BÖYLESİ ANCAK BİZDE OLUR!

Yeni Şehir Stadyumu’nun hikâyesi bir garip! Eski Şehir Stadyumu için tribün ihalesi yaklaşık altı yıl önce yapılmış, resmi işlemleri bitmiş tam yapılma aşamasında iken sonradan oraya tribün yapılmasından vazgeçilmiş. Resmiyette tribün yapmak farz olunca bu kez mecburen ihaleyi kazanan müteahhide acele ile tespit edilen, zemini bataklık sayılan ve sisin yoğun olduğu Yeni Şehir Stadyumu’nun yeri […]

BÖYLESİ ANCAK BİZDE OLUR!
Abdullah Alptekin Has
Yayınlanma

00:36 - 17 Ocak 2018

Güncelleme

00:20 - 04 Temmuz 2020

Okuma Süresi

4 dakika

Yeni Şehir Stadyumu’nun hikâyesi bir garip! Eski Şehir Stadyumu için tribün ihalesi yaklaşık altı yıl önce yapılmış, resmi işlemleri bitmiş tam yapılma aşamasında iken sonradan oraya tribün yapılmasından vazgeçilmiş.
Resmiyette tribün yapmak farz olunca bu kez mecburen ihaleyi kazanan müteahhide acele ile tespit edilen, zemini bataklık sayılan ve sisin yoğun olduğu Yeni Şehir Stadyumu’nun yeri gösterilmiş, sadece tribünün oraya yapılmasına karar verilmiş ve tribün tamamlanmış!
Anlaşılan o ki, aslında ilimize yeni lüks bir Stadyum yapılmak istenmemiş! Sadece ihalesi yapılan ancak elde kalan ‘’tribün’’ kurtarılmak istenmiş! O yüzden de stadyumun etrafını çevirecek ihata duvarı, sahanın zemini, koşu pistinin ihalesi henüz yapılmamış.
Siz tribünü belki kurtardınız! Ya gençleri kim kurtaracak? Gençlerimizin yeni yapılacak olan stadyuma kolaylıkla gidemeyeceklerini, maddi manevi zorlanacaklarını bile bile şehrin dışında ‘ucube’ gibi küçük göstermelik bir stadyum yapılmak istenmektedir. Aslında stadyum demeye bin şahit lazım olan bu küçük sıradan bir futbol sahası. Gençler bataklığa düşmemek için çırpınırken şehirden uzak ve genelde yoğun sis kaplı bataklık bir alana spor tesisi yapılmak istenmesi garip! Stadyum uzaktan bakınca ’Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek!’’ gibi duruyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her seferinde ifade ediyor; ‘Silahlı terör neyse, uyuşturucu terörü de odur.’ Spor yapan gençlerin, terörden ve kötü alışkanlıklardan uzak durduğunu gözlemliyoruz. Bir genç uyuşturucuya yalnız kaldığı zaman ulaşır. Bizim de gençleri yalnız, başıboş bırakmamamız lazım. Spor madde bağımlılığının ilacı iken, gençleri her türlü tehlikeden ve uyuşturucudan uzak tutma noktasında spor ve sporun birleştirici gücünü kullanmamız gerekiyor.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın BAK,‘’ Sporun gücü terörün gücünü yenecektir. Çocuklarımız sahalarda koşturacak, Bütün gençlerimizi spor sahalarına, salonlara çağırıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak amatör kulüplere destek vermeye, semt sahaları ve tesisler yapmaya devam edeceğiz.’’ derken, ilimizde şehrin merkezinde bulunan gençlerin tek uğrak yeri olan stadyumun yıkılmak istenmesi Bakanın açıklamasına tezat değil mi?
Gençlere sahip çıkan kulüplerimizin, spor yapmak isteyen halkın razı olacağı, ulaşımı kolay ve imkânları geniş olan tam bir spor kompleksi, semt sahaları şehrimize yapılmadan stadın yıkılması fayda yerine zarar verir. Zor şartlarına rağmen gençlerimize sahip çıkıp onları kötü etkenlerden koruyan kollayan, kol kanat geren kulüplere ve hatta şahıslara teşekkür edip, takdir etmek gerekirken heveslerini kırmak, onları ve genç sporcularını üzmek kime fayda sağlar?
Stadyumda zamanını geçirmek, spor yapmak isteyen gençlerin yerine kendinizi bırakıp bir kez daha düşünmenizi, stadyumun yerinin daha uygun bir alana çekilmesi, hatta gençlere alternatif sahalar yapılması için yeniden istişareler yapmanızı ve bu gençlerin bir tanesini bile kaybetmemek için kararınızı tekrar gözden geçirmenizi iyi düşünmenizi tavsiye ederim.
Yeterince genç kaybetmedik mi? Bundan böyle bir tane bile olsa genç kaybetmeye sizin de gönlünüz razı olmaz biliriz!
Allah rızası için kaş yapayım derken göz çıkarmayın!