HABER49-Doğa turizmine artan ilgiyle birlikte, bölgeyi ziyaret eden fotoğrafçı ve gezginlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Bingöl’de otomobil elektrik direğine çarptı: 2 kişi yaralandı
Bingöl’de otomobil elektrik direğine çarptı: 2 kişi yaralandı
İçeriği Görüntüle

TARİHİ TAŞ EVLER VE BOTAN ÇAYI’NIN KOLUYLA ÇEVRİLİ BİR KÖY

Bitlis merkeze yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta, Siirt sınırına komşu konumda yer alan Hacı Mehmet köyü, yüzyıllar öncesinden kalan taş evleri ve köyün içinden huzurla akan deresiyle ziyaretçilerine adeta zaman yolculuğu yaşatıyor. Hizan ilçesinin en ücra noktalarından biri olan bu köy, gerek mimari dokusu gerekse doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Botan Çayı’nın bir kolu olan dere, köy halkı için tarım ve hayvancılığın can damarı olmanın yanı sıra, yaz aylarında çevresini saran yeşillikler ve doğal çiçek örtüsüyle ziyaretçilerine kartpostallık görüntüler sunuyor.

Son yıllarda doğa yürüyüşçüleri ve fotoğraf sanatçılarının yeni rotası haline gelen Hacı Mehmet köyü, özellikle taş evleriyle fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunuyor. Üst üste sıralanmış taş evlerin arasında dar sokaklarda dolaşmak, derenin kenarında oturup suyun sesiyle dinlenmek, köyün sunduğu huzurlu atmosferin en önemli parçaları arasında yer alıyor. Bölgede elektrik ve telefon şebekesinin zayıf olması, burayı modern şehir gürültüsünden tamamen uzak, doğayla baş başa kalınabilecek özel bir mekâna dönüştürüyor.

DOĞA VE FOTOĞRAF TUTKUNLARININ VAZGEÇİLMEZ ADRESİ HALİNE GELDİ

Ankara’da yaşayan Ahlatlı fotoğraf sanatçısı Şahin Şerefoğlu ve Ahlat Fotoğrafçılar Derneği Başkanı Özkan Olcay’ın da katılımıyla gerçekleştirilen gezide, doğaseverler Hacı Mehmet köyünün muhteşem manzaralarını objektiflerine yansıttı. Şerefoğlu, yaz aylarında Bitlis ve çevresinin fotoğrafçılar için eşsiz bir coğrafya sunduğunu belirterek, Hacı Mehmet köyünün özellikle Botan Çayı kolunun yanında kurulu yapısı ve taş evleriyle görülmeye değer olduğunu söyledi.

Özkan Olcay ise fotoğrafçılığın yalnızca kare yakalamak değil, aynı zamanda yöreyi ve doğayı tanıtmak açısından da önemli bir araç olduğunu ifade ederek, “Bu köy, sadece Bitlis’in değil, tüm Türkiye’nin keşfetmesi gereken saklı hazinelerinden biri. Üst üste dizilmiş taş evleri, derenin sesi, uçsuz bucaksız yeşilliği ve tarihe meydan okuyan yapısıyla her karede ayrı bir güzellik var” dedi. Olcay, çekilen fotoğrafların Ahlat Fotoğrafçılar Derneği arşivine eklendiğini ve ilerleyen süreçte bölgenin turizm potansiyeline katkı sunmak amacıyla sergi açmayı planladıklarını da belirtti.

Kaynak: İHA