Bölge

Atatürk Üniversitesi’nde 2025-2026 Akademik Yıl Açılışı Coşkusu ve YÖK Vizyonu

Atatürk Üniversitesi, 2025-2026 akademik yılını Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın katılımıyla görkemli bir törenle açtı. Üniversite kampüsünde düzenlenen kortej yürüyüşü, öğrenciler ve akademisyenlerin yoğun katılımıyla gerçekleşirken, Bilim Anıtı önünde yapılan tören izleyenlerden büyük beğeni topladı.

Abone Ol

HABER49-Törenin en renkli anlarından biri ise üniversite akademisyenlerinden oluşan Erzurum Bar ekibinin gösterisi oldu. Yöresel halk oyunlarını modern yorumlarla sahneleyen ekip, salondaki öğrenciler ve davetlilerden büyük alkış aldı. Tören, daha sonra 15 Temmuz Milli İrade Salonu’nda akademik programlar ve konuşmalarla devam etti. Açılış töreni, hem eğitim camiasının hem de Erzurum halkının akademik heyecanına tanıklık eden bir organizasyon olarak kayıtlara geçti.

Filistin’e Destek Mesajlarıyla Başlayan Konuşma

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, akademik yıl açılışında yaptığı konuşmada, Filistin’de süregelen insani kriz ve saldırılara dikkat çekti. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, “Gazze’de hastaneler, okullar ve ibadethaneler bombalanıyor; masum çocuklar ve aileler hayatlarını kaybediyor. Vicdan sahibi hiçbir insan bu zulme kayıtsız kalamaz” dedi. Üniversite olarak Filistinli öğrencilerin her zaman yanında olduklarını vurgulayan Hacımüftüoğlu, eğitim ve sosyal desteklerle öğrencilerin yanlarında olduklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Filistin konusundaki kararlı duruşundan dolayı teşekkür eden Rektör, akademik camianın bu konuda üstlendiği sorumluluğun altını çizdi. Bu konuşma, akademik yıl açılışının sadece eğitimle değil, evrensel insanlık değerleriyle de harmanlandığını gösterdi.

Erzurum’un Bilim ve Kültür Mirası Üzerine Vurgular

Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Erzurum’un tarihsel ve kültürel önemine dikkat çekti. “Bazı şehirler haritalarda ölçülemez; büyüklükleri taşıdıkları ilim ve kültürle anlaşılır. Erzurum da böyle bir şehir” ifadelerini kullandı. Atatürk Üniversitesi’nin 68 yıllık köklü geçmişini aktaran Rektör, medrese geleneğinden beslenen üniversitenin günümüzde modern bilim ve araştırmanın merkezi haline geldiğini belirtti. Üniversite, 23 fakülte, 12 meslek yüksekokulu, 9 enstitü ve 44 araştırma merkeziyle toplam 63 bin öğrenciye eğitim sunarken, açık ve uzaktan öğretimle bu rakam 640 bine ulaşıyor. 94 farklı ülkeden gelen 7 bin uluslararası öğrenciyle Atatürk Üniversitesi, kültürlerarası bir eğitim ve bilim merkezi olarak öne çıkıyor.

YÖK Başkanı Özvar’dan Gazze ve Eğitim Mesajları

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Gazze’de yaşanan insanlık dramına değinerek, Türkiye’nin yükseköğretim camiasının olaylara tepkisini güçlü biçimde ortaya koyduğunu belirtti. “Gazze konusundaki duyarlılığı ve bilinci canlı tutmak adına her zaman kararlı bir tavır içinde olduk” diyen Özvar, Cumhurbaşkanlığı ve devlet yetkililerinin Filistin davasına verdiği desteği vurguladı. Ayrıca üniversitelerde akademik yıl açılışlarında ve ilk derslerde Gazze ve Filistin meselesine özel vurgu yapmanın önemine dikkat çekti.

Atatürk Üniversitesi’nin Bölgesel ve Ulusal Önemi

Prof. Dr. Özvar, Atatürk Üniversitesi’nin yükseköğretim hayatındaki önemine değindi. Erzurum’un kültür, bilim ve ticaret merkezi olduğunu belirten Özvar, üniversitenin bölgedeki ekonomik ve sosyal sorunların çözümüne katkısını övdü. Üniversitenin akademik başarıları, sosyal sorumluluk projeleri ve uluslararası iş birlikleri de dikkat çekici düzeyde. Doktora mezun sayısında 7’nci, sosyal sorumluluk projelerinde 2’nci ve uluslararası projelerde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yer almasıyla Atatürk Üniversitesi, hem akademik hem de toplumsal etkisini sürdürmektedir.

Geleceğin Eğitim Modeli: İşyeri Temelli Uygulamalı Eğitim

Prof. Dr. Özvar, Türk yükseköğretim sisteminin geleceğine dair vizyonunu açıkladı. Önümüzdeki dönemde en önemli gündemlerden birinin “işyeri temelli uygulamalı eğitim modeli” olacağını vurgulayan Özvar, öğrencilerin staj ve mesleki deneyimlerini gerçek iş ortamında kazanmalarını sağlayacak projeleri tanıttı. Bu kapsamda pilot uygulamalar Konya, Gaziantep, İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir ve Ankara’da başlatılacak. OSB-MYO modeli ile meslek yüksekokullarının istihdamın güçlü aktörleri haline getirilmesi hedefleniyor. Ayrıca yapay zeka ve dijital dönüşüm alanlarında açılan yeni lisans ve ön lisans programlarıyla öğrenciler, küresel rekabete hazır bir eğitim alacak.

Türkiye’nin Uluslararası Akademik Varlığı

Özvar, Türkiye’nin yurt dışındaki akademik varlığını stratejik olarak genişlettiğini ifade etti. 2024’te Bakü’de kurulan Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi ve 2025’te Taşkent’te açılan Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi bunun örnekleri oldu. Afrika ve İslam coğrafyasında artan ortak programlar, öğrenci değişimleri ve çift diploma anlaşmaları Türkiye’yi küresel ölçekte bir cazibe merkezi hâline getiriyor. Yakında Şam’da kurulacak Türkiye-Suriye Dostluk Üniversitesi de bu vizyonun önemli bir parçası olacak. Türkiye’nin yükseköğretim diploması ve bilim diplomasisi, tüm dünyada etkin bir şekilde yaygınlaştırılıyor.