HABER49-Bu kapsamda özel bankaların aldığı yeni kararla birlikte, ATM’den para çekme alışkanlıkları tamamen değişiyor. 1 Ocak 2026 itibarıyla ATM’ler ilk kez resmi olarak “şube içi” ve “şube dışı” olmak üzere iki ayrı kategoriye ayrılacak. Bu ayrım yalnızca teknik bir sınıflandırma olarak kalmayacak; kullanıcıların tek seferde çekebileceği para miktarından komisyon uygulamalarına kadar pek çok başlıkta doğrudan etkisini gösterecek. Bankacılık kaynakları, bu yeni modelin hem operasyonel maliyetleri düşürmeyi hem de yüksek tutarlı nakit işlemlerini daha kontrollü hale getirmeyi amaçladığını belirtiyor. Özellikle büyük şehirlerde yoğun kullanılan cadde ve AVM ATM’leri ile banka şubelerinin içindeki ATM’ler arasında net bir fark oluşturulması, sektörde uzun süredir tartışılan bir düzenlemenin hayata geçmesi anlamına geliyor. Yeni sistemle birlikte kullanıcı deneyimi kadar bankaların güvenlik, nakit yönetimi ve lojistik planlamaları da yeniden şekillenecek.
ATM’LER İKİYE AYRILIYOR: ŞUBE İÇİ VE ŞUBE DIŞI UYGULAMASI NEYİ DEĞİŞTİRECEK?
2026 itibarıyla yürürlüğe girecek yeni uygulamanın merkezinde, ATM’lerin konumuna göre farklı işlem limitleriyle çalışması yer alıyor. Bankalar, kendi şubelerinin içinde ya da hemen bitişiğinde bulunan ATM’leri “şube içi ATM” olarak tanımlarken; cadde üzerindeki, alışveriş merkezlerindeki, metro ve meydanlardaki cihazlar ise “şube dışı ATM” statüsünde değerlendirilecek. Bu ayrım, ilk bakışta basit gibi görünse de bankacılık sistemi açısından önemli sonuçlar doğuracak. Şube içi ATM’ler, banka personelinin doğrudan kontrolü altında olduğu için hem güvenlik hem de banknot dolumu açısından daha avantajlı kabul ediliyor. Bu nedenle bankalar, yüksek tutarlı para çekme işlemlerini bu noktalara yönlendirmeyi hedefliyor. Yeni düzenlemeyle birlikte şube içi ATM’lerden komisyonsuz para çekme limitlerinin 50 bin TL’nin üzerine çıkarılması planlanıyor. Bu durum özellikle maaş ödemeleri, ticari nakit ihtiyaçları ve toplu çekimler yapan kullanıcılar için önemli bir kolaylık anlamına geliyor. Buna karşılık şube dışı ATM’lerde limit artışlarının daha sınırlı tutulması bekleniyor. Bankacılık kulislerinde konuşulanlara göre, cadde ve AVM ATM’lerinde hem güvenlik riskleri hem de sık dolum gereksinimi nedeniyle bankalar temkinli davranıyor. Bu modelin yaygınlaşmasıyla birlikte, kullanıcıların yüksek meblağlı nakit işlemleri için doğrudan şube içindeki ATM’leri tercih etmesi teşvik edilecek.
50 BİN TL ÜZERİ ÇEKİM GÜNDEMDE: YENİ LİMİTLER KİMİ NASIL ETKİLEYECEK?
Yeni ATM düzenlemesinin en çok konuşulan başlıklarından biri de para çekme limitleri oldu. Mevcut sistemde birçok bankada günlük ATM çekim limitleri, enflasyon ve artan nakit ihtiyacına rağmen sınırlı kalıyordu. 2026’da devreye girecek yeni modelle birlikte bu tablo değişiyor. Özellikle şube içi ATM’lerde kullanıcıların tek seferde ve günlük olarak çekebileceği tutarların 50 bin TL’nin üzerine çıkması planlanıyor. Bu adım, yüksek tutarlı nakit ihtiyacı olan esnaf, serbest meslek sahipleri ve ticari müşteriler açısından önemli bir rahatlama sağlayacak. Bankalar, bu sayede şube gişelerinde oluşan yoğunluğu da azaltmayı hedefliyor. Öte yandan şube dışı ATM’lerde limitlerin daha düşük tutulması, bu cihazların daha çok günlük ve küçük ölçekli nakit ihtiyaçları için kullanılmasını sağlayacak. Bankacılık uzmanlarına göre, bu ayrım kullanıcı alışkanlıklarını da değiştirecek. Yüksek tutar çekecek olanlar doğrudan banka şubesine yönelirken, hızlı ve düşük tutarlı işlemler için cadde ATM’leri tercih edilmeye devam edecek. Böylece ATM’lerin kullanım amacı daha net bir şekilde ayrışacak. Yeni limit politikası, aynı zamanda bankaların nakit taşıma ve sigorta maliyetlerini de kontrol altına almasına yardımcı olacak.
GÜVENLİK VE BANKNOT SORUNU ÖN PLANDA: DÜZENLEME NEDEN ŞİMDİ GELDİ?
ATM’lerdeki bu köklü değişimin arkasında yalnızca kullanıcı talepleri değil, aynı zamanda güvenlik ve banknot yönetimi gibi yapısal sorunlar da bulunuyor. Son yıllarda nakit talebinin artması, mevcut banknot kupürlerinin alım gücünün düşmesi ve Merkez Bankası’nın yeni banknot basımına mesafeli yaklaşımı, bankaları alternatif çözümler üretmeye itti. En büyük banknotun değer kaybetmesi, ATM’lerin çok daha sık doldurulmasını zorunlu hale getirirken, bu durum ciddi operasyonel maliyetleri de beraberinde getirdi. Şube dışındaki ATM’lerin güvenliği, nakit dolumu sırasında yaşanan riskler ve arıza durumlarına müdahalenin gecikmesi gibi sorunlar bankaların iş yükünü artırdı. Buna karşın şube içi ATM’ler, banka personelinin anında müdahale edebildiği, güvenlik kameraları ve alarm sistemleriyle daha sıkı korunan noktalar olarak öne çıkıyor. Bankalar, yüksek tutarlı işlemleri bu alanlara yönlendirerek hem güvenliği artırmayı hem de nakit yönetimini daha verimli hale getirmeyi amaçlıyor. Sektör temsilcileri, bu uygulamanın kısa sürede tüm özel bankalar arasında yaygınlaşmasını bekliyor. 2026 ile birlikte ATM’ler yalnızca para çekilen cihazlar olmaktan çıkacak, bankacılık stratejisinin merkezinde yer alan kontrollü işlem noktalarına dönüşecek.