Bölge

Bitlis Kalesi’nde Ana Giriş Kapısına Ait 29 Santimetrelik Demir Anahtar Bulundu

Bitlis’in simge yapılarından biri olan Bitlis Kalesi’nde süren arkeolojik kazılarda, Osmanlı dönemine ait olduğu değerlendirilen dikkat çekici bulgular ortaya çıkarıldı.

Abone Ol

HABER49-Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Ahlat Müzesi başkanlığında yürütülen çalışmalarda, kalenin güney bölgesinde yapılan kazılar sonucunda 29 santimetre uzunluğunda çift dişli bir demir anahtar bulundu. Uzmanlara göre bu anahtar, kalenin ana giriş kapısına ait olma ihtimali yüksek bir eser olarak öne çıkıyor. Yalnızca boyutlarıyla değil, yapısal özellikleriyle de sivil mimari örneklerinden ayrılan anahtar, geçmişin izlerini gün yüzüne çıkarıyor. Kazılar, Bitlis Eren Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre Karasu’nun bilimsel danışmanlığında sürdürülürken, elde edilen bulgular bölgenin tarihsel önemini yeniden gündeme taşıyor.

SARAYA KABUL MEKANI VE TARİHİ YAPILAR GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI

Kazı çalışmaları sırasında yalnızca anahtar değil, bölgenin tarihi dokusunu yansıtan pek çok değerli yapı da gün yüzüne çıkarıldı. Uzman ekipler, kalenin güneyinde yaklaşık 50 metrekare büyüklüğünde tonozlu bir yapıya sahip “saraya kabul mekanı”na ulaştı. 80 santimetre duvar kalınlığıyla dikkat çeken bu yapı, Osmanlı döneminin mimari ihtişamını yansıtıyor. Ayrıca, kazılarda su sarnıçları, su künkleri, geç döneme tarihlenen 7 Müslüman mezarı, sivil mimari kalıntılar, tandırlar, ocaklar, sikkeler, lüleler, kandiller, süs ve metal objeler ortaya çıkarıldı. Bu bulgular, Bitlis Kalesi’nin sadece askeri bir yapı olmadığını, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir merkez işlevi gördüğünü de gösteriyor. Yıllarca toprak altında kalan eserler, belgeleme, fotoğraflama ve laboratuvar işlemlerinin ardından Ahlat Müzesi’ne teslim edilecek.

“DİĞER ANAHTARLARDAN OLDUKÇA BÜYÜK”

Bitlis Kalesi Kazı ve Müze Temsilcisi Azad Örmek, bulunan anahtarın tarihi önemine vurgu yaptı. Örmek, 29 santimetre uzunluğundaki anahtarın sıradan yapılara ait anahtarlardan farklı olduğunu, çift dişli yapısıyla da dikkat çektiğini belirtti. Fiziksel boyutu nedeniyle diğer anahtarlardan oldukça büyük olan bu eserin, kalenin ana giriş kapısına ait olabileceğini dile getirdi. Ayrıca tonozu yıkılmış kabul mekanının duvar ve zeminine ulaşıldığını ifade eden Örmek, kazılarda ortaya çıkan eserlerin 15-16. yüzyıllara tarihlendirildiğini açıkladı. Tüm bulguların belgeleme ve yayın süreçlerinin ardından Ahlat Müzesi envanterine kazandırılacağı bilgisini veren Örmek, kazılar tamamlandıktan sonra kalede bakım, onarım ve çevre düzenleme çalışmalarının da yapılacağını kaydetti.