlköğrenimimi Bulanık’ta, liseyi Aydın Efeler Lisesinde bitirdim. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde 2 yıl okuduktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. Hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra 1 yıl süreli avukatlık stajını tamamlayarak kısa bir süre Avukatlık yaptım. 2004 yılında Kaymakam Adaylığı Sınavını kazanarak Mülki İdare Amirliği mesleğine girdim. Manisa Kaymakam Adayı olarak çeşitli staj aşamaları içerisinde, Çankırı Şabanözü ve Aksaray Ağaçören ilçelerinde Kaymakam Vekilliği yaptım. 9 ay süreyle İngiltere’nin Manchester şehrinde yabancı dil ve uygulamaları yerinde görmek amacıyla eğitim programına katıldım.
- Dönem Kaymakamlık Kursunu üstün başarı derecesiyle bitirdikten sonra, sırasıyla, Burdur’un Çavdır, Siirt’in Aydınlar ve Kayseri’nin Yeşilhisar ilçelerinde kaymakamlık yaptım. İçişleri Bakanlığı’nın 3 Eylül 2014 tarihli Mülki İdare Amirleri Kararnamesi ile Erciş Kaymakamı olarak atandım. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, “Türkiye’de Mülki İdare Sistemi ve Mülki İdare Amirliği” adlı tezle Yüksek Lisans eğitimimi tamamladım.
2- Üniversite hayatınız ve meslek hayatınızı anlatırmısınız?
Lise öğrenimimi tamamladıktan sonra üniversite sınavına girdiğim ilk yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünü kazandım. Ancak hayalimde hep kaymakam olmak vardı bu sebeple Hukuk veya Siyasal Bilgiler Fakültesi okumak istiyordum. Bu sebeple bir kez daha sınava girdim ve 1997 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım. Hukuk eğitimi hele de Ankara Hukuk Fakültesinin eğitimi bilenler bilir oldukça ağır ve bir o kadar da niteliklidir. Gerek günlük yaşamı düzenleyen mevzuat kuralları ve gerekse de ülke yönetimi ve siyasi yaşam konusunda bir hayli donanımlı bir şekilde yetişmemiz konusunda hukuk eğitimimin katkısı çok büyük oldu. Hukuk Fakültesi mezuniyetimi müteakip 2004 yılında girdiğim kaymakam adaylığı sınavını kazandım ve yukarda saydığım ilçelerde bugüne kadar görev yaptım.
Kaymakamlık mesleği ülkemizin taşra yönetiminin en önemli kademelerinden biridir. Bilhassa bizim gibi Doğu ve Güneydoğuda doğan çocuklar için de bizim çocukluğumuzda son derece ideal bir meslekti. Büyüyünce kaymakam kaymakam olmak memlekete hizmet etmek, bu saygın mesleğin mensubu olmak pek çoğumuzun hayallerini süslerdi. Çok şükür ki ben çocukluğumda hayalini bu şekilde kurduğum bu mesleğe intisap edebildim ve kafamda tasarladığım ülkeme ve insanlara faydalı olabilme isteğimi önemli oranda gerçekleştirebildim.
3- Şuan ki durumunuzu işinizi ve yaptığınız çalışmaları detaylı bir şekilde anlatırmısınız?
Şuan görev yaptığım Erciş Kaymakamlığına 2014 yılında atandım. 2016 Eylül ayında 674 sayılı KHK ile bazı belediyelere görevlendirme yapılmasıyla ben de Erciş ilçesi Belediye başkanlığına da vekaleten atandım. Görevi devraldığımızda 2011 yılında yaşanan depremin de etkisiyle Erciş altyapısı çok kötü durumda olan bir yerdi. Görevi devralır almaz zaten sorun ve sıkıntılarına vakıf olduğumuz ilçenin problemlerini çözmek için çok ciddi projeler yaptık ve bunları hayata geçirmek için canla başla mücadele ettik. İlçe merkezinde neredeyse sıcak asfaltlı bir tane cadde yoktu. Sokakları toz ve çamurdan geçilmiyordu. Vatandaşların sosyal, kültürel ve sportif yaşamlarını kolaylaştıracak alanlar yok denecek kadar azdı. İlçenin bu berbat durumundaki altyapı ve fiziki koşullarına ilaveten uzun yıllardır bölge genelinde yaşanan terör ve huzursuzluk ortamı ilçeden ciddi manada göç verilmesine ve sermayenin dışarıya gitmesine sebep oluyordu.
Belediye başkan vekilliği görevini devraldıktan sonra özet olarak şu proje ve çalışmaları yaparak hayata geçirdik:
- Vanyolu Vitrin Projesi ile ilçenin en önemli caddesinin zeminini BSK Asfalt kapladık, orta refujlarını yeniledik, doğu ve güneydoğuda ilk defa dekoratif aydınlatma direkleri kullandık. Cadde boyu bütün duvarları yıkarak caddeye kimlik vermek için tuğla desen duvarlar ördük. Bütün kaldırımları yeniledik
- Sahil Yolu Vitrin Projesi ile ilçe halkıyla Van gölünü buluşturmak için 3,5 km alanda; yürüyüş yolları, kaldırımlar, bisiklet yolu, deniz feneri, yel değirmeni, etkinlik alanları ve dört adet iskele yaparak Van gölü kıyısının en güzel sahil bandını oluşturduk
- Kadın ve aile plajı yaparak bu alanda Van gölü çevresinin en güzel denize girme alanını oluşturduk
- İlçe genelinde 200 bin ton BSK asfalt yaparak bu alanda cumhuriyet tarihinin en fazla asfaltlama çalışmasını yapmış olduk. İlçemizdeki bütün ana caddeleri beton asfaltla kaplamış olduk.
- İlçe merkezimiz ve köylerimize yaklaşık 200 bin m2 kilitli parke taşı yaparak ilçe halkımızı önemli oranda toz ve çamurdan kurtardık
- İlçemizde modern bir kültür merkezinin temelini temelini atarak bitme aşamasına getirdik.
- İlçe merkezine ve köylere 24 adet kauçuk zeminli ve tam donanımlı çocuk oyun parkı kurduk
- 2 adet toplam 15 bin m2 olan büyük ve modern parkımızı bitirdik
- 15 Temmuz demokrasi parkı ve kitap okuyana ücretsiz çay ve kahve ikram ettiğimiz kitap kafemizi hizmete soktuk
- 2 adet kapalı semt pazarımızı bitirerek ilçe halkımızın ve pazarcı esnafımızın hizmetine sunduk
- Haftanın belirli günlerinde bayanlara ücretsiz ikramda bulunduğumuz iki adet büyük ve modern kafeterya yaptık ve hizmete sunduk
- 4 adet ADEM (aile destek merkezi) yapıp hizmete sunduk
- Günde 300 aileye sıcak yemek sunmak için bir adet AŞEVİ yaptık
- Muhtaç durumdaki vatandaşlarımız için bir adet SOSYAL MARKET açtık
- İlçedeki en yoksul ve uzak köylerden çocuklarımıza yönelik olarak GELECEĞİMİ KUCAKLIYORUM projesi geliştirdik. Bu kapsamda yaklaşık 1000 çocuğumuzu sinema ve tiyatroyla buluşturduk. Gezilere ve kayak tesislerine götürdük. Ankaraya meclise ve cumhurbaşkanlığı külliyesine gönderdik. Tamamını baştan ayağa giydirdik
- Şehit yakınları ve gazilere yönelik VEFA projsi geliştirerek her hafta aile ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Onları İstanbul ve Çanakkale gezilerine gönderiyoruz
- İlçedeki en ücra köy okullarımızdan başlamak üzere 101 okula 101 adet kütüphane yapıyoruz
Bunların dışında ilçede eğitim, kültür, sanat ve sportif alanda proje ve çalışma yürütüyoruz.
4- Muş ve Muşun kalkınması konusunda önerileriniz nelerdir?
Memleketimiz Muş her ne kadar uzun yıllardır ayrı yaşasak da doğup büyüdüğümüz ata toprağımız. Gönlümüz daima memleketimizin kalkınması ve gelişmesinde ve hemşehrilerimizin kalkınmış ve refah içinde bir memlekette yaşamasını arzu ediyor. Memleketimizin gelişmesi ve kalkınması için iki ana avantaja sahip olduğunu düşünüyorum. Bunlardan ilki tarım. Malum gerek Muş Ovası olarak adlandırdığımız Muş il merkezi ve yakın çevresindeki iki ilçeyi içine alan geniş ova ve gerekse de Bulanık ilçesinin sahip olduğu ve Malazgirt düzlüklerine kadar uzanan yüzbinlerce dekar geniş ve verimli saha ilimiz için çok büyük bir nimet. Bu olağanüstü tarım sahasından yeterince istifade edemediğimiz herkesçe bilinen bir gerçek. Yapılacak şey bu dev potansiyeli hayata geçirmek için il genelinde bir makro tarımsal kalkınma planı hazırlamak ve bu planı hazırlarken hükümetimizden alınacak desteklerle her türlü bilimsel analiz ve ölçümlerle gerçekçi ve sürdürülebilir bir çerçeve ve temel oluşturmak. Yapılacak bu makro tarımsal kalkınma planını hemşehrilerimize doğru bir şekilde anlatarak il genelinde bir mantalite ve inanç birliği oluşturmak hayati önemde olacaktır. Yine ortaya çıkacak bu tarımsal potansiyel ve üretimin tamamlayıcısı olarak tarıma dayalı sanayi de kendiliğinden ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum
İkinci potansiyelimizin Malazgirt ilçemizin ismi çerçevesinde oluşturulabilecek turizm potansiyelidir. Ben Malazgirtin Anadolu Türk tarihi açısından ifade ettiği anlamı ilimizin tanıtım ve kalkınması doğrultusunda yeterince kullanamadığımız düşünüyorum. Son yıllarda cumhurbaşkanımızın önemine vurgu yaptığı ve ülke gündemine güçlü bir şekilde taşıdığı Malazgirt savaşı ve Malazgirt etkinliklerinin ilimiz geneli için bir fırsata çevrilebilmesi için ciddi çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum
5- Davut BOZKURT’un kurduğu Muşlu Bürokrat ve Akademisyenler Platformu hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Son derece olumlu ve faydalı buluyorum. Ülkemizde hemşehri ve hemşehricilik kavramları son derece önemli. Esasında tüm dünyada buna benzer eğilimler söz konusu. Bilhassa Türkiye’de hemşeriler arası dayanışma ve işbirliği o insanların memleketlerine de olumlu katkı yapmaktadır. Gerek bürokraside gerekse de siyasette bu dayanışma sonucu meydana gelecek yükselme ve kazanımlar o dayanışma ruhu içerisinde makam ve mevki ve buna bağlı olarak da güç elde edecek bürokrat ve siyasetçiler kaçınılmaz olarak bu gücü memleketleri ve hemşehrileri lehine kullanacaklardır. Bu açıdan Davut beyin bu girişimini son derece faydalı buluyorum. Bu platform sayesinde aynı zamanda bilmediğimiz bir çok hemşehrimizi de tanıma imkanı bulduk. Bu oluşumun ilimize ve insanımıza hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyor ve sevgili hemşehrimiz Davut beye bu doğrultudaki tüm çalışmaları için gönülden teşekkür ediyorum.